Bildiğiniz üzere yakın zamanda Balıkesir’de bir deprem yaşadık. Ardından AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak ve Eskişehir’deki CHP’liler arasında deprem üzerinden bir polemik yaşandı. Eskişehir’de herkes topu birbirine atıyor gibi duruyor. Gürhan Başkan CHP’li belediyeleri kentsel dönüşüm yapmamakla suçluyor, CHP’li yöneticiler de konuyu iktidar kanadının halletmesi gerektiğini söylüyor. Siz de bir iktidar ortağı olarak, Eskişehir’de deprem veya kentsel dönüşümle ilgili ne yapabiliriz? Ne gibi önlemler alınabilir? İktidarın bu konuda atabileceği adımlar var mı?

-Merkezi hükümetin desteği sağlanarak Eskişehir’de adım atılmalı

İl başkanı olduğumdan beri her sene en az 3-5 defa, afete hazırlık, kentsel dönüşüm ve deprem konusunu sık sık dile getirdim. Ama ne yazık ki Eskişehir’de bugüne kadar herhangi bir adım atıldığına şahit olmadım. Öncelikle konuya baştan başlamak gerekiyor. 1980 öncesinde şehirlerin imar planları İmar İskan Bakanlığı tarafından hazırlanır ve belediyelere gönderilir, o şehirlerde imar planlarını belediyeler uygulardı. Ama Özal dönemiyle birlikte yerinde yönetim modeli, yerelde yönetimi güçlendirmek adına imar yetkileri belediyelere devredildi. Türkiye’de asıl sorun bence ondan sonra başladı. Bizim Eskişehir olarak baktığımızda da, 1999 depremi öncesinde Eskişehir 3. derece deprem bölgesinde bulunuyordu. 99 depreminden sonra yapılan güncellemeyle Eskişehir 2. derecede deprem bölgesi haline geldi. Bizim zeminden kaynaklanan problemimiz, ovada oluşumuz, taşkın sel yatakları üzerine şehrin merkezinin kurulması, bizim için ekstra bir risk oluşturuyor. Bu konuyla alakalı defalarca uyarıda bulundum. Bakın bunun siyasetle alakası yok. Siyaseti ne için yapıyoruz? Öncelikle şehrimize, sonrasında devletimize, milletimize hizmet etmek için. Burada her insanın hayatı çok fazla önemli. Biz, 99 yılında Eskişehir’de olmayan bir depremde bile şehir merkezinde 2 binamız yıkıldı. Binalarımız hasar gördü. Balıkesir Sındırgı depreminde bile, 300 kilometre yaklaşık mesafede olan bir depremi hepimiz şiddetli olarak hissettik. Bunlar bile uyarıcı olmuyor. Hala bunu siyasi polemik konusu haline getirmeye çalışıyoruz. Biz başından beri şunu söylüyoruz; özellikle Eskişehir’de ana arterlerde çok büyük sıkıntılar var. Yunusemre Caddesi, Sakarya Caddesi, Sivrihisar Caddesi, Şair Fuzuli Caddesi, Atatürk Caddesi… Buradaki binalarımızın birçoğu 99 depremi öncesi yapılmış binalar. Biliyorsunuz ki 99 depremi sonrasında zemin etüdü, beton kalitesi gibi değişik uygulamalar geldi ve yapı kontrol şartları gelişti. Onun öncesinde yapılan binaların gerçek durumunu şu anda bilmiyoruz. Konuyla alakalı Büyükşehir Belediyesi ve alt belediyeler bir protokolle, 25 bin civarında binanın sağlamlığını kontrol etti. Bunların da sağlamlığı çok iç açıcı olmadığını yetkili kurumlardan, odalardan zaten duyuyoruz. Ama bununla alakalı da bir adım atılmıyor. Biz diyoruz ki, burada öncülüğü Büyükşehir yapmalı. Kentsel dönüşümle özellikle merkezde bu sıkıntılı olan bölgelerdeki dönüşümle alakalı ortaya bir proje koymalı. Bunda da merkezi hükümetin desteği sağlanarak Eskişehir’de adım atılmalı. Yıllardır konuşuyoruz, hep konuşuyoruz. Bir arpa boyu yol alamadık. Siyasi polemiğin ötesinde biz bu şehirde yaşıyoruz. Bu şehirde olan her şeyden hepimiz sorumluyuz. Yarın çok geç olacak. Bir an önce her şeyi bir kenara bırakıp, bir masa etrafında oturulmalı, gerekli önlemler alınmalı ki çok geç kaldık. Bahsettiğimiz kentsel dönüşüme belediye bütçeleri yetmez. Yetersiz kalır. Merkezi hükümetin de mutlaka desteği gerekir. Burada siyasi polemikten ziyade, böyle bir sıkıntımız var bizim, afete hazır değiliz, bunu çözebilmek için ne yapabiliriz? Herkes üzerine düşeni yapmak zorunda. Birbirimizi suçlayarak sonuç elde edemiyoruz. Yıllardır yaptığımız şey bu. Herkes kendi açısından haklıdır. Ama yarın öbür gün oluşabilecek bir afette, yaşanacak can kaybı ve hasarlar bunları değiştirmiyor. Haklı olmamızın hiçbir anlamı kalmıyor o zaman.

