Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Av. Ayşe Ünlüce 31 Mart Pazar günü yapılacak olan yerel seçimler öncesinde “Haydi Eskişehir Olalım” adlı ES TV ve Kanal 26 ortak canlı yayınına konuk oldu. Başkan Ataç’ın Hoşnudiye Mahallesi’nde bulunan seçim iletişim merkezinde gerçekleşen programda Ataç, Kurt ve Ünlüce, gazeteciler Tarkan Demir, Murat Taşkın ve Muharrem Esen’in sorularını yanıtladı.
Merak Etme Sen
Programda seçim gündemine ilişkin değerlendirmede bulunan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, “Merak Etme Sen” sloganı hakkında da konuştu. Başkan Ataç, “Türkiye’nin koşullarında yerel yöneticilik yapmak kolay değil. Cumhurbaşkanı, oy vermeyene doğalgaz yok diyor. Merkezi hükümet ve yerel hükümet bir olmazsa o il bir şeyden nasiplenemez diyorlar. Bunları bir tehdit unsuru olarak kullanıyorlar. Bunlar hoş değil. Biz Eskişehir’de yaklaşık 24 yıldır iktidardayız. AKP hükümeti de yaklaşık 22 yıldır Türkiye’de iktidarda. AKP iktidarının 22 yılda neler yaptığını düşünürseniz, bizim de Eskişehir’i nereye getirdiğimizi düşünürseniz bunlar çok açık ve net yanıtlardır. Türkiye’de şu anda elle tutulacak bir şey yok, Eskişehir’de AKP’li belediyelerin vatandaşları şehrimizi ziyarete geliyor. Böyle güzel bir çelişki var. Biz burada bu güveni yıllarca verdiğimize göre bundan sonraki 5 yılda da tabi ki vereceğiz. Eskişehir halkı çok deneyimli bir seçmendir. Öyle kolay kolay kül yutmaz. Bizim aramıza yabancı birini sokmaz. Kararını vermiş Eskişehir zaten çok net, inanın. 2 buçuk aydır alanlardayız, gece gündüz geziyoruz. Binlerce vatandaşla tokalaşıyoruz, kucaklaşıyoruz. Bizlerin samimi, insanlara güven veren bir tavrımız var. Tanıyorlar bizi. Onların bu özgüveni zaten çok rahatlatıyor elimizi. Bugüne kadar yapmadığımız bir şeyle bizi yorumlayamazlar. Öyle bir şeyi de akıllarından geçirmesinler, mahcup olurlar. Biz yarışı daha iyi hizmet için kendi projelerimiz ile yapıyoruz. Yarışı kendimle yaptığım için rakip tanımıyorum. Onun için de ‘Merak etme, bizler varız’ diyoruz” diye konuştu.
“Siyaset İnsan Biriktirme, Kazanma Sanatıdır”
Başkan Ataç ayrıca, “Benim referandumlarla birlikte 14’üncü seçimim olmuş, yani ‘Anahtar teslimi seçim alabiliriz’ diyorum. Bu seçimde Yılmaz Hoca emekli olunca Ahmet Abi deyimi oturdu. Bir de genç ve çocuklarda tanınırlığım çok artmış. Bakın, fotoğraf çektirmeye yetişilmiyor hakikaten. Nereye gitsek herkes selfie yapıyor. Bu da gelecek neslin, Eskişehir’deki yerel yönetim beklentilerinin ne olduğunu ortaya çıkartıyor. Çıta çok yükseldi, bunun altına kimse inemez. O açıdan çok değerli bir çalışma oldu bu dönem. Tabi ki rahat bir seçim kazanacağız. Ben de öyle net görüyorum. Çünkü hep söylediğim şey, belediye başkanları ile halk arasında katıksız bir samimiyet var. Hiç yapmacık bir şey yok. Bizde akçeli işler dolanmıyor. Siyaset insan kazanma, biriktirme sanatıdır. Hele o siyaseti dürüst, namuslu, eşitçe ve özgürce yapıyorsan tadına doyum olmuyor” sözlerini kullandı.
