Sanayi Bakanı Eskişehir’e gelince konunun Uraysim’e gelmesi kaçınılmaz oldu.

Malum, Uraysim’i Ankara çok önemsiyor!

Projenin yapılması için bütçe artırımına bile gittiler.

Fakat bir türlü bitmedi proje.

Binalar yapılmasına rağmen, testlerin yapılacağı rayların nereye konulacağı konusunda tartışma çıktı.

+++

O tartışma karakolda bitti.

Mahkeme de rayların döşeneceği alanı doğru bulmadı ve projenin ilgili kısmını durdurdu.

Daha doğru bir tabirle;

“Raylar için daha başka yer bulun!” dedi.

+++

Son durum bu şekilde…

Sanayi Bakanı da işte bu gündem içerisinde;

Uraysim’le ilgili kavgayı sadece bize bırakmayın.

Bu proje çok önemli, herkes bu kavgayı vermeli” diyerek ayrıldı Eskişehir’den…

Yani Sayın Bakan, “Kavga dövüş bu işi halledin” diyor.

Söyledikleri ise, Eskişehir’in mizacına adeta cuk oturuyor!

+++

Biliyorsunuz, bizim şehirde kavga etmeden bir direk dahi dikilemez.

Herkes her şeye bir kulp takar.

İşin içinde yüzlerce milyonluk proje olunca kavga zaten kaçınılmaz.

Bunu bilenler de galiba Sayın Bakan’a;

“Efendim, bizim şehirde kavga gürültü eksik olmaz, siz oradan yürüyün.

Hatta kavganın talimatını verin. Bizim şehir bu işleri çok sever” demiş olmalı.

Yoksa Sayın Varank, neden böyle bir çağrıda bulunsun ki?

+++

Sevgili Soner Yüksel yine kızacak ama;

“Diğer konularda olduğu gibi Uraysim meselesi de bir masa etrafında kavga etmeden çözülebilir” bir mesele.

Hatta kimse farkında bile değil;

“Konunun tüm tarafları aynı şeyi söylüyor ama bir türlü aynı şeyi söylediklerinin farkında değiller!”

Yoksa bir Uraysim buluşması düzenlense ve kentin yönetimsel bileşenleri buraya katılsa, eminim o salondan sarmaş dolaş çıkacaklar ama beyhude…

Dedik ya, “bizim şehir çekişmeyi hatta kendi tarafıyla bile gürültüyü sever” diye.

O yüzden o topa kimse girmez, girmiyor da zaten.

+++

Neyse…

Galiba hır gür olmadan demek ki bazı şeyler olmuyor.

Biz de buna küçük bir katkı yapalım madem.

Hani şu gözümüzü dikip beklediğimiz “Kuzey Çevre Yolu Projesi” var ya;

İşte o projede duble yolların nereden geçtiğine işe başlamadan bir göz atın.

Çünkü;

“O proje başladığında hemen yarıda kalacak.”

Çünkü o yol işi bile mahkeme kapılarında süründürülecek!

Şimdiden uyaralım, Uraysim’e de “yolu açık olsun” dileklerimizi sunalım…