Eskişehir Barosu, 2025-2026 adli yılının açılışı nedeniyle Eskişehir Adliyesi önünde tören düzenledi. Törene, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz ve avukatlar katıldı.
Savunma baskı altında, yargı bağımsız değil
Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın, törende yaptığı konuşmasında, yargı bağımsızlığının zedelendiğini, savunmanın baskı altına alındığını ve tutuklamaların bir ceza aracına dönüştüğünü söyledi. “Yeni adli yıl, yalnızca yargının değil, tüm yurttaşların adalet mücadelesinin yılı olmalıdır” dedi.
Yargı bağımsızlığı adaletin güvencesidir
Demokrasinin yalnızca seçimlere indirgenemeyeceğini söyleyen Günaydın, anayasal devlet anlayışının önemine şu sözlerle değindi: “Anayasal demokrasi, çoğunluk iradesinin yanında bireyin haklarını, eşitliği, hoşgörüyü ve hukukun üstünlüğünü merkeze alır. Unutulmamalıdır ki yargı bağımsızlığı, toplumun adalet ihtiyacının güvencesidir. Adalet yalnızca mahkemelerin değil, toplumun ortak vicdanıdır.”
Tutuklamalar bir ceza aracına dönüştürüldü
Günaydın, Türkiye’de yargının bağımsızlığının zedelendiğini belirterek şunları söyledi: “Bugün yürütmenin yargı süreçlerine doğrudan müdahalesi, mahkeme kararlarının uygulanmaması ve keyfî tutuklama pratikleri yurttaşların hukuka ve adalete olan güvenini derinden sarsmaktadır. Tutuklama tedbiri bir ceza aracına dönüştürülmüştür. Yalnızca avukatlar değil, gazeteciler, seçilmiş belediye başkanları ve öğrenciler de keyfî uygulamaların hedefi hâline getirilmiştir. Bu durum yalnızca bireylerin özgürlüğünü değil, doğrudan toplumsal barışı tehdit etmektedir. Savunmanın cezalandırılması, aslında adaletin yargılanmasıdır.”
Avukatların ekonomik güvencesi sağlanmalı
Avukatların karşı karşıya kaldığı ekonomik ve mesleki sorunlara da dikkat çeken Günaydın, “Meslektaşlarımız yalnızca mesleklerini icra ederken değil, ağırlaşan ekonomik koşullar nedeniyle de ciddi bir varoluş mücadelesi vermektedir. Avukatların ekonomik ve mesleki güvenceden yoksun bırakılması, savunmayı işlevsiz hale getirmekte; bu da doğrudan adil yargılanma hakkını imkânsızlaştırmaktadır” dedi.
Kontrolsüz fakülteler mesleği zedeliyor
Kontrolsüzce açılan hukuk fakültelerinin mesleğin niteliğini tehdit ettiğini de vurgulayan Günaydın, “Devlet üniversitelerinin kontenjanlarının azaltılması olumlu bir adım olsa da yeterli değildir. Vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının da aynı şekilde azaltılması, başarı sırasının yükseltilmesi ve hukuk eğitiminin niteliğini artıracak adımların atılması zorunludur” diye konuştu. Cebrî İcra Kanunu Tasarısı hakkında da konuşan Günaydın, “Avukatlar aleyhine sonuç doğuracak olan bu düzenlemeleri kabul etmemiz mümkün değildir. Alacaklı ile borçlu arasındaki denge sağlanırken savunmanın rolü zayıflatılmamalı, aksine güçlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.