Omuz Omuza Mücadele Verdik
CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Av. Ayşe Ünlüce, adaylığının 10 Ocak’ta açıklandığını hatırlatarak “Zaten 5 seneden fazla genel sekreterlik yaptım. Üç aya yakın bir süreç yaşadık. Gerçekten böyle doludizgin geçti. Ahmet Başkanımla, Kazım Başkanımla birlikte kol kola, omuz omuza verdik. Böyle güzel bir seçim dönemi yaşadık. Hakikaten de hiçbirimizin bir yanlışı, bir hatası bu süreci zora sokacak herhangi bir davranışı olmadı. Tam tersi dostlukla, abilikle yürüttük bu süreci” dedi.
Sloganımız Eskişehir’in Gerçeği
“Düne Güven Yarına İnan” sloganının Eskişehir’in gerçeğini anlattığını söyleyen Ayşe Ünlüce, “Hepimizin sahip çıkmak istediği, gurur duyduğu bir Eskişehir var. Sloganımızla geçmişimize sahip çıkıp, bu şehirde var olan tüm güzelliklere sahip çıkıp, onları yaşatıp ve önümüze, yarınlarımıza, sonraki yıllara güvenmek ve bunlara inanmak şeklinde devam edelim dedik. Biz bir kere bu yola çıkarken önce kendimize güveniyoruz sonrada Eskişehirlilere güveniyoruz. En nihayetinde bir seçimdir ve Eskişehirliler oy kullanarak önümüzdeki 5 yıl bu şehri kim yönetecekse kim hizmet edecekse onları seçecek. Bu nedenle bizde tam bu noktada Haydi Eskişehir Olalım’ı kullanmak istedik. Çünkü Eskişehir hem geçmişine sahip çıkıp hem de geleceğine inanacaksa eğer, o Eskişehir ruhunu tekrar yaşatmak, tekrar hatırlatmak gibi olsun istedik. ” diye konuştu.
Eskişehir’i geleceğe taşıyacağız
Eskişehir’de 25 yıldır büyük bir uyum ve ahenk olduğunu söyleyen Ayşe Ünlüce, “Bu üçlü çok güçlü demiştik. Hakikaten üçümüzün de devam edeceği artık belli. Anketler az çok görüyoruz artık seçimin sonucu belli oldu gibi. Haydi Eskişehir olalım ve bu üç başkanımızın yaşattığı uyumla ahenkle Eskişehir’i geleceğe taşıyalım demek istedik” ifadelerini kullandı.
Vaatler Gerçekleri Yansıtmıyor
Farklı siyasi partilerin seçim vaatlerinin gerçekliği yansıtmadığını söyleyen Ayşe Ünlüce, “İş bilmezlik var birazda. Bu vaatleri duyunca birazda hesap yaptım. Belediye bütçesini hiç bilmiyorlar insan bir açar bakar yani senin partinde daha önce büyükşehir belediye meclisine bakmış olan meclis üyeleri var. Hakikaten çok değerli meclis üyeleri vardı bütçeyi iyi bilen. Onlara sorsalar söylerler. Bizim bu seneki belediyenin bütçesi 8 milyar 600 milyon TL. Onun sadece emekliye vereceği yardım 10 milyarı geçiyor. Sen ne yapacaksın. Belediye bütçesiyle sadece emeklilerin ihtiyaçlarını karşılayamazsın” dedi.
