AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, Eskişehir Haber Ajansı (EHA) Medya Grup Başkanı Soner Yüksel’in hazırlayıp sunduğu “Sarı Koltuk” programının konuğu oldu.
Albayrak, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 2 Eylül Eskişehir’in kurtuluşuyla birlikte kutladıklarını belirterek dört gün süren etkinliklere toplam 77 bin kişinin katıldığını söyledi. Albayrak, “AK Partimizin kuruluş yıl dönümünü, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 2 Eylül Eskişehir’imizin kurtuluşu nedeniyle harmanlayarak kutladık. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda “Kahramanlar Türküsü” konseri gerçekleştirdik. 31 Ağustos’ta 24 bin kişinin katılımıyla “teşkilat pikniğimizi” düzenledik. Pikniğimize 24 bin kişi katıldı. 1 Eylül’de Gençlik Kollarımızın organize ettiği “Devrim Otomobilleri” belgesini yayınladık. Etkinlikler kapsamında Alişan ve Özgün konser verdi. Dört günlük programımıza 77 bin katılımcı katıldı. Motivasyonu yüksek, birlik ve beraberliği içerisinde barındıran İl Danışma Meclisimizi de gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.
“Bu mesaj doğrudan bize…”
Albayrak, geçtiğimiz günlerde Basın Danışmanı Enes Yalçın’a evinin önünde gerçekleşen saldırıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bu saldırının doğrudan teşkilata yönelik bir mesaj olduğunu vurgulayan Albayrak, “AK Parti il başkanlığı olarak hareketli bir zaman dilimi geçiriyoruz. Piknik organizasyonları, konserler, iftar programları ve kırsalda yapmış olduğumuz etkinlikler nedeniyle ön planda olduğumuz bir gerçek. Bu belli kesimlerin hoşuna gitmiyor. Bu bir ekip ruhudur. Şunun farkındayız, bu mesaj tabi ki bize… Motivasyonumuzu düşürmek, ekip olarak da sıkıntıya sokmak için çaba gösteriyorlar. AK Parti olarak gerçekten büyük bir aileyiz. Hiç kimseden bir korkumuz, endişemiz, çekincemiz yok. Emniyet süreci takip ediyor, Enes kardeşimiz de suç duyurusunda bulundu. Yılmayacağız, bu bizim biraz daha motivasyonumuzu yüksek tutuyor” dedi.
“Doğru işler yaptığımız için hedef oluyoruz”
Bazı kesimlerin rahatsızlık duymasına rağmen çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceklerini söyleyen Albayrak, “Demek ki biz bir şeyleri doğru ve güzel yapıyoruz ki bazı kesimlerin hoşuna gitmiyor. Hem AK Partimizi daha iyi anlatacağız hem de faaliyetlerimizi fazlalaştıracağız. Eskişehir’i festivaller şehri yapma noktasında attığımız adımlar gelecek dönemlere sirayet edecek. Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın durmayacağız ve koşmaya devam edeceğiz. Durmak yok, yola devam…” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanımızın talimatıyla süreç hızlandı”
İktidara yönelik yollarla ilgili eleştirileri haksız bulduğunu ifade eden Albayrak, “Bugün çevre yolu olarak kullandığımız yolları iki şeritten üç şeride çıkaran, 13 üst geçidi kente kazandıran AK Parti oldu. Yerel seçimlerden sonra milletvekillerimiz ve tüm bileşenlerle beraber Strateji Bütçe Başkanlığını ve Ulaştırma Bakanlığı’nı ziyaret ederek girişimlerde bulunduk. Bugün bunların meyvesini almaya başladık. Seçimin üzerinden 1,5 yıl geçti ama Eskişehir adına büyük kazanımlar elde ettirdik. 25 Ocak’taki il kongremizden önce milletvekillerimizle birlikte Sayın Cumhurbaşkanımıza ziyarette bulunduk. Gündem maddemiz devam eden yollardı. Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla süreç hızlandı.
