Eskişehirspor, her şeyimiz.

Şehrimizin en büyük markası.

Sadece Eskişehir’in değil, Türk Futbolunun en önemli değeri.

Düştüğü durum içimizi darlıyor!

Özellikle son 3, 4 yıl da öyle bir psikolojiye büründük ki;

“Sevinmeyi unuttuk!”

Her hafta sonu geldiğinde içimiz burkuldu da burkuldu.

Bu psikoloji koskoca kente yansıdı.

“Şehirde resmen hava gitti!”

Sıradan bir Anadolu Kasabasından farksız bir kimliğe büründük!

Oysa eskiden öyle miydi?

Her köşe başında asılmış bayraklar, formalarla gezenler, yapılan maç planları, maç sohbetleri…

Caddeler cıvıl cıvıldı.

Sonraları, Eskişehirspor bugünkü hale ilerledikçe,

“Çocuklarımızın da yüzüne bakamaz olduk!”

Hep “Biz ne zaman yanacağız?” diye sordular haftalarca, aylarca, yıllarca…

+++

Transfer tahtasının açılması ile birlikte 20 oyuncu alındı.

Kuşkusuz gelecek planları da yapılarak alındı oyuncular.

Umutlarımız arttı fakat lige verilen arada ve oynanan ilk maçta bir kez daha hayal kırıklığı yaşadık!

Zira oyun anlamında hala istediğimiz kıvama gelinememişti.

Hoca değişiklinin zaruri olduğunu gördük ve söyledik.

Yönetim Kurulu da ortaya konulan futbolla birlikte kamuoyunun tespitlerine kayıtsız kalamadı.

“Ve belki de bu sezonun tahtayı açmaktan sonraki en stratejik hamlesini yaptılar ve Hoca’yla yolları tam da zamanında ayırdılar!”

+++

Bu değişikliğin meyvelerini daha güçlü görmeye başladık.

Sadece yeni transferler değil, daha önce oynayan gençlerle harmanlanan bir takım izledik Kelkit maçında…

Özellikle orta sahada yapılan tek bir değişikliğin bile oyuna nasıl da etki ettiğini gördük.

Daha çok sevindiren ise, “Hoca’nın takımı hızla tanımaya başlaması oldu

Bundan sonraki süreçte, gençlerin de daha çok sorumluluk alacağı, abileri ile uyumlu bir kadro oluşacağını anladık.

Sonuçta gençlerimizin tek ihtiyacı olan tecrübeli isimlerin yer aldığı bir kadroda yer bulmaktı.

Şimdi o eksikte giderildi.

4 Maçtır galip gelen Kelkit’i muhteşem bir “Mücadeleyle” yendiler.

Gelecek adına da ümitlerimizi daha da yeşerttiler.

+++

Sonuç olarak…

Yıllardır boynumuzun bükük olduğu bu şehrin çocuklarına gururla ve kendimizden emin olarak;

“Artık yencez!” diyebiliriz.

Bu ışık doğdu ve önümüzü artık daha iyi görüyoruz!

Gelecekte daha güçlü desteklerle de bugünkü konumumuzdan da kurtulacağız.

Şu günleri bizlere sağlayanlara teşekkür etmeden bitiremem yazımı…

“Şehrin kardeşlerine ve onlara destek olana abilerine minnetle”

Şuna da inanıyorum ki;

Bu günleri sağlayanları bu şehir asla unutmayacak ve mutlaka bir gün hak ettikleri değeri fazlasıyla verecek!