Ayşe Ünlüce, Eskişehir’e Kadın Sığınma Evi açmak istediklerini bununla ilgili projelerinde hazır olduğunu belirterek, “Aklı başındaki hiç kimse bana ‘kadınlarla ilgili çalışma yapmadın’ diyemez. Eskişehir Barosu’na kaydolup avukatlık yapmaya başladığım ilk günden itibaren kadınlarla, çocuklarla, çevre davalarıyla, insan hakları ile ilgili pek çok çalışmam oldu. Bunu zaten görevim diye kabul ettim. Biz Cumhuriyet’in imkanlarıyla okumuş çocuklarız hepimiz ve bu imkanlarla da bize görevin yanı sıra, hepimizin gönüllü çalışmaları da oldu. Özellikle benim bu çalışmalarım içinde kadın hep biraz daha ön plandaydı diğerlerine göre. Sığınma Evi ile ilgili bir eleştiri duydum. Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyelerimiz açmıştı. Bizim Aile Sosyal Politikalarında var. Sayı yeterliydi o nedenle açmadık. Son zamanlarda sayı ile ilgili il müdürlüğü ile görüşüyoruz, bir tane açmak istiyoruz zaten projelerimizde de bahsettik. Bazen şiddete uğrayanı o şehirde değil de başka şehirlerde konaklatmak istiyorsunuz, başka sığınma evlerine yönlendiriyorsunuz. Bunun düzenini her zaman İl Müdürlüğü yapıyor zaten” diye konuştu.
“Popülist Bir Politikayla İnsanları Kandırmaya Çalışıyorlar”
ES TV ve Kanal 26 ortak yayınında konuşan Odunpazarı Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Kazım Kurt, Türkiye’de yaşanan derin ekonomik krize dikkat çekti. Seçim çalışması yürütürken sahadaki gözlem ve deneyimlerine de değinen Başkan Kurt, Türkiye ekonomisinde yaşanan kötü gidişat ile ilgili düşüncelerini açıkladı. "Bunun müsebbibi sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğandır. En son 28 Mayıs’ta bir seçim oldu. Erdoğan, seçimden önce bana oy verirseniz bütün sorunları çözeceğim Türkiye’yi uçuracağım dedi. Amerika bizi kıskanmaya devam edecek. Bütün işi sadece o seçimle bitireceğini iddia etti. Mehmet Şimşek’i ikna etmeyi büyük bir başarı olarak gösterdi. Dünyanın saydığı bildiği, kabul ettiği ekonomisti getirip bu işin başına koyacağım. Bütün sorunlarınız çözülecek dedi. Ama çözülmedi. O tarihte 18 lira olan dolar şimdi 33 lira. O dönemde 19 lira olan mazot şu anda 45 lira. Böyle olunca de her şeye zam geldi. Paranın satın alma gücü iyice düştü. Bu derin yoksulluğu daha da derinleştirdi" dedi. Resmi rakamlara göre emeklilerin ve asgari ücretlilerin açlık sınırının altında yaşadığını kaydeden Başkan Kurt, çalışanların yüzde 60’ının asgari ücret aldığına dikkat çekti. Emeklilerin yüzde 50’den fazlasının 10 bin lira aldığının altını çizen Başkan Kurt, “Böylece o yoksulluk her gün büyüyor ve Recep Tayyip Erdoğan ‘ben emekliye ikramiye dahi ödeyemeyeceğim’ diyor. Ama bakıyoruz büyükşehir başkan adayları utanmadan, emekliye ayda 3 bin lira, ayda 750 lira et parası diyor. İktidar partisinin sorumlusu, milletvekili pozisyonundaki kişiler, dalga geçer gibi büyükşehir belediyesinin bütçesinden daha fazla bir taahhüdü söyleyebiliyor. Biz bunu söyleyemeyiz. Çünkü ayakları yere basan projeler vaat ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, bakanken yapamadığı evleri, belediye başkanı olunca yapacağını söylüyor. Tamamen popülist bir projeyle oy almak adına gündemde kalıyorlar. Çünkü insanlar aç, muhtaç. Siz onu söyleyerek oy alacağınızı sanıyorsunuz. Halbuki İktidar partisinin adayı iseniz, iktidar partisinin yaptığı işlerin tümünden sorumlusunuz, demektir. Önce onun hesabını vereceksiniz. Sonra da belediye başkanı seçilirseniz suyu nasıl ucuzlatacağınızı anlatacaksınız. Popülist bir politikayla insanları kandırmaya çalışıyorlar. Adalet ve Kalkınma Partisi, 22 yıldır aynı vaatlerle geldiği için inandırıcılığını yitirmiştir” diye konuştu.
