Türkiye bir kez daha seçime gidiyor.

Geçmiş yıllardaki seçimler gibi bir seçim olacağını düşünemeyiz.

İktidar, yerinde kalmak adına neredeyse topluma dağıtmadığı mavi boncuk kalmadı.

Geçmişte “Asla olmaz” dedikleri EYT gibi yasaları bile çalışıp, topluma sunuyorlar.

Karşısındaki muhalefet ise, belki de ilk kez kazanmaya bunca yakın.

Ancak yakın olmaları elbette “Artık kazanacaklar” anlamına gelmiyor!

Bu noktada hem iktidarın yerini koruması;

Hem de muhalefetin yıllardır beklediği seçim kazanma arzusu için daha da yapmaları gerekenler var.

Bunların en başında “Siyasi satrançta hamleleri doğru yapmak” geliyor.

+++

Bu noktada AK Parti’nin hangi hamleleri yapması gerektiğine göz atalım.

Zira muhalefet Eskişehir’de kazanmak için yapması gerekenler konusunda çok önemli bir hazırlık içerisinde.

O konu hakkında zaten çokça sohbet edeceğiz.

Neyse…

Konumuza yani AK Parti’nin denklemlerine göz atalım.

Malumunuz ki;

İstanbul ve Ankara listelerinde genel merkez dengeleri kullanarak listeler yapabilir.

Yapacaklardır da…

Büyük kentlerde yerel dengeler seçimin belirleyicisi bir faktör olmuyor.

Fakat Anadolu’da veyahut kırsalda durumlar farklı.

Yerel dinamikler, seçim kazanılması noktasında son derece etkili!

Bu illerin başında Eskişehir geliyor.

Beri yandan listelerdeki isim dengesi hiç bu kadar önemli bir hale gelmemişti.

Belirlenecek isimleri bırakın, yazıldıkları sıralar bile başlı başına Eskişehir seçiminin kaderini tayin edecek etken olacak.

+++

İşte bu hengamede neler yapılır, genel merkez taşraya ne kadar kulak verir bilinmez.

Onca soru işaretleri arasında, ne yapacaklar bilmiyoruz, ki işleri epeyce zor!

Çünkü dengeler öylesine bir hal aldı ki;

“Her iki tarafta birbirinin listesine bakarak bir liste yapsa yeri var!

Şöyle ki;

CHP’nin yapacağı listenin artık yapılabilecek en güçlü liste olmaya doğru gittiği artık gizlenemez bir gerçek…

Yılmaz Hoca’nın liste başı olacağı sonrasında partinin tüm dengeleri de gözetilerek yapılacak olan serpiştirmeli bir CHP Listesi, AK Parti’nin bütün dengesini bozacak.

AK Parti Genel Merkezi, bu zorluğu aşacak bir dert içerisine bunca gündem içerisinde girer mi bilinmez.

Ama girmezlerse Eskişehir’de iptal edilen seçim hariç ilk kez apaçık kaybetme potasına girecekler.

Bu çok net!

Peki bu noktada ne yapmaları gerek!

Mesela MHP’nin 94 bin barajını geçememesi durumunda, MHP’ye giden tüm oyların karşı tarafa yarayacağı gerçeği su götürmez…

Bu nedenle listelerine MHP adayını alırlar mı?

Her seçimde yaptıkları liste başına kontenjan isim fikrinden vazgeçerler mi?

Partide ve tabanda istenileni verememiş isim ya da isimleri listenin üst sıralarına yazmayı bırakırlar mı?

Şehir kamuoyunun fikir birliği yaptığı ve “Yazılırsa parti bir adım öne geçer” denilen isimleri bu kez değerlendirirler mi?

Teşkilatın da listede olacağı bir dengeyi gözetirler mi?

Artık daha da daralan süreç içerisinde partiyi seçime taşıyacak teşkilatın başına “İşte budur” dedirtecek bir isim bulurlar mı?

+++

Bunların hepsi birer denge unsuru ve üzerinde uzun uzadıya fikir tartışmaları yapılacak detaylar…

Eğer buna kafa yoracak zamanları ve planları yoksa, Yılmaz Hoca’lı bir CHP Listesinin Eskişehir’de silip süpüreceğini zaten söylemeye gerek yok!

O yüzden AK Parti’nin önünde çalışması gereken çok büyük ödevler olduğunu belirterek bitirelim yazımızı…

Bakalım tüm denge unsurları içinde sözünü ettiğimiz ödevi çalışarak mı çıkacaklar Eskişehirlinin karşısına;

Yoksa yine genel merkezde adamını bulanların yazıldığı bir liste yapıp yenilmek için mi çıkacaklar?

Yakında hepsini öğreneceğiz…