22 Ocak 1919’da İngiltere 200 kişilik birliğiyle Eskişehir İstasyonunu işgal eder.

İngilizlerin şehirdeki zorbalıkları Eskişehir halkına zor zamanlar yaşatmaya başlatır.
Şehrini korumaya çalışan Eskişehirlinin asıl amacı ise, “tüm yurtta tam bağımsızlıktır.”

Ahali bu yüzden İzmir’in işgaline bile 10 bin kişi ile toplanarak karşı durmuş, 17 Mayıs 1919 günü direnişinde ne kadar kararlı olduğunu yine göstermiştir!

+++

Kuva-yı Milliye birlikleri oluştuktan sonra da, Eskişehirlilerin kurdukları küçük birlikler hem işgal ordusuna karşı hem de iç isyanlara karşı kanlarının son damlasına kadar mücadele eder.

Şehirde bunlar yaşanırken, diğer taraftan Yunanlılar 6 Ocak 1921’de Bursa’dan Eskişehir’e doğru taarruza geçer.

10 Ocak’ta Yunanlılar İnönü mevzilerine girmeyi başarır.

İki günlük çetin muharebeden sonra 1. İnönü Zaferi kazanılır.

“Eskişehir’de yaşanan Türk Zaferine” İngilizlerin morali hayli bozulur.

Bu nedenle Yunanlıları başka bir saldırı için yine kışkırtırlar!

Yunan birlikleri 27 Mart’ta İnönü’de bir kez daha taarruza geçer.

28 Mart’ta şiddetli çarpışmalar yaşanır.

1 Nisan 1921 saat 18:30’da İnönü Savaşları bir kez daha Türk Ordusunun zaferiyle sonuçlanır.

“Bir milletin kurtuluşunun tohumları böylece Eskişehir’de atılır.”

+++

Kaybetmeye tahammülü olmayan Yunan tarafı, intikam almak için yeni saldırı planlarına girişir.

Bu nedenle Mustafa Kemal Paşa, 9 Temmuz’da Eskişehir’e gelir.

10 Temmuz 1921’e gelindiğinde ise, şiddetli Yunan atakları nedeniyle işgal orduları Eskişehir önüne kadar gelir.

Yunan karargâhı da Eskişehir’e taşınır.

Fakat Sakarya Meydan Muharebesinin başlatılması ile neye uğradıklarını şaşırırlar.

23 Ağustos 1922’den itibaren 21 gün devam eden Sakarya Meydan Muharebesi zaferle sonuçlanır.

1 Eylül 1922’de Seyitgazi, 2 Eylül’de de Eskişehir düşman işgalinden kurtulur.

+++

“Eskişehir halkı işte bu süreç içerisinde yani tam 1,5 yıl boyunca çok büyük imtihanlar verir.”

Can verir, kan verir, acılar, işkenceler çeker.

Hele ki, Yunanlıların şehri terk ederken yaşattıkları asla unutulmayacak kadar zalimcedir.

Halka yaptıkları zulümlerin yanı sıra şehri de yakmışlardır.

Çıkardıkları yangında Tahıl Pazarı, Köprübaşı, İhsaniye, Hoşnudiye mahalleleri tamamen yanar. Sivrihisar Caddesi ile Hacı Alibey Mahallesi de kısmen kurtarılır.

Tahminen 1.800 dükkân ile 2.000 civarında ev yanarak kül olur.

Seyitgazi ve Mihalıççık’ta harabeye döner.

Alınan yaralar çok derindir ancak nihayet azatlık gelmiştir.

Bundan sonrası ise yeni bir kurtuluş destanı daha yazma zamanıdır!

Daha hiçbir şey bitmemiştir!

Çünkü modernleşme, çağdaşlaşma, sanayi, eğitim, kültür ve sanat devrimi mücadelesi vardır.

İşte o mücadeleyi de kazanarak çıkar Eskişehir Halkı...

+++

Pekiyi bu 100 yıllık kurtuluş hikayesi biter mi veyahut her şey bitti mi artık?

Elbette hayır…

“Bu güzel halk, kurtuluş destanını her daim yazmaya devam edecek, kentine sahip çıkacak, yaşadıkları güzel şehri her zaman kurtarmayı sürdürecektir!!”

NOT; EHA’nın kuruluş günü olarak Eskişehir’in 100. Kurtuluş yılını seçtik. İlk yazımız selamlama sohbeti olduğundan, 2 Eylül ile gururlanmak bugüne kaldı. Nice hür yıllara Eskişehir!