-Kentsel dönüşümde öncüsü Büyükşehir olmalı

Yani konu kentsel dönüşümse, ilk adımı belediye mi atmalı?

Ortaya bir proje koymalı. Bununla alakalı da Çevre Şehircilik Bakanlığı da dahil olmak üzere gereken destekler için de AK Parti, bizler, tüm partiler üzerimize düşeni yapıp, Eskişehir’de bu işin çözülmesi için bir an önce adım atmak zorundayız. Ama biz 25 yıldır tartışıyoruz bu konuyu.

-Porsuk civarındaki yapılaşmalarımız oldukça sıkıntılı

Ortaya nasıl bir proje koyulabilir?

Öncelikle şehir merkezimiz iyi bir zemin üzerine oturmuyor. Özellikle Porsuk civarındaki yapılaşmalarımız oldukça sıkıntılı. Çok basittir, daha önce de söyledim… Galeta teorisi denen bir teori vardır. Galeta biliyorsunuz çok serttir. Suyun içine attığınızda belirli bir süre sonra hamurlaşır. Bizim de Porsuk civarındaki yapılaşmalarımız ne yazık ki, zemin katlarına baktığınızda birçoğu mutlaka su alıyordur. Oradaki beton ve demirin özelliği kaybolmaya başlıyor. Zaten gevşek bir zemin üzerinde, ovada. Biz sağlam zeminleri kullanmamışız, birinci sınıf tarım arazilerini yanlış imar uygulamalarıyla bu hale gelmiş. Bunu değiştirebilmek için, şehir merkezinden başlayarak kentsel dönüşümü yapmak zorundayız. Mutlaka şehrimizin başka mahallelerinde bu ihtiyaç var. Fevzi Çakmak Mahallesi’nde var, Eski Sanayi’de var, Küçük Sanayi’de var, Takkalı Mahallesi’nde var, Yeşiltepe Mahallesi’nde var. Ama öncelikli olan, bizim için tehlike arz eden durum, ana arterler, şehir merkezi. Bunun için de Büyükşehir Belediyesi gerekli adımı atmalı. Bir kentsel dönüşüm projesi hazırlamalı, bununla alakalı bakanlıklarla, merkezi hükümetle yapılacak işlerde de hem AK Parti İl Başkanı sonuna kadar hazırdır. Zaten bunu defalarca dile getirmiştir. AK Partili milletvekillerimiz de her türlü vereceklerini söylüyorlar. Allah korusun herhangi bir afet anında ambulanslar giremez o caddelere. Acil durumlarda toplanma bölgeleri olmak zorunda. Toplanma bölgesi ya da toplanma bölgesini gösteren herhangi bir işaret gördünüz mü? Yok. Afet olduğunda sağ olan herkes o toplanma bölgesine gider, orada sorumlular tarafından sayım yapılır, o binada bir göçük varsa kaç kişinin olup olmadığını tespit edersiniz, ona göre kurtarma çalışmaları yaparsınız. Bu afet yönetim sistemi dahil olmak üzere hiçbir şeyimiz yok. Hangi biriniz gördük? Siz gördünüz mü oturduğunuz evin acil toplanma alanı neresi? Kimse bilmiyor. Bunun oklarla gösterilmesi lazım, bina sakinlerine anlatılması lazım. Bunları bir bütün olarak düşünmemiz lazım ama çok da düşünmeye zamanımız yok.

