Meclisin tatile girmesiyle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), saha çalışmalarına başladı. CHP milletvekilleri, Türkiye’nin dört bir yanını gezerek halkla bir araya geliyor ve parti programı, hükümet programı ve yerel ve ulusal ölçekte vatandaşın görüş ve önerilerini raporluyor.

Bu kapsamda CHP Eskişehir milletvekilleri de farklı illerde görev aldı.

Utku Çakırözer Ankara, İstanbul ve Kırşehir’de, Jale Nur Süllü Ankara ve İstanbul’da, İbrahim Arslan Ankara, İstanbul ve Kayseri’de çalışmalar yürütüyor.

Program çerçevesinde Eskişehir’e gelecek heyet şu şekilde açıklanmıştı:

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakıroğlu
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç
CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir
CHP Yüksek Disiplin Kurulu Sekreteri Deniz Çakır
Parti Meclisi Üyesi Burcu Mazıcıoğlu
Parti Meclisi Üyesi Berkay Gezgin

Önce Ünlüce’yi ziyaret ettiler

Bugün itibariyle (25 Ağustos) ilk heyet Eskişehir’e ulaştı. Gelen isimler şu şekilde; CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Sekreteri Deniz Çakır, Parti Meclisi Üyesi Burcu Mazıcıoğlu, Parti Meclisi Üyesi Berkay Gezgin.

İYİ Parti’den Türkmen Dağı’ndaki Madene Tepki: Bu Topraklar Sizin Babanızın Çiftliği Değil
İYİ Parti’den Türkmen Dağı’ndaki Madene Tepki: Bu Topraklar Sizin Babanızın Çiftliği Değil
İçeriği Görüntüle

Heyet öncelikli olarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’yi ziyaret etti ve ardından CHP Eskişehir İl Binası’nda bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya gelen heyetin yanı sıra CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve CHP Eskişehir il ve ilçe yönetimleri katıldı.

Toplantıda Talat Yalaz ve Sevda Erden Kılıç konuşma yaptı. Yalaz ve Kılıç erken seçim istedikleri konusunda ağız birliği yaptı ve özellikle bu konunun altını çizdi.

Ülkenin geleceği örgütlü halkın ellerindedir

İlk açıklamayı gerçekleştiren Yalaz, 19 Mart’ta tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP’nin eylemselliğine ilişkin konuşarak şunları dile getirdi:

“19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuz bir şekilde tutuklanmasıyla başlayan baskı süreci, yalnızca bir kişiye değil, doğrudan halkın iradesine, demokrasiye ve Cumhuriyetimize yönelmiş bir darbe girişimidir. Bu baskıcı zihniyet, sandıkta kazanamadığını hukuksuzlukla elde etmeye çalışmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, bu karanlık ve antidemokratik düzene asla boyun eğmedik, eğmeyeceğiz! Partimiz, gece gündüz, yağmur çamur demeden sokaktadır; yurttaşlarımızla yan yana, omuz omuzadır. Fabrika önlerinde, köy meydanlarında, kampüslerde, pazar yerlerinde, mahalle aralarında halkımızla buluşuyor, onların dertlerini dinliyor, umutlarını ve mücadelelerini büyütüyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu ülkenin gerçek sahibi halktır, bu ülkenin geleceği örgütlü halkın ellerindedir.”

CHP çalışmalarını halkın kalbinde yapıyor

CHP heyetlerinin ülkenin dört bir yanında saha çalışması yapması hakkında da konuşan Yalaz, CHP’nin çalışmalarını tabanı dinleyerek gerçekleştirdiğinin altınızı çizdi ve şöyle konuştu:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tatile girmesiyle birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri ve genel merkez yöneticileri de çalışmalarını masa başında değil, halkın tam kalbinde sürdürmektedir. Yurdun dört bir yanında, köyden kente, fabrikadan üniversiteye, pazar yerinden mahalle arasına kadar her noktada halkımızla buluşmakta, yurttaşlarımızla aynı sofraya oturmakta, aynı meydana ses yükseltmektedir. Bugün örgütlerimizle birlikte, milletvekillerimiz ve genel merkez yöneticilerimiz, her gün sokaktadır, her gün halkımızın yanındadır. Bu buluşmalarda yurttaşlarımızın sesi tek bir cümlede birleşmektedir. Geçim yok, demokrasi yok, seçim var!”

Halkla omuz omuzayız

Ülkede yaşanan geçim sıkıntısı ve ekonomik krize dair de yorumlar getiren Yalaz, “Bugün milyonlarca yurttaşımız ağır ekonomik krizle, hayat pahalılığıyla, işsizlikle, umutsuzlukla mücadele ederken; iktidar halkın bu sorunlarını çözmek yerine baskıyı, tehdidi ve sindirmeyi tercih etmektedir. Ama unutulmasın ki Cumhuriyet Halk Partisi, hiçbir baskıya, hiçbir tehdide boyun eğmeyecek, halkın iradesini savunmaktan bir an olsun geri adım atmayacaktır. Ne karanlığa teslim olacağız ne de hukuksuzluğa susacağız! Halkın iradesi gasp edilemez! Cumhuriyet Halk Partisi dimdik ayaktadır, halkıyla omuz omuzadır” dedi.