“Hedefimiz Yüzde 50’nin Üstünde Oy Almak”
Konuşmasına “Biz seçimi kazandık” diye devam eden Başkan Kurt, seçimi kaybetmek gibi bir endişesi olmadığını vurguladı. Odunpazarı’nda çok aday olmasının bir şeyi değiştirmediğini belirten Başkan Kurt, “Odunpazarı’nda hep çok aday oldu. Biz kendimize, yaptıklarımıza güveniyoruz. Bundan sonra da yapacaklarımıza güveniyoruz. Bizim arkamızda çok ciddi bir örgüt, çalışan bir kitle var. Gönüllüler var. Bugün toplantı yaptılar 130 avukat var. Her okulda sorumlu temsilcimiz var. Sandıkların başında oturacak 2-3 görevlimiz var. Dolayısıyla bizim seçim kaybetmek gibi bir kaygımız olamaz. Ama demokratik yarıştır, her parti adayını çıkaracaktır. Hem de en iyi adayını çıkaracaktır. Alacağı oy bellidir. Hedefimiz yüzde 50’nin üstünde oy almaktadır. Bunu aldıktan sonra diğerlerinin aldığı oyun bir önemi olmaz" diye konuştu.
“Hiçbir Belediye Başkanı Paranın Satın Alma Gücünü Artıramaz”
İktidarın pek çok işi belediyelerin sırtına yükleyerek, kendisini kurtarmaya çalıştığına dikkat çeken Başkan Kurt, büyükşehir kanununun bunun bir parçası olduğunu kaydetti. “Bu dönem özellikle 6 Şubat depreminden sonra kentsel dönüşümün tüm sorumluluğunu belediye başkanlarına ya da Hatay Belediye Başkanına yükleyip kurtulmaya çalışıyor. Oysa bunlar merkezi hükümetin kararlarıyla, koyduğu kanunlarla, yönetmelikler yapılan işlerdi. Ama Recep Tayyip Erdoğan hiç sorumlu değil, belediye başkanları sorumlu gibi bir hava var. Emekliler, yükselen hayat pahalılığından şikayet edince belediye başkan adayları biz çözeriz demeye başladı. Hiçbir belediye başkanı paranın satın alma gücünü artıramaz, ekmeğin fiyatını düşüremez. Çünkü onun girdilerini Ankara belirliyor. Ustaca bir manevra ile Tayyip Erdoğan kenara çekiliyor, fatura İsmet Paşa’ya, Atatürk’e kalıyor. Bu alışkanlık devam ederken, iş tersine dönmeye başladı.
“Adayların Yapacağım Dedikleri Hükümetin Başarısızlığını Tescil Ediyor”
Nebi Hatipoğlu, emeklilere 3 bin lira vereceğini söylüyor. Maliye Bakanı ve Tayyip Erdoğan vermezsin diyor. Popülizm yapıyor. Nebi Hatipoğlu’nun, İstanbul ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarının yapacağım dediklerine baktığınızda, hepsi hükümetin başarısızlığını tescil ediyor. Yani hayatı pahalılaştıran hükümet, ucuzlatacak olan belediye başkanı, böyle bir ihtimal yok. Eskişehir’de mevcut emekli sayısı 226 bin, bu Eskişehir’de 226 bin yoksul, açlık sınırının altında yaşayan insan var, demek. Belediye başkan adayı dalga geçer gibi size 3 bin lira, 750 lira et parası vereceğim diyor. Bu, hükümetin vatandaşı ne hale getirdiğinin kanıtıdır. Biz, emeklilere Halk Ekmek, Halk Market, toplumsal destek gibi yapabileceğimiz işlerle çözüm üretmeye çalışıyoruz. O nedenle de emekliler seçimin bir numaralı gündemidir. Herkes bu konuda bir şeyler söyler, ama iktidar partisinin adayları söylediği zaman da Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısızlığının tescilidir.”