Bir siyasetçi, aynı zamanda konuşulmasını istediği konuyu konuşturabilen kişidir.

Bu noktada, bir siyasetçinin söylediği her söz kulağa hoş gelmese bile, bunların bir stratejinin parçası olması gerekiyor.

“Kırmızı Başlıklı Kız” masalını şöyle dinlemek ister miydiniz? Kurt öldü, Kırmızı Başlıklı Kız ve ninesi mutlu bir şekilde yaşamaya devam ettiler…

Tüm çocukların ezbere bildiği o masal, nasıl da büyüsünü yitirdi… değil mi?

Bu nedenle en büyülü işlerin bile belli bir örgü ile sunulması gerekiyor. Araya giren uzun suskunluklar, gerilimi artıran bekleyişler ya da heyecanı doruğa çıkaran ani ses yükselmeleri…

Özellikle, yapılan her iyi şeyin iyi bir anlatıya ihtiyaç duyması boşuna değildir. Üstelik iyi olanın kıymetinin arttığı bir ortamda…

İnsanın kendi hikayesinden daha hızlı koşması, aslında kendi yazdığı hikayeyi gölgelemenin ötesinde bir işe yaramıyor.

Siyasetçi, yalnızca iyiyi yapmakla kalmamalı, o iyinin hikayesini de insanlara anlatabilmelidir. Çünkü yapılan her iyi işin doğru biçimde aktarılması, vasat, beceriksiz ve niteliği zayıf insanların siyasete girerken en az iki düşünmesini sağlar.

****

İyi siyasetçi demişken;

Bana kalırsa Ayşe Ünlüce, hikayesini anlatamayanların başında geliyor.

Eskişehir’i temsil etme konusundaki dört başı mamur tavrı bir yana, hayata geçirdiği onca projenin hikayesi, ne zamanın hızına ne de kendi temposuna yetişebiliyor.

Kazım Kurt, kendi hikayesinde tekrara düşüyor. Onu gördüğümüzde, üç aşağı beş yukarı hep aynı şeyler aklımıza geliyor. Her defasında aynı hikayeyi yeniden anlatıyor.

Ahmet Ataç, sırtını geçmişteki hikayesine yaslamış daha çok fıkra anlatmaya teşne.

Gürhan Albayrak, hikaye yerine tekerleme kovalıyor.

Nebi Hatipoğlu, küçük kelimelerle büyük hikayeler yazılabileceğini düşünüyor.

Fatih Dönmez ve Ayşen Gürcan, Eskişehir’in hikayesine dahil olma gibi bir dertleri yok. Onlar kendi hikayesinde.

Talat Yalaz, kendi hikayesi ile mesafeyi her geçen gün açıyor.

Biliyorum, hayat katlanılabilir olanın ötesinde hızlı. Belki kimsenin durup dinlemeye mecali yoktur. Ancak yine de anlatmak, anlatılası bir hikaye ortaya koymak siyasetçinin asli görevlerinden biridir.

Çok hızlı gidiyoruz ruhlarımız geride kalıyor…