Şimdi ortada iki tane görüş var!

İlki, Eskişehir milletvekili “Eskişehir’in sifon limonatasını içmiş olmalı…” düşüncesinde…

Bu görüş Sevgili Soner Yüksel’e ait.

Önceki gün yazdığı yazıda tek tek bütün kriterleri yazmış.

Hatta O’na göre şehrin Milletvekili, Hacı Havva Cami içerisindeki dar ve kestirme yolu biliyor ve oradan da geçmiş olmalı!

O derece!

Diğer fikir ise, “Milletvekili Hamamyolu’nda yürümek zorunda mı?” yönünde!

Bu görüş ise Sayın Nabi Avcı’ya ait.

Nabi Hoca için vekil şehirde değil, Ankara’da şehir için çalışmalı!

+++

Şimdi bu iki görüş arasında hangisinin olması kısmına gelelim.

Soner için üzülerek söylüyorum ki;

“Ben Nabi Hoca’nın tarafındayım!”

“Zira şehrin köftecisinde köfte yemiş olsa da, Kılıçoğlu Sinemasını biliyor olsa da, Karakedi’de boza içmiş olsa da velakin hepsini yapmış olan etkin ve yetkin isimlerin kente olan katkılarını da biliyoruz!”

+++

Tam da bu noktada şu soruyu sormadan geçemem;

“Merhum Kemal Unakıtan acaba Eskişehir’de hangisini yaptı?

Veyahut kent kültürüne ne kadar hakimdi?”

Öyle ya;

Unakıtan, öyle sanıyorum ki bu şehirde bir kez olsun bile Tanınmış Helvacı’dan helva almamıştır!

Buna karşın;

Eskişehirli yol dedi, çevreyolu genişledi.

O da olmasa şehir içi trafik belki de cehenneme dönecek.

Köprü dediler köprü, üst geçit, kavşak dediler hemen yaptı.

Eskişehirspor tezahüratları yapıldı, şampiyon etti.

‘Havalimanı pisti nereye uzasın?’ diye sordular;

“Ne var bunda canım azıcık oraya azıcık buraya uzasın” dedi pisti genişletti.

Trenin yer altına alınmasını hızlandırdı.

Bırakın Eskişehir sathı mahallini, Mekece Yolu çilesini bile bitirdi!

+++

Aklımıza ilk gelenler bunlar…

Mutlaka daha fazlası var!

Ve tüm bunlar tek dönemlik bir zaman aralığına sığdı!

Şimdi ortada böylesine bir yaşanmışlık varken;

“Eskişehir Milletvekili profilini neden Köprübaşı’na sığdıralım ki?”

Şehrin vekilini neden Köprübaşı’ndan yürüyüp Vilayet Meydanını bulacak bir kimlik içerisinde değerlendirelim ya da ikametinin neden Eskişehir’de olup olmadığını sorgulayalım?

Tamam elbette Unakıtan’ın bakanlık gücü karşısında bir vekilden O’nun kadar icraat bekleme hakkımız olamaz!

“Fakat şehrin meselelerini en azından elzem olanlarını çözme kudreti olacak bir vekil profili benim içim yeğdir!”

Bırakın bu şehrin hamamlarında bir kez olsun bile yıkanmamış olsun.

Bırakın Abdüsselam’da bir porsiyon kebap yememiş olsun.

Bırakın Eskişehirspor maçlarını takip etmemiş olsun.

Ama koskoca kulüp şu noktadayken kalan 6 futbolcunun imza işini çözsün.

Geçtik yeni çevreyolunu, ilçe yollarının bitirilmesini sağlasın.

Bırakın her yöne olanını birkaç uzak yöreye tarifeli uçuş açtırsın.

Hadi hepsini geçtik, hiç yoksa şehrin elinden giden AÜ’nün parasına da Tülomsaş’ına da sahip çıkabilsin.

Yoksa;

“Eskişehir romantizmi içerisine girersek, romantik romantik şehirde gezer dururuz”

Başka da hiçbir şey olmaz!