CHP kongreleri eskisi gibi bayram havasında değil.

Sonucu önceden kestirilen ve partililerden ziyade Belediye Başkanlarının ve onları destekleyen grupların kendi aralarındaki bir hazırlık maçına dönüştü.

Önümüzdeki Pazar günü yapılacak kongrede bunun en somut örneği olarak karşımızda duruyor.

Uzlaşı sağlanamadı. İsmi aday olacak diye dile getirilen onca isimden hiçbiri yarışa girmedi.

Odunpazarı kanadı değişim grubunun adayı olarak Figen Kahya’yı duyurdu. Büyükerşen desteklemese bile karşı çıkmadığının sinyalini verdi. Tepebaşı kanadı ise görüştüğü iddialı isimleri ikna edemeyince en azından yarış boş geçmesin dedi ve Talat Yalaz’ı aday olarak gösterdi.

Açık konuşmam gerekirse bu kongreden bir heyecan beklemem mümkün değil.

Büyükşehir ve Tepebaşı kanadında aradığını bulamayan Çakıcıer’in gönlü kırılıp Kâhya kanadı lehine adaylıktan çekilmesi ile sonucu az çok kestirebiliyoruz.

CHP çok büyük bir sürpriz yaşanmaz ise yerel seçim sürecini Figen Kahya başkanlığında geçirecek. Yalaz’ın Kahya’ya karşı kazanabilmesi sayısal loto tutturma olasılığı gibi. Umut var ama 6 milyonda bir…  

Ve sanırım bugüne CHP İl Başkanlarının yaşadığı en riskli, en zor, en sıkıntılı seçim dönemi yaşanacak. Çünkü evdeki hesap çarşıya uymuyor ve hem aday belirleme hem de seçim döneminde CHP eskisi kadar konfor sahibi olmayacak.

Bu kongrenin ve kimin kazandığının seçmen nazarında belediye başkanlarına aslında en ufak katkısı yok.

Kongreleri uzun süredir Kazım Kurt konsolide etse bile CHP içinde oyunu en çok artıran ismin Ahmet Ataç olması bunu kanıtlıyor.

Ancak CHP Kurultayını düşünürsek CHP içinde bu kongreye çok anlam yükleyebiliriz.

Ben geçen kongrede olduğu gibi Ataç’ın ve Büyükerşen’in üstünü çizen anahtar listeler beklemiyorum. Ancak kurultay delegeliği konusunda değişim grubunun öncüsü olan Kazım Kurt’un cebine kaç oy koyacağı son derece önem teşkil ediyor.

Kurt, ben kurultaya 10 kurultay delegesi ile geliyorum ve hepsi oyunu değişimden yana kullanacak diyecektir. Hatta örgütçü yapısıyla bu oyları kurultayda muhalif olan diğer gruplarla birleştirip geçmiş kurultay sürecinde olduğu gibi güç kazanıp, pazarlık unsuru olarak da masaya koyabilir.

İhtimali zayıf olsa bile Özgür Özel’in kurultayı kazandığı bir seçenekte kendisine destek veren Kazım Kurt’un yerel seçim seyrinin değişeceğini daha doğrusu Eskişehir’deki CHP yerel seçim seyrinin değişeceğini öngörmemek elde değil.

Dolayısıyla Kazım Kurt’un örgüt işlerini bu kadar önemsemesi, kongre konusunda bu kadar gayretli ve baskın olmasını anlayabilir ve garipsemiyorum. Nihayetinde elindeki tüm siyasi kozları kullanmak ve siyasi devamlılık için olması gerekeni yapıyor.

Yani sevgili dostlarım öyle enteresan beklentileriniz olmasın.

İl kongresi partilinin, delegenin, CHP’ye gönül vermiş nice insanın beklentilerini karşılayacak bir demokrasi şöleni olmayacak.

Kongre kurultay öncesi hazırlıkları kapsamında başkanlar arasında geniş katılımlı bir hazırlık maçı, bir prestij mücadelesi ve üstü kapalı göndermelerin üssü olacak.

Evet, uzun zamandır sıcak şekilde cereyan eden parti için kavganın harını biraz alacaktır, tansiyon yerel seçim önü belki biraz düşecektir. Hepsi o kadar.

Ötesini şimdilik beklemeyin, istemeyin, ummayın!