“Şehre girememe sorunu var”
Eskişehir’in en büyük sorununun şehre girememe sorunu olduğunu savunan Albayrak, “Bugün Eskişehir'in bir çevre yolu sorunu belki kısa metrajda yok ama uzun metrajda ihtiyaçtır. Bu şehirde, ‘şehre girememe’ sorunu var. Kartal Kavşağı, Alpu Kavşağı, Sakarya Caddesi, Üniversite Caddesi’ne yan yollarla girdiğimiz zaman orada bir ışık döngüsüyle karşı karşıya kalıyoruz. Trafiği yavaşlatan bir sürece sokuyor. Trafik akışının şehre girme noktasında bir akışı olursa, çevre yolunun da bir akışı olur. Mevcut çevre yolundan şehre girememe sorunu olmasından kaynaklı birikmeler ve trafiğin yavaşlaması söz konusu oluyor. Servis araçları indirme bindirme yaptığı için üç, dört tane cep yaptık. Eskişehir’in bir ulaşım master planı olmaması nedeniyle çok büyük sorunları var. Bunu Büyükşehir ortaya koymalı. Yan yolları yapmalı ve bitirmeli. Güney’den ve Kuzey’den bir bulvar açmalı. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi, EMKO, TEKSAN, Tornacılar ve küçük sanayinin merkeze inmesinden kaynaklı bir sorun var” ifadelerini kullandı.
“Belediye başkanlığı mazeret üretme makamı değildir”
Belediye başkanlarının mazeret değil, çözüm üretmesi gerektiğini vurgulayan Albayrak, şunları söyledi: “Kurtuluş Kapalı Pazaryeri meselemiz vardı. Önceki belediye başkanı sürecinde depreme dayanıklı olmadığından dolayı yıkıldı. Hep ‘vermiyorlar ki yapayım’ dedi. Mazeret üreterek yol yürüdü. Ayşe Hanım (Ayşe Ünlüce) bize geldi ve Kurtuluş Pazaryeri ile ilgili talepte bulundu. Önceki belediye başkanı bunu talep de etmemiş. Talep etmeden ‘vermiyorlar ki yapayım’ mantığıyla yol yürümüş. Ama bugün ne oldu? Kurtuluş Kapalı Pazaryeri sorunu çözüldü. Trafikte kalan hepimiziz. Bir deprem olursa ya da su sorunu olursa hepimiz sıkıntı yaşayacağız. Bu şehir hepimizin… Belediye başkanlık makamları mazeret üretme yerleri değildir. Sorun çözme yerleridir. Bu çözümü üretecek kişi kimdir? Belediyelerdir. Ancak bir belediye başkanı çıkıp ‘yaptırmıyorlar’ demesi acziyetidir aslında. Sen eğer ki bir şeye ulaşamıyorsan, bir şeyi tamamlayamıyorsan demek ki usul, adap, erkan bilmiyorsun demektir. Mazeret üretmeden, çözüm odaklı projeleriniz neyse getirin ortaya koyun.”
“Kenarda oturup ‘beni engelliyorlar’ demek acziyettir”
Albayrak, kentsel dönüşüm konusunda belediyelerin yeterli adımları atmadığını belirterek, mazeret üretmek yerine çözüm arayışına girilmesi gerektiğini söyledi. “Kentsel dönüşümle alakalı biz varız, bekliyoruz” diyen Albayrak, şunları belirtti: “Bu şehrin valisi amiridir. Belediye başkanı sahibidir. Nereye neyi, nasıl yapacağının yetkisini yasalar belediyelere verir. Burada talep belediyelerden gelecek. Belediyelerden gelecek ki ona göre adım atılacak. Örneğin Alpu’da, TOKİ yer yapamıyor. Neden? Belediye, TOKİ’ye yer tahsisi yapmıyor. Kalkıp ‘ben kenarda oturayım, gelin beni ikna edin’ diyemezsiniz. Uzlaşı dili diye bir şey var. Kenarda oturup ‘gelsinler, yapsınlar’ ya da ‘beni engelliyorlar’ laflarıyla kendini avutur, insanları kandırırsın. Bir tane belediye başkanı yıllardır; ‘Toplu konut, kentsel dönüşüm bizim işim değildir’ diyor. Karapınar’da 30 tane daire yapmış. Senin işin değildi madem niye yaptın? Yaptıysan, bu zamana kadar insanları neden kandırdın? ‘Benim işim değil’ diyerek insanlara yalan söyledin. Esenler’de AK Partili belediye başkanı 8 yılda 60 bin konutu dönüşüme sokmuş ve bitirmiş. Olay belediye başkanın da bitiyor. Talep edecek, isteyecek ve arzulayacak. Planını yapacak. Bugün hangi belediye başkanı ‘hadi gelin bunu beraber yapalım’ diye dertleniyor. Dertlenmemelerine kızıyorum. Mazeret üretmelerine kızıyorum. Mazeret insanın kendisine söylediği en büyük yalandır. Bir insan mazeret üretiyorsa iş yapmayacak demektir. BAKSAN… ‘Hayat Tepebaşı’nda…’ insanlar gidip, bir görsün. Felaket bir durum... Şehre 3 kilometre uzaklıkta. Belediye başkanları duyarlı olmalıdır. Eğer ki mazeret üretiyorlarsa, bilin ki iş yapmayacaklardır.”
