Gündemde CHP var…

“Nedeni Recep Taşel’in istifa edecek olması.

Mevcut İl Başkanı’na yaptığımız “Diren” çağrıları yanıt bulmamışa benziyor!

Taşel, her ortamda önümüzdeki kısa zaman dilimi içinde görevinden istifa edeceğini söylüyor.

Amacı Milletvekili adayı olabilmek!

Kendisini partisinin vekil belirleme sisteminin kollarına bırakacak!

Ön seçim yapılmayacağı için genel merkezden gelecek olan listeyi takip edecek.

+++

Taşel, sadece genel merkezden gelen listeyi değil;

Öncesinde partisinin kendisinin yerine kimi görevlendireceğini de bekleyecek.

Hatta bu bekleyiş süreci işlemeye başladı bile!

Bu yüzden, Taşel için “görevde kaldığı son günler” yorumunu kolayca yapabiliriz.

O halde giderayak yapması gerekenler olduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Yapması gerekenler olduğu aşikar!

“Demokrasiyle” göreve gelen bir il başkanı, görevi süresince aynı demokrasiye parti içinde çokta uymadı!

Yazımızın başında sözünü ettiğimiz CHP Gündemi tam da bununla ilgili.

Çünkü kendi yönetimi içerisinde aylardır parti toplantılarına gelemeyenlerin olduğu artık sır değil.

Hatta partiye hiç uğramayanlar olduğu bile konuşuluyor.

Ortada bölük pörçük bir il yönetimi olduğu kesin.

Bu noktada yapılacak olan ise belli!

Demokrasi ne diyorsa, neyi gerektiriyorsa onu yapmak!

+++

Fakat bugüne kadar “Demokrasiyle göreve gelen Taşel, kendisinden beklenen demokratik duruşu görevi süresince gösterememiş”

Parti tüzüğünü uygulayıp, toplantılara gelmeyenler yerine, partide aktif olarak görev yapmak isteyenleri yönetime dahil edememiş!

Neden edemediğini anlatmaya gerek yok sanırım!

Bunun sebebini cümle alem biliyor.

Neyse…

Fazla detaya girmek istemiyorum.

Dediğim gibi bir dönemin sonuna gelindi çünkü.

O yüzden en azından giderayak Recep Taşel’in sözünü ettiğimiz tavrı gösterip göstermeyeceğini merak ettiğimizi belirtmek niyetindeyiz…

Partiye bir kez olsun bile gelmeyenler hakkında en azından şu süreçte gerekeni yapabilecek mi?

Her fırsatta dilinden düşürmediği “Demokrasinin gereği” olan parti tüzüğünü çalıştırıp partiyle ilgisi olmayanların yönetim üyeliklerini düşürecek mi?

Daha sonra görev bekleyen, canla başla çalışmak için sıranın kendisine gelmesini bekleyenlerin yolunu açacak mı?

Olması gereken de yapılması gereken de zaten bu değil mi?

Bakalım Taşel, İl Başkanlığı sürecini “parti içi demokrasiye” uygun adımlarla mı tamamlamayı seçecek?

Yoksa demokrasi ile geldiği koltuğundan demokrasiyi işletmeden mi ayrılacak?

Bekleyip göreceğiz…

NOT; Bugün AK Parti’den devam edecektik. Dünkü sohbetimizde bunu belirtmiştik. Fakat CHP’deki gündem hayli sıcak. O yüzden AK Parti siyasetini izleyen okurlarımızdan bir günlük ara istiyoruz.