Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginin 64’üncüsü, Eskişehir’de yoğun katılımla gerçekleştirildi. Mitingde, tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri Cezaevi’nden gönderdiği mektubu okundu. Mektup, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz tarafından okundu
İmamoğlu mektubunda, demokrasi, adalet ve milli irade vurgusu yaptı. Mevcut iktidarın “yargı eliyle siyaseti dizayn etmeye çalıştığını” söyledi. Mektup, hem siyasal hem toplumsal eleştiriler barındırırdı.
Eskişehir umudun ve dayanışmanın şehridir
İmamoğlu, Eskişehir’deki yerel yönetim geleneğine dikkat çekerek, Yılmaz Büyükerşen ve Ayşe Ünlüce’ye teşekkür etti. Büyükerşen’in “Eskişehir’in kaderini değiştiren lider” olduğunu vurgulayan İmamoğlu, Ünlüce için “gayretle hizmet eden kıymetli başkanım” ifadelerini kullandı.
Milletin iradesi yargı eliyle gasp ediliyor
İmamoğlu, tutukluluğuna ve yargı sürecine ilişkin konuştu. Bu süreci “milli iradeyi gasp etmeye yönelik bir siyasi operasyon” olarak tanımladı ve şöyle açıkladı:
“19 Mart’tan bu yana, yargı eliyle milli iradeyi gasp etmeyi hedefleyen çok büyük bir siyasi operasyonla karşı karşıyayız. Milletin özgür iradesiyle seçip görev verdiği belediye başkanları ve yöneticileri iftiralarla, kumpaslarla hapsediliyor.”
İmamoğlu, kendisine yönelik suçlamaların “kumpas ve iftira” olduğunu savunarak, 2019 İstanbul seçimlerinden itibaren siyasi baskıya maruz kaldığını söyledi.
İmamoğlu, “Bütün devlet imkânlarıyla karşıma dikildikleri üç seçimde de onları yenip İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmamı hazmedemeyenler, 2019’dan bu yana bir gün bile durmadılar” dedi.
Casusluk hikayeleriyle gerçeği gizliyorlar
İmamoğlu, tutukluluğuna gerekçe gösterilen “casusluk iddialarına” da açıklama getirerek, bunun “iktidarın ürettiği bir hikâye” olduğunu belirtti ve “Hırs ve kinden o kadar kontrollerini kaybettiler ki, şimdi de 2019 seçimlerinde milletin ortaya koyduğu iradeyi bir casusluk faaliyetinin sonucu gibi göstermeye çalışıyorlar. 15,5 milyon oyla Cumhurbaşkanlığına aday olmamdan casusluk hikâyeleri uydurmaya kalkıyorlar” şeklinde konuştu.
Asıl casuslar halkın iradesini gasp edenlerdir
İmamoğlu, hükümeti sert sözlerle eleştirerek, ülkenin kaynaklarının yabancılara satıldığını ve bunun asıl “milli çıkar ihlali” olduğunu söyleyerek şöyle aktardı:
“Kim bir başkasını kendi çıkarları için iftiralarla, kumpaslarla casus ilan ediyorsa, asıl o milleti ve devleti aleyhine çalışıyordur. Kim siyasi rakibini ortadan kaldırmaya, milletin iradesini baskı altına almaya çalışıyorsa, asıl o ülkesine düşmanlık ediyordur.”
İmamoğlu, bu süreçte adaletin yeniden tesis edileceğine olan inancını dile getirerek “Bu iftiralara alet olanlar günü gelecek, hem hukuk önünde hem milletin karşısında hesap verecekler.” dedi.
Onlar yolun sonunda, biz yolun başındayız
İmamoğlu, iktidar ve halk arasındaki karşıtlığı, şu satırlarla vurguladı:
“Ekonomiyi batırıp ülkeyi bitmeyen bir krizin içine düşürenler, yargıya güveni yok edenler, eğitimde ve sağlıkta başarısızlığa imza atanlar, yolun sonuna geldiler. Onlar yolun sonunda ama biz yolun başındayız. Onlar sandıktan kaçıyor, biz millete koşuyoruz.”
İmamoğlu, bu sözlerle hem ekonomik krize hem de adalet sistemindeki çöküşe dikkat çekti; Eskişehir’deki mitingi “milli iradenin ayağa kalktığı anlardan biri” olarak tanımladı.