-Hat boyu için iki proje masada

Hazır projeler demişken, geçtiğimiz aylarda da Hat Boyu ve Millet Bahçesi gündeme gelmişti. Bu iki alan belediyelerin alanında değil. İktidarın ilgilenmesi gereken bölgeler ve vatandaşlar hem Millet Bahçesi’nin hem de Hat Boyu’nun düzensizliğinden ve bağımsızlığından şikayetçi. Bu iki yere neden bakılmıyor?

Bununla alakalı bir süreç var, devam ediyor. Millet Bahçesi Türk Dünyası Vakfı’nın sorumluluğunda. Yapılan bir çalışma var. Zannedersem şu an sonuna geldi. Millet Bahçesi Türk Dünyası Vakfı’ndan, Çevre Şehircilik Müdürlüğü’ne devri yapıldıktan sonraki süreçte, orada bir proje var. O proje uygulamaya sokulacak. Millet Bahçesi daha değişik fonksiyonları yerine getiren bir yer haline gelecek. Bu konudaki detaylara vakıfım ama bu projeyi hazırlayan Sayın AK Parti İl Başkanı’mız. Onların açıklaması daha doğru olur. Hat Boyu ile alakalı meseleye geldiğimizde, orası Ulaştırma Bakanlığı’nın uhdesinde olan bir yer. Geçen günlerde Ulaştırma Bakanı Eskişehir’e geldiğinde yaptığımız toplantıda Ulaştırma Bakanlığı, Hat Boyu için bir proje geliştirdi. Bunla alakalı Eskişehir’de AK Parti kanadı da bir proje hazırlamıştı. 2 proje şu anda birleştiriliyor, orada öğrenci arkadaşlarımıza, gençlere yönelik farklı bir yapılanma olacak. Yakın zamanda Hat Boyu çok daha farklı bir noktaya gelecek.

Belirli bir tarihi var mı?

Özlem Çerçioğlu İddiasına Arslan’dan Sert Tepki!
Özlem Çerçioğlu İddiasına Arslan’dan Sert Tepki!
İçeriği Görüntüle

Çok az bir süresi kaldı. O gün biz konuştuğumuzda, bakanlık da olayla alakalı projesin bitirmişti. AK Parti de daha öncesinde orada bir çalışma yapmıştı. Onlarında projesi bitmişti. Zaman konusunda AK Parti İl Başkanı’mız daha sağlıklı bilgiler verebilir.

-Bizim siyasetteki muradımız bir koltukta oturmak değildir

Uzun yıllardır il başkanlığı görevi yürütüyorsunuz. MHP’de kongre süreci ne zaman başlayacak ve tekrar aday olmayı düşünüyor musunuz?

Kongre süreci 2026 yılı Ağustos ayında ilçe kongreleriyle başlar. Eylül, Ekim aylarında il kongreleri olur. En geç Mart ayında da büyük kurultayımız olur. Bugünden yarın için bir şey söylenmez. O gün geldiğinde şartlara bakılır. Eğer devam etmemiz yönünde bir talep varsa devam ederiz, başka talipli arkadaşlarımız varsa, onların daha iyi yapabileceğine inanıyorsak onlara bırakırız. Bizim siyasetteki muradımız bir koltukta oturmak, kendimizi bir yere taşımak değildir. İnandığımız fikre, devlete, millete hizmet etmektir.

-50 yıldır terörle mücadele ediyoruz, torunlarımıza böyle bir tabloyu bırakma hakkımız yok

Biliyorsunuz “Terörsüz Türkiye Komisyonu” başladı. Türkiye’nin %98’i olarak ifade edilen, neredeyse tamamını temsil edecek bir heyet oluşturuldu ve bu heyette “eşit yurttaşlık” kavramı üzerinde durularak bir barışma süreci başladı. İlk başta bu süreç için tamamen şeffaf yürütüleceğini ve halka açık bir şekilde yapılacağını aktarsa da, ikinci toplantıda kapalı komisyon kararı alındı. 10 yıl boyunca da içeride konuşulanların kamuoyundan saklı tutulmasına karar verildi. Bu biraz çelişkili bir karar değil mi?