Ziyaret eleştirilerine yanıt
CHP’li Çifteler Belediye Başkanı Zehra Konakçı’nın, AK Parti İl Başkanlığına gerçekleştirdiği ziyaretle ilgili eleştirilere de yanıt veren Albayrak, “Geçen gün bir ilçe belediye başkanı bana geldi diye, belediye başkanı içinden geçtiler. Derdi ne? Su ile alakalı sıkıntılar var. Nasıl çözebiliriz meselesiydi. İlçeye gittik, yerinde gördük. Güzel girişimler noktasında adımlar atılıyor” dedi.
“Belediye satar diye endişeleniyoruz”
Albayrak, Millet Bahçesi ve Dede Korkut Parkı’nın belediyeye devri ile ilgili talepler hakkında ise şunları söyledi: “Bu parkları belediyelere versek noktasında endişeye kapılıyoruz. Belediyeler, neyi versen satıyorlar. Odunpazarı’nda TOKİ binlerce konut yaptı. Belediyeye ait yüzlerce konut vardı. Mevcut belediye başkanı bütün konutları sattı. Burhan Sakallı döneminde bir otel yapıldı. Mazeret üreterek, burayı da sattı. Tepebaşı Belediyesi’nde arazi kalmadı. Eline 300 metrekare yer ver, onu satıyor. Parkların teşrifatı bunlara verirsek, ‘satarlar’ diye endişe ediyoruz. Şuanda bakanlığımız ve valimiz süreci çok iyi yönetiyor. Bir aksilik olmazsa bakımlı, güzel günlerine kavuşmuş olacak.”
“Siyaset üstü meselelerde herkes aynı masada toplanmalı”
Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarıyla yaptığı işbirliğinden dolayı parti içerisinden kendisine yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Albayrak, “Bu ülke hepimizin, bu şehir hepimizin. Bazı konular olduğu zaman hepimiz aynı sesi ve aynı ifadeyi kullanmak zorundayız. Niçin? Geleceğimiz için… Siyaset üstü konular da herkes o masaya gelmeli. Haftaya da bir masa kuracağız. Türk Hava Yolları meselesi… Eskişehir Sanayi Odası, Eskişehir Ticaret Odası, Eskişehir Ticaret Borsası, Eskişehir OSB ve Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği başkanları ile görüştüm. Aynı masaya oturup bir çalışma yapacağız. Bu iş olur mu ya da olamaz mı noktasında neler yapabilirizi konuşacağız. Bu şehir, kentsel dönüşüm, trafik ve su meselesinde aynı masaya oturmak zorunda. Ticaret Odası Başkanının dediği gibi bu şehir artık kararını vermeli” diye konuştu.
