Düzenlenen etkinliğe Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Eskişehir Adalet Komisyonu Başkanı Arif Hamdi Sazak, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Sözen ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recai Dönmez’in yanı sıra birçok öğrenci katılım sağladı.

Sazak: “Hâkimlik mesleğinde hayatınız duruşma salonu ve odanız arasında geçer”
Hâkimlik mesleğinin bağımsızlık, tarafsızlık, dürüstlük, doğruluk, eşitlik, ehliyet ve liyakat başlıklı etik kurallarının önemini vurgulayan Eskişehir Adalet Komisyonu Başkanı Arif Hamdi Sazak, “Hâkimlik, soyut normların genel hayat ve hukuk bilgisiyle somut olaylara uygulanmasıdır. Hâkimlikte sadece bağımsız ve tarafsız olmak yeterli olmuyor, aynı zamanda bağımsız ve tarafsız görünmelisiniz. Bu aşamada da kişisel hayatınızda bazı kısıtlamaya gidiyorsunuz. Örnek vermek gerekirse her mekânda bulunamıyorsunuz veya toplumdaki sıradan bir insan gibi davranamıyorsunuz. Hâkim olmak isteyen arkadaşların bunları da göz önünde bulundurmaları gerektiğini düşünüyorum. Hâkimlik tercihi sizin kişisel özelliklerinize de bağlıdır. Avukatlık ve savcılık daha yoğun bir çalışma gerektirirken hâkimlik bir dosya etrafında geçer yani hayatınız duruşma salonu ve odanız arasında geçer. Verdiğiniz kararların sizin açınızdan en tatmin edici yönü de şudur: Kararlarınız onanırsa keyif alırsınız çünkü doğru bir karar vermişsinizdir. Hüküm vermek elbette ki dışarıdan bakıldığı kadar kolay olmuyor çünkü orada bir son söz söylemeniz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Dönmez: “Dört yıllık üniversite eğitimi bir yatırım dönemidir”
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recai Dönmez ise şunları kaydetti:
“Öğrencilerimizde gelecek kaygısı çok açık bir şekilde görülüyor. Öğrencilerimize dört yıllık üniversite hayatlarını bu kaygı ile değil de dolu dolu geçirmelerini öneriyorum. Dört yıllık üniversite eğitimi sizler için bir yatırım dönemidir ve bu dönem çok iyi değerlendirilmelidir. Bir Hukuk öğrencisinin teoriyi önemsemesi gerekiyor. Özellikle hukuk söz konusu olduğunda teori olmadan sadece pratikle işlerin yürümeyeceğini de söylememiz gerekiyor. Yabancı dil öğreniminin ne kadar önemli olduğu da aşikâr. Vurgu yapmamız gereken diğer bir nokta ise bir Hukuk öğrencisinin Türkçeye herkesten daha fazla önem vermesi gerekiyor. Çünkü hukukçuların alet çantası Türkçedir, kelimelerdir.”
Etkinliğin birinci oturumu Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın konuşması ve katılımcılardan gelen soruların cevaplanmasının ardından son bulurken ikinci oturumda ise Duygu Gündüz Özşen, Osman Umut Karaca, Duygu Uzun ve Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Reşit Karaaslan konuşmalarını gerçekleştirdiler.