Odunpazarı Meydanı'nda gerçekleşen mitinge Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın yanı sıra Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Oğuz Beki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Azmi Karamahmutoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Bartu Soral, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Naşit Birgüvi, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Bayram Kazancı katılım sağladı.
Türk tarihinde yer alan önemli kadın figürlerin aktarıldığı belgesel tiyatro gösterisiyle başlayan program, andımızın okunması, adayların konuşması ve son olarak Genel Başkan Ümit Özdağ'ın konuşmasıyla son buldu. Alanı dolduran coşkulu kalabalık adayların sözlerini sık sık slogan ve pankartlar ile destekledi.
Konuşmasına "Selam sana Türk oğlu Türk kızı" hitabıyla başlayan Oğuz Beki, "Türkiye'nin içinde bulunduğu bu sessiz istiladan hakları savunulmadan yalnız bırakılmış bir milletin çocuklarıyız. Sokaklarımız adım adım bir savaş mağduriyeti edebiyatıyla ülkelerinden kaçan Suriyeli ve Afganların istilası altında ve biz Zafer Partisi olarak sizlerle beraber buna dur demeye geldik. Görüyorsunuz, şehrimiz uğradığı bu istila varken bizleri çeşmeden size su içireceğiz diye verilen vaatlerle oyalayan iktidar ve bunun yancısı bir muhalefet ile suni bir şekilde oyalanıyor. Sudan sebeplerle seçim kazanılmaya çalışılıyor. Oysa ki biz Zafer Partisi adayları olarak şehrimizi ve ülkemizi kalkındıracak projeler ile karşınızdayız. Sığınmacıları göndermekten başka bir projeniz yok mu? Var tabii ki. Peki sizin bunları bizimle televizyon ekranlarında konuşmaya cesaretiniz var mı? Ayşe Hanım hadi Nebi Bey size tutumunda saygısızlık yaptı bu üslubla karşı karşıya gelmekten sakınıyorsunuz. Peki, bizimle neden televizyona çıkıp tartışmıyorsunuz? Geçen 25 seneyi cesaretiniz varsa gelin beraber konuşalım. Evet değerli hemşehrilerim, ben sizin gibi bir seçmenken bugün burada olmamın iki değerli sebebi var. Birincisi şehrimin sessiz bir istila altında olması ve buna kimsenin dur dememesi. İkincisi ise sürekli kandırılıp sürekli umutlarımızla oynanıyor olması. Bizleri öyle kolayca kandıramayacaklarını onlara birlikte göstereceğiz." dedi.
Prof. Dr. Ümit Özdağ konuşmasında iktidar ve muhalefet partilerine sert bir şekilde yüklenirken ülkenin içinde bulunduğu zorlu sürece ve sorunlara çarpıcı bir şekilde dikkat çekti. Seçim maratonu konusunda iddialı konuşan Özdağ, daha iyi bir gelecek için partisinin yol haritası hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Özdağ, "Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerinden taviz vermeyen tek parti olan Zafer Partisi adına sizi selamlıyorum. Ülkemize yönelik her geçen gün artarak, yükselerek gerçekleşen sessiz işgale karşı, 13 milyona yaklaşan sığınmacı ve kacağın istilasına karşı, bu istilayı mümkün kılan AKP politikilarına karşı direnen tek parti olan Zafer Partisi adına sizleri selamlıyorum. Atatürk düşmanı hainleri Türk ordusunda barındırmayacak, şerefli Türk teğmenlerini görevlerine iade edecek Zafer Partisi adına sizleri selamlıyorum. Erdoğan, itibardan tasarruf olmaz diyerek saraylar yapmaya, her gün milyonlarca lira harcamaya, 10 tane özel jet uçağıyla dolaşmaya devam ederken Türk halkı açlıkla boğuşuyor. Açlıkla boğuşması 30.5 milyon insanın sosyal yardım almasıyla ispatlanıyor. En az 29 milyon insan sosyal yardım almadan yaşayamıyor. Saraydakiler lale devrini yaşarken, dar gelirliler, aileler, çocuklar açlıkla boğuşurken, ekmek 9 lira simit 10 lira 1 kilo et 700 lira olmuşken sarayda ejder meyveleri yeniliyor. Düşünün hayatınızda kimse yok, dulsunuz, yetimsiniz, size 7500 lira veriliyor ve bununla yaşa diyorlar. Bütün hayatı boyunca çalışmış, vergi vermiş ve emekli olmuşsunuz, size 10 bin lira veriyorlar. Bir de bayram harçlığı veriyor. Siz bu adamları çocuk mu sanıyorsunuz, bari yanında şeker de verseydiniz. AK Parti milletin elinden devletini aldı ve cemaatlere verdi. Zafer Partisi Türk Devleti'ni tarikat ve cemaatlerden alacak ve tekrar büyük Türk Milleti'ne verecektir. Sevgili Eskişehirliler oylarınızı 22 seneden beri AK Parti'yi iktidarda tutmaktan başka bir işe yaramayan sarı muhalefete vererek heba etmeyin, boşa harcamayın. Şeyh Said'e vatan haini diyemeyenden Atatürkçü olmaz. Tunceli'ye gidip Dersimliler diye konuşandan Atatürkçü olmaz. Seyid Rıza hakkında güzellemeler yapanlardan Atatürkçü olmaz." diyerek sözlerini noktaladı.