“Gündoğdu’yu dönüştürüyoruz” dediler, çivi çakmadılar
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni Gündoğdu’yu dönüştürememekle suçlayan Albayrak, “Kentsel dönüşüm kim yapacak? Belediye yapacak. Hazırlayacak, ortaya koyacak. Diyecek ki; ‘Biz hazırız.’ Mazeret üretmeyecek. Gündoğdu -1 ve Gündoğdu-2…2010 yılından bu yana bakanlık beklemiyor, onay beklemiyor. ‘Ben bunu yapacağım’ dedi. Çevre yolunun üzerine devasa tabelalar asıldı. ‘Gündoğdu’yu dönüştürüyoruz’ dedi, hiçbir şey yapmadı. Bir çivi çakıldı mı? Çakılmadı. Gelinen noktada, Büyükşehir’de devasa bir borç, SGK’ya ödenmeyen borçlar… Ortaya koymuş olduğu bir değer yok ama borç çok yüksek. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin konsolide bütçesi 22 milyar TL… Bu şehir kaybediyor. Neden kaybediyor? Ağlayan belediye başkanları yüzünden kaybediyor. Mazeret üreten belediye başkanları yüzünden kaybediyor. Şehrin tabi ki müzeye ihtiyacı var. Ancak suyumuz bittiği zaman o müze bize bir getiri sağlamayacak. O zaman buraya ne turist gelir ne de bir başkası… Bu şehirde bir deprem olduğu zaman ve her yer yıkıldığı zaman o zaman ne olacak? İnsan kalmayacak” ifadelerini kullandı.
“Su sorununda çözüm üretecek olan belediyedir”
Çifteler Sakaryabaşı’ndan Eskişehir’e su getirilmesiyle ilgili proje hakkında konuşan Albayrak, “ Sakarıbaşında debi sürekli düşüyor. O zaman ölçmüşler saniyede 9 metreküp…Bugün debi saniyede 1.6 ila 1.7 metreküp. Yatırım boşa gitmiş olacaktı. Alternatifler üretmek zorundayız. Kim üretecek? Bunun Devlet Su İşleri yapmayacak. Belediye yapacak. Belediye yapacak, çalışacak, üretecek, ortaya koyacak. Sonra istişare edecek” diye konuştu.
“Bana yetki verecekler” diyerek, yalan söyledi
2017’de afet riskli alan ilan edilen Küçük Sanayi Sitesi ile ilgili Bakanlık ve Odunpazarı Belediyesi arasında yaşanan yetki tartışmalarına da değinen Albayrak, şunları söyledi: “Burhan Sakallı, 2013 yılında Küçük Sanayi Sitesi ve Gündoğdu’yu kentsel dönüşümden afet riskli alana çeviriyor. O dönemim milletvekili şuan ki belediye başkanı ile o zamanın meclis üyesi şuan ki milletvekili ‘bu bir anayasal gasptır, iş makinelerinin önüne geçeriz’ diyor. 2014 geçiyor. 2014’te o zaman ki milletvekili şuan belediye başkanı oluyor. Küçük Sanayi Sitesinin 1/5000’lik planlarını 2016 yılında Büyükşehir’e getiriyor. Büyükşehir’in o dönemki belediye başkanı ‘nasıl bir imar yaptın, böyle bir şey olmaz’ diyor. Meclisten oy çokluğuyla değil, oy birliğiyle reddediliyor. 2017’de ‘ben burayı kentsel dönüşümden afet riskli alana çevirmek istiyorum’ diyor ve yazı yazıyor. Bakanlar Kurulu burayı kabul ediyor. 2013 yılında “bu anayasal bir gasptır” diyen o belediye başkanı ve milletvekili her şeyi unutuyor. Büyükşehir’de ret edilmiş planları alıp bakanlığa götürüyor. Bakanlık; ‘1/5000’likte şunlar eksik, 1/1000’liğini de yap getir’ diyor. O günden bugüne Odunpazarı Belediyesi bir tane kağıt göndermiyor. Ne zamana kadar? Geçen seneye kadar… Sonra da çıkıp ‘bana yetki vermiyorlar’ diyeceksin. Bir hukukçu olarak, bu alanı ‘afet riskli alana’ çevirdiğin zaman bu işin yetkisinin bakanlıkta olduğunu biliyorsun. İnsanları kandırmaya devam ediyor. Projeleri çizip gönderseydi, bugün daha farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Küçük Sanayiyle ilgili ‘bana yetki verecekler’ dedi, yalan konuştu. Yasal olarak böyle bir durum söz konusu değil. Küçük Sanayinin planlamasıyla ilgili 14 tane kuruma görüş yazısı gönderildi. Kavga eden bir anlayış… Bu anlayış yüzünden Eskişehir kaybetti, kaybetmeye de devam ediyor. Eskişehir ya kasaba anlayışıyla yönetilmeye devam edecek ya da kabuğunu kırmak zorunda olan bir şehir olacak.”
