Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, kent gündemine ilişkin yaptığı açıklamalarda dikkat çeken ifadeler kullandı. Bingöl, belediye başkanlarının yaptığı açıklamaları eleştirerek, Eskişehir’in trafik, otopark, imar ve kentsel dönüşüm gibi temel sorunlarının görmezden gelindiğini söyledi.
Bingöl şunları söyledi:
“Dağ fare doğurdu. Açıklamaları izleyince üzüldüm, hayal kırıklığına uğradım. Böyle bir şey olamaz. Eskişehir için imar, altyapı, ulaşım ve sosyal hayata yönelik proje beklentileri var. Fakat o günkü programı takip ettiğimde gerçekten bu konuda arzu edilen çözümlerinin olmadığını ve anlatılanların gerçeği yansıtmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.”
Trafik ve otopark en büyük sorunlar
Eskişehir’in en önemli sorunlarından birinin trafik, diğerinin ise otopark olduğuna dikkat çeken Bingöl, mevcut otoparkların hem kullanım açısından uygun olmadığını hem de fiyatlarının yüksek olduğunu belirtti. “İnsanlar hem fiyatlardan ötürü hem de fiziki şartların elverişsizliği nedeniyle araçlarını sokaklara park etmeyi tercih ediyor” dedi.
Atatürk Caddesi’nin dubalarla ortadan bölünmesini de eleştiren Bingöl, bu düzenlemenin UKOME kararıyla alındığını hatırlatarak, “İki araç yan yana gidiyor, bir ambulans geldiğinde ilerleyemez. Bu da bir insanın ölümüne neden olabilir ve bütün Eskişehir halkını manevi sorumluluk altına sokar. Ortadan yolu ikiye bölmek çözüm değildir; farklı çözümler üretilmelidir” ifadelerini kullandı.
Konut ihtiyacı 40 bin
Eskişehir’in ciddi bir konut ihtiyacı bulunduğunu belirten Bingöl, yapılan tespitlere göre kentte 40 bin konuta ihtiyaç olduğunu söyledi. Bingöl, “Kiralar almış başını gidiyor, daire fiyatları çok pahalı. Eğer arsa üretemezseniz, kat karşılığında yüzde 55 arsa payı verirseniz, daire fiyatları uçar gider. Belediyelerin arsa üretmesi şart. Arsa üretilirse çözüm bulunur” diye konuştu.
“Nüfus artmasın” yaklaşımını da eleştiren Bingöl, “Eskişehir büyüyebilir ama mesele Eskişehir’in nasıl yaşanabilir bir kent hâline geleceğidir. ‘Nüfus artmasın’ demek şehir gerçekliğinin dışındadır” dedi.
Kentsel dönüşüm ada bazlı olmalı
Kentsel dönüşümde ada bazlı, emsal ve kat artışlı planlamalar yapılmadan gerçek bir dönüşümün olmayacağını vurgulayan Bingöl, “Olası bir depremde insanlar hayatlarını kaybedebilir. Bunun sorumluluğu da merkezi hükümet ve yerel yöneticilere aittir” ifadelerini kullandı.
Gerçeklerden kopuk açıklamalar
Eskişehir’de trafik, imar ve altyapı sorunlarının günlük hayatı zorlaştırdığını dile getiren Bingöl, şunları söyledi:
“Sorun yok demek kolaydır ama sorunlarımız var. Trafik, altyapı, ulaşım, otopark ve sosyal hayatla ilgili ciddi sıkıntılarımız var. Ben Çukurhisar’da oturuyorum, akşam saatlerinde İlahiyat Camisi’nden Tepebaşı’na kadar yolun nasıl tıkandığını herkes görüyor. Kuşak yollar yapılmalıdır. Yerel yöneticiler siyasi mülahazaları bir kenara bırakıp bizi dinlemeli. Biz Eskişehir’i seviyoruz, Eskişehir’e sevdalıyız ve projelerimiz var.”
Bingöl, yerel yönetimlere çağrısını yinelerken, “Ayağı yere basan projelerle bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Ancak mevcut bakış açısıyla Eskişehir’in sorunlarına çözüm bulunamaz” dedi.
Mevsimlik işçiler insanlık dışı şartlarda
Bingöl, kentteki sorunların yanı sıra mevsimlik işçilerin dramına da dikkat çekti. Alpu bölgesinde yaptığı ziyaretlerden edindiği gözlemleri paylaşan Bingöl, şunları söyledi:
“Mevsimlik işçilerimiz yalnız değildir. Türkiye genelinde yaklaşık bir milyon mevsimlik işçi var. Alpu bölgesindeki işçilerle birebir görüştük. 850 TL’ye, 11 saat çalıştıklarını öğrendik. Çadırlar çok kötü, tuvalet ve banyo yok, elektrik yok. Çocukların hepsi okullu ama ancak Ekim’in ikinci haftasında eğitimlerine dönebilecekler. Bu şartlar insan onuruna yakışmıyor.”
Bingöl, “çavuş” mekanizmasının işçiler üzerinden kâr elde ettiğini belirterek, “Yaklaşık 200 çadırda 1000’den fazla insan yaşıyor. Ücretler düşük, sigortaları yok, sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorlar” dedi.
Belediyelere ve hükümete çağrı
Saadet Partisi olarak bu sorunu Türkiye gündemine taşıyacaklarını vurgulayan Bingöl, projelerini de anlattı ve şöyle kaydetti:
“Herkes hak ettiği ücreti almalı, sigortalı çalışmalı. Gezici sağlık araçları, mobil okul projeleri devreye girmeli. Çadırların yerine konteyner mahalleler kurulmalı. Bu sorun 1992’den beri devam ediyor. Belediyelerin yeterli adım atmadığını görüyoruz. Buradan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Hanım’a da çağrı yapıyorum: Lütfen bölgeyi ziyaret edin, en azından elektrik, tuvalet ve banyo gibi temel ihtiyaçları karşılayın.”
Bingöl, mevsimlik işçilerin çocuklarının eğitimden kopmasının büyük bir kayıp olduğuna dikkat çekerek, “Bu sadece yerel değil, ülke çapında önemli bir sorun. Türkiye’de bir milyondan fazla mevsimlik işçi var. Sağlıksız koşullarda çalışıyor, sağlıksız araçlarla seyahat ediyorlar. Bu yüzden sık sık ölümler yaşanıyor. Bu tabloya sessiz kalamayız” dedi.