Öncelikle dediğiniz gibi %98’i temsil eden bir komisyon oluştu. Burada oy birliğiyle alınan bir karar var. Çünkü bu süreç zehirlenmeye açık bir süreç. Bu süreçte herkes ağzından çıkana çok dikkat etmek zorunda. Çok büyük bedeller ödendi. Hepimiz çok büyük bedeller ödedik. Devlet olarak, millet olarak. Böylesi daha uygun görülmüştür. Sonuçta oradaki temsil eden arkadaşlar da milletin vekil olarak gönderdiği vekilleriniz. Bence de bu süreci biraz stabil hale getirmek gerekiyor. Koruyup kollamak gerekiyor. Yoksa milletten gizli bir şey yapıldığı yok. İlk günden beri terörsüz Türkiye çağrısı, 22 Ekim grup toplantısında bilge liderimiz Devlet Bahçeli tarafından yapıldı. Gelişen süreçte Sayın Cumhurbaşkanı da gerekli desteği verdi, bir devlet projesi haline geldi. O gün de söylemiştik, bugün de söylüyoruz, bundan sonraki süreç meclis çatısı altında yürümesi gerekiyor. Çünkü TBMM’nin bir özelliği vardır. Diğer ülkelerin meclislerinden çok farklı olarak, kurucu meclistir. Süreç aslında şeffaf ama bazı şeylerin kamuoyunda tartışılması, karşılıklı polemiklerin bu sürece zarar vereceği noktasında herhalde bir fikir oluştu ki buna karar verildi. Bu konuda vatandaşların çok da tedirgin olmasına gerek yok. MHP olarak bizler bilge liderimizin talimatıyla geçen hafta Erzurum’da başlayan, bu hafta İstanbul’da devam edecek, 13 Eylül’de de Eskişehir’de yapılacak “Terörsüz Türkiye, Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” temasıyla toplantılar yapacağız. Bu toplantılar parti içi toplantılar değil. Eskişehir’le birlikte; Bursa, Yalova, Balıkesir, Konya, Bolu, Afyon, Bilecik, Kütahya illerini Eskişehir’de misafir edeceğiz. Buradaki şehirde yaşayan tüm STK’lar, şehit gazi dernekleri hepsini davet edip, terörsüz Türkiye sürecinin nedenlerini, niçinlerini anlatacağız. Bununla alakalı genel merkez katılımlı programımız olacak. Bu süreç devam edecek. Vatandaşa gidip nedenlerini niçinlerini anlatacağız. Bölge toplantılarından sonra bu il toplantılarına, ilçe toplantılarına, mahalle-köy toplantılarına dönüşecek. Her vatandaşımıza mutlaka ulaşacağız, anlatacağız. Onlar akıllarına takılan soruları soracak bizler de gücümüz yettiği kadar cevaplayacağız. Bu herkesin paylaşması gereken bir çağrı. Yaklaşık 50 yıldır terörle mücadele ediyoruz. Torunlarımıza böyle bir tabloyu bırakma hakkımız yok. Ekonomik verilere baktığımızda da 2 trilyon dolara yakın bir para harcanmış. Bunların hepsini göze aldığımızda sürdürülebilir değil.

-Üye kaybetmedik, üye kazandık

Anketlere göre MHP bir süredir sürekli oy kaybediyor. Bir yandan da başlayan terörsüz Türkiye sürece bazı kesimlerde rahatsızlığa da sebep oldu. MHP oy kaybediyor mu ve süreç başladığından bu yana partide istifalar oldu mu?

Temmuz başında açıklanan raporlara göre, MHP üye kaybetmemiş üye kazanmış. Yani süreç başladıktan sonra üye kazanmışız. MHP’nin önceliği her zaman ülke ve beka, sonra iktidardır. 50 yıldır MHP’nin içindeyim, 30 yıldır da yöneticilik yapıyorum. Bir kere oyumuzu doğru bilen anket görmedim. İçimizden 7 parti çıktı, 7 parti ayrıldı ona rağmen kemik kitleyi, kemik oyu kaybetmedik.