“Nasip işi…”
İlerleyen süreçte siyasi bir hedefinin olup olmadığıyla ilgili de konuşan Albayrak, “AK Parti’nin 8’nci il başkanıyım. Bu dönemde iyi bir il başkanı olmaktan sorumluyum. Sonraki süreçte ne olacağını bilmiyoruz. Sonuçta bunların nasip işi olduğunu bilen insanım. Ben işime odaklanmış, AK Partimizi daha iyi anlatma noktasında çaba gösteriyorum. Şuanda bizim tüm mahallelerde mahalle başkanlarımız, okul sorunlarımız, sandık sorunlarımız hepsi hazır. Bunların motivasyonu, eğitimleri konusunda çaba gösteriyorum. 2028 gerçekten çok şeye gebedir. Her insanın nefsine hoş gelir. Milletvekili olmak, belediye başkanı olmak ama o benim elimde olan bir şey değil. Ben bu dönem başarılı bir il başkanı olma çabasındayım. Bu zamana kadar yapmış olduğumuz hareketler şehir odaklıdır. Ankara'da gittiğimiz yaptığımız her görüşmeyi şehir adına yaptık. ‘Bu şehir bizim’ diyoruz. Bu görevler hep gelip geçer. İnsan bırakmış olduğu şeylerle övünür, sevinir ve mutlu olur. İnsan zamana, mekana ve insana iz bırakır. Ama iyi bırakır ama kötü bırakır” diye konuştu.
“Gruplaşmanın olduğu yerde şampiyon olamazsınız”
Parti içine birlik ve beraberlik mesajı da veren Albayrak, “Birlik ve beraberliğin olduğu yerde, huzurun ve mutluluğun olduğu yerde başarı vardır. Ben 10 yıl amatörde top oynadım. Bir takımda gruplaşma olursa o takım şampiyon olamaz. Ne olur? Anlık olarak maç kazanır ama şampiyon olamaz. Onun için de bir aile olduğumuzu bileceğiz. Birlik beraberliğimizi sağlayacağız. Sonra ne olacak? Tek hedefimiz şampiyonluk olacak. Bunu da şu an yapmanın çabası içerisindeyiz” dedi.
“Merkezde vitrin var, mahallelerde hizmet yok”
CHP’li belediyeleri merkezin dışında kenar mahallelere hizmet yapmamakla suçlayan Albayrak, şunları söyledi: “CHP'li belediyeler 26 yıllık zaman diliminde, özellikle merkez iki ilçeye baktığın zaman gerçekten ortaya koydukları bir değer olmadı. Hep mazeret üreten bir yapıya sahip… Geçenlerde Atatürk Bulvarı’nda asfalt yenilemesi yapıldı. Bugün Yeşiltepe, Şirintepe’de hala altyapısı olmayan sokaklar var. Merkezde her şeyi çok güzel yapıyoruz. Eskiden ‘Köprübaşı belediyeciliği’ diyorlardı. Aynı mantık. Emek’te, Erenköy’de, Sultandere’de, Çamlıca’da bizim mahallemiz. Bu şehirde altyapısı olmayan mahalleler var. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi herkesin belediyesidir. Tepebaşı Belediyesi’nin 10 yıldan beri yapmış olduğu bir iş yok. Ortaya koyduğu somut bir değer yok. Borçlardan dolayı tıkanmış durumda… Odunpazarı Belediyesi’nin 10 yılda yapmış olduğu bir tane pazar yeri var. Mahallelere geziyorum, muhtarlar geliyor. 10 tane soru soruyorsa, 7 tanesi belediye ile ilgilidir. Kaldırım gitmiş, çöp toplanmıyor, otobüs gelmiyor, sumatik yok. Bunu yapması gereken kim? Belediye… Artık ‘Köprübaşı belediyecilik’ anlayışından çıkmaları gerekiyor. Odunpazarı Belediye Başkanı'na gittiğin zaman ‘senin mahallen bana oy vermemiş, ben sana hizmet etmem’ diyen bir zihniyet var. Hizmet anlayışları olmayan bir CHP'nin özellikle belediyecilik anlayışı yoktur.”