Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk celsesinde, maktul Hüseyin Koç’u ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklu bulunan sanıklar Adnan E. ve Birdal E. duruşma salonunda hazır edildi. ‘Suçluyu kayırma’ ve ‘kasten öldürme’ suçundan tutuksuz yargılanan sanıklar Hüseyin C. ve Serdar E. ile Alaettin T., Ali E. ve Bircan E. duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmaya maktulün yakınları ve taraf avukatları katıldı.

“Maktulün sosyal medya üzerinden bize hakaret içerikli bir takım mesajlar yazdığını duyuyorduk”
Mahkemedeki savunmasında maktulün sosyal medya üzerinden tehditlerde bulunduğunu ve olay günü kendilerine saldırdığını söyleyen sanık Adnan E., “Maktulü tanıyorum. Maktul ile benim aramda herhangi bir husumet bulunmamaktadır. Olay tarihinden bir süre önce maktulün sosyal medya üzerinden bize hakaret içerikli bir takım mesajlar yazdığını duyuyorduk. Olay tarihinde evdeydim. Saat 13.00 sularında amcamın çocuğu olan sanık Birdal eve geldi. Bu sırada ben Birdal'ın evindeydim. Birdal eve geldiğinde kızının evde olup olmadığını sordu. Kızı evde değildi. Birdal da kızı için mutlaka parka gitmiştir diye söyledi. Birdal aceleyle evden aşağıya indi, ben de onun arkasından indim. Dışarıda arabanın içerisinde arkadaşlarım Hüseyin ve Serdar vardı. Birdal ile bu araca bindik. Birlikte Birdal'ın kızının kursuna gittiği camiye doğru yola çıktık. Parkta çocukları görünce Birdal'ın kızının da çocuklarının arasında bulunduğunu düşündük ve Birdal ile arabadan indik. Biz parkın içerisinde Birdal'ın kızına bakarken maktul elindeki bıçakla Birdal'a saldırarak yaraladı. Ben maktulü sırtından tuttum. Maktul, bana ve Birdal'a sürekli elindeki bıçakla saldırıyordu. Birdal almış olduğu bıçak darbeleriyle sendelemişti ancak kendisini toparladıktan sonra maktulün elindeki bıçağı düşürmek için tekme attı. Maktulün elindeki bıçak yere düştü. Sonra biz üçümüz yere düştük. Ben bir ara maktulün elinden düşen bıçağı elime aldım. Bu arada maktulün üzerinden bir şeyler daha çıkarttığını fark ettim ancak ne olduğunu algılayamadım. Demir parçası tarzında bir alete benziyordu. Bu kez de bu demir parçasıyla bize saldırıyordu. Yere düştükten sonra elimdeki bıçağın sap kısmıyla maktulün saldırısının önüne geçebilmek için maktulün diz kısmına bir kaç kez vurdum. Keskin tarafıyla vurmadım. Boğuşma sırasında Birdal’ın maktulün elindeki demir parçası olarak tarif ettiğim eşyayı alarak bununla birkaç kez maktule vurduğunu gördüm. Birdal maktule vurmadan önce de yani bu arbede sırasında sürekli maktule ‘senin bizimle alıp veremediğin ne, neden bizimle uğraşıyorsun’ şeklinde sözler söylüyordu. Maktul çok saldırgandı ve arbede sırasında biz ağır küfürler ediyordu. Sürekli bizi, ailemizi öldürmekle tehdit ediyordu. Bir ara maktulün yerde yattığını fark edince biz o şokla ne olduğunu anlayamadık. Olay yerinden ayrıldık. Birdal ile 1 gün dışarıda kaldık, sonra teslim olmaya karar verdik. Benim elimdeki bıçağı da biz karakola teslim ettik. Kendimi ve Birdal'ı savundum, öldürme kastıyla hareket etmiş değilim” dedi.