“10 canımızın yanarak ölümü de mi küresel ısınma?”

İzmir Milletvekili Sevda Erden Kılıç açıklamasına, geçtiğimiz ay Seyitgazi yangınında kaybettiğimiz 10 orman şehidiyle ilgili üzüntüsünü dile getirerek başladı ve şöyle aktardı:

“Bugün saha çalışmalarımız kapsamında, benim de memleketim olan Eskişehir’e gelmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Eskişehir örgütümüzle birlikte sahada olacağız. Diğer yol arkadaşlarımız da Türkiye’nin dört bir yanında sahadalar. Bugüne kadar Eskişehir’e sayısız kez geldik. Çalışma yaptık ama bu ziyaret farklı… Daha buruk, daha acı, daha eksik. Çünkü bu kent de dünden eksik. Geçtiğimiz ay yaşadığımız büyük yangında ciğerimiz olan ormanlarımızı kaybettik. Binlerce canımızı yitirdik, ekolojik sistem çöktü. En acısı, ormanlarımızı savunmak için mücadele eden 10 emekçimizi kaybettik. O gün oraya gerekli önlemler alınmadan gönderildikleri söylendi. Teçhizatları eksikti. 10 kişi gözlerimizin önünde diri diri yandı. Bir tek sorumlu bulunmadı, bir tek yetkili istifa etmedi. Aradan bir ay geçti, hâlâ ortada bir iddianame bile yok! Sonra çıkıp ‘küresel ısınma’ diyorlar. Peki 10 canımızın yanarak ölümü de mi küresel ısınma? Eskişehir topraklarının %81’inin madenlere peşkeş çekilmesi de mi küresel ısınma? Biz biliyoruz ki bu ölümler kader değil; liyakatsiz atamaların, partizan kadrolaşmanın, kamu yönetimindeki çürümenin ve rant hırsının sonucudur.”

Yerel yönetimlerimizden korkuyorlar

Eskişehir’de yerel yönetimlerin kazanımlarına ilişkin de konuşan Kılıç, şunları ifade etti:

“Bugün Türkiye’de devletin boş bıraktığı alanı yıllardır yerel yönetimler dolduruyor. Eskişehir’de de başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere ilçe belediyelerimizle birlikte gerçekleştirdiği sosyal belediyecilik anlayışı bunun en güzel örneğidir. Kadın odaklı politikalar, sivil katılım, atık yönetimi, raylı sistemler… Ve en önemlisi: emeklinin çayı, öğrencinin yurdu, çocuğun kreşi, kadının emeği, yoksulun sofrası yerel yönetimlerimiz sayesinde var! İşte korktukları tam da budur. Halkı açlığa mahkûm ederken halkın yanında olan yerel yönetimlerimizdir. Eğitimi cemaat ve tarikatlara terk ederken çocukları koruyan yerel yönetimlerimizdir. Emekliyi sefalet ücretine mahkûm ederken sofraları büyüten yerel yönetimlerimizdir. Kadını yok sayarken, kadının emeğini ayağa kaldıran yerel yönetimlerimizdir.”

100 bin öğrenci gelecek, yurt kapasitesi 16 bin

Bugün açıklanan üniversite yerleştirme sonuçlarını da gündemine alan Kılıç, Eskişehir’e 100 bin öğrencinin geleceğini fakat yurt kapasitesinin 16 bin olduğunu iddia etti ve konuyla alakalı şöyle konuştu:

“On binlerce öğrencimiz daha eğitim hayatına barınma kaygısıyla başlayacak. Aileler kara kara düşünüyor; gençler daha üniversiteye adım atmadan umutsuzlukla karşı karşıya bırakılıyor. Bir üniversite kentinde gençleri barınma sorunuyla baş başa bırakmak, yalnızca bir ihmal değil; aynı zamanda gençliğe karşı bir haksızlıktır. Biz diyoruz ki: öğrencilerin geleceği tarikat yurtlarına teslim edilemez! Devlet, gençlere güvenli, sağlıklı ve ücretsiz barınma imkânı sunmak zorundadır! Gençler bu ülkenin umududur. Biz onların yanında, haklarının takipçisi olmaya devam edeceğiz.”

Eskişehirspor’a selam

Konuşmasının sonunda Eskişehirspor’a selam gönderen Kılıç, “Son olarak, Eskişehir’in gururu Eskişehirspor’a da selam olsun! Eskişehirspor’a sahip çıkmak bu kentin kültürüne, hafızasına, gençlerine sahip çıkmaktır” dedi.

Toplantının ardından heyet, vatandaşların görüşlerini, önerilerini ve şikayetlerini dinlemek üzere binadan ayrıldılar.