CHP Eskişehir Kongresi tamamlandı. Blok listeyle yapılan kongre tek listeye rağmen ciddi bir katılımla gerçekleşirken CHP’de 2. Talat Yalaz dönemi resmen başlamış oldu.

Kongreyi başladığı andan sonuna kadar fasılasız takip ettiğimiz için kongre notları ve yorumlarına bu hafta uzun uzun yer vereceğim. Bugün başlangıcını yapalım.

Blok Liste Tepkisi

Bir kere sosyal demokrat bir partinin doğal değil sistemin dayatmaları nedeniyle tek liste ile seçime girmesi zaten bir handikaptır. Ancak bu tek listenin çarşaf yerine blok liste ile oylamaya açılması CHP kültürüne ve alışkanlıklarına uyan bir eğilim değildi.

Bunu bizzat Başkan Talat Yalaz’a da sordum. Neden blok yerine çarşaf liste değil dedim.

Yalaz aslında kongreye 2 gün kalıncaya kadar çarşaf liste ile seçime girme hazırlığında olduklarını ancak tüzükte yer alan bir madde nedeniyle birazdan mecburen blok liste kararı verdiklerini dile getirdi.

O madde şu şekilde “Seçimlerde kongre üye tam sayısının beşte birinden (1/5) az oy alanlar, kota uygulaması kapsamındakiler de içinde olmak üzere asıl ya da yedek üyeliğe seçilmiş sayılmazlar”

Bu şu anlama geliyor. 633 delegeden 126 oyu alamayanlar yönetim kurulu yedek listesine bile giremez.

Yalaz, bundan yola çıkarak aşağı yukarı 100 kişinin talipli olacağı bir çarşaf liste ile seçime girseydi muhtemelen yedek yönetim listesini oluşturamaz ve seçim iptal olurdu.

Tüzük maddesine göre Yalaz bence haklı ama tekrar etmem gerekirse CHP, tek aday ve blok liste yan yana geldiğinde bu partiye gönül vermiş insanların rahatsız olmaması mümkün değil.

Sürekli biat listesi, tek liste diye eleştirilen Ak Parti ise herhalde bize gelince biat ama CHP’ye gelince uzlaşı diyerek tepki gösterirse son derece haklı.

Kazım Kurt Kışı Geçirmiş Ama Ayazı Unutmamış

İl kongresi sadece dün ile sınırlı olan bir olgu değil. Aylar süren bir zincirin sonuç halkası. Ve bu kongre sürecinin tamamına bakarsak kazanan asıl isim Kazım Kurt diyebilirim.

Neden mi?

Kurt, bir önceki seçimde kaybetmiş sayılan bir isimdi. Küsmedi, kırılmadı. Geçen kongre sonuç değil duraktı ve ben bunu herkese ispat edeceğim diye düşündü.

Doğru bulduğum adayı desteklerim, gerekirse örgüt süreçlerine müdahale ederim demekten geri durmadı.

Desteğini, müdahalesini, fikrini açık ve net bir şekilde her yerde ortaya koydu.

Sonuç olarak ilçe başkanlığına desteklediği bir ismi karşısında 5 aday varken sürece soktu. Ve seçim günü tek listeyle seçtirmesini başardı.

Geçen seçim rakibi olan Yalaz ile rekabeti kişiselleştirmeyip iyi ilişki kurdu, ortak adayımız dedi belki bu deyimiyle tüm itirazları susturdu ve hem Yalaz’ın seçilmesi hem de yönetim ve kongre üyelerini listesinde varlığını gayet hissettirerek kazanmayı bildi.

Açıktan hamleleri, akıllı kurguları ve müdahaleleri ile Kurt kışı geçirip ayazlara rest çektiğini göstermiş oldu.

Etik değilmiş, doğru değilmiş vs. gibi söylemleri bırakmak lazım. Hele ki kongre öncesi ağzını açmayanların kongre sonrası serzenişi havadan su dövmekten öte değildir. Karından konuşanlar, konfor alanından çıkmayanlar, kavgayı göze almayanların itirazı beyhudedir.

Talat Yalaz Kaçıncı Sırada Olacak?

Kim ne derse desin bu kongrenin en büyük çıktılarından birisi Yalaz’ın siyasi aktörlüğünün konumlandığı yerdir. Kongre sürecinin mahalle aşamasından bu yana Yalaz’a eleştiri getiren, özgünlüğünü bozdu, istemediği isimleri desteklemek zorunda kaldı, listeye müdahale ettirdi diyenler dahil herkes biliyor ki Yalaz bir sonraki genel seçimlerde Milletvekilliği için aday adayı değil adaydır. Tartışılacak şey artık adaylığı değil kaçıncı sırada olacağıdır. Yani kongre sürecinde eleştirilse dahi siyasi gelecek adına büyük kazanım elde eden isimdir Talat Yalaz…

Liste İddialı Değil, Tartışılabilir

Geçtiğimiz dönem Yalaz’ın performansı kötü diyemeyiz. Nihayetinde örgütün adını duyurmak, kuvvetlendirmek ve temsil adına gayet iyi bir sınav verdi.

Lakin örgüt işleyişi ile ilgili bazı eleştiriler vardı. Kendisinin çok ön planda olduğu. Örgütte 2. Veya 3. Adam eksikliği ile ilgili eleştirileri sık sık işittik. Hak verdiğimiz eleştirilerde oldu.

Ancak partinin ve ülkenin olağanüstü sürecini düşününce bunların göze batmadığını söyleyebilirim.

Yeni listede geçmişe sünger çekip önümüze bakalım düşüncesiyle merak konusu oldu. Listede parti içinde güçlü, sözü geçen, Yalaz kadar olmasa bile adı sürekli anılacak bir isim arayışı vardı. Bu yönle bakanlar pek istediğini bulamadı.

Yarısı geçmiş yarısı yeni isimlerden oluşan yönetim listesi için kötü bir liste diyemeyiz. Hatta dengeli yorumu bile yapılabilir. Ancak illa 2. Ve 3. Adam arayışı içinde olanların o iddiayı görmediklerini söyleyebilirim.

Kurultay delegeleri ise bana göre sadece Yalaz’ın belirlediği isimlerden oluşmuyor. İlerleyen süreçte liste üzerinden övgüler kadar yergiler de olabileceği muhakkak. Belki tartışmalara müsait bir liste diyerek onunla ilgili kati tespitleri zamana bırakmak lazım.

***

Liste tek ama yorum çok diyerek kalanı yarına bırakalım.

İbrahim Arslan’ın konuşması, meclis üyelerine haksızlık yapan sistemi, listelere kulislerin tepkisini yarın dile getirmeye devam ederiz.