Sevgili dostlarım merhaba…

2023 yılının şehrimiz ve ülkemiz adına hayırlı bir yıl olmasını diliyor, başta sağlık olmak üzere hepinize mutlu yıllar diliyorum.

Sağlık çok önemli bir kavram. Geride kalan günlerde bunu bir kez daha tatbik ettim.

Kendim olsam neyse diyeceğim ama eşim, torunum, gelinim yani maaile Covid virüsüne bulaştık ve süreci biraz ağır atlattık.

Hayatımda sigara içmemiş, her sabah 10 km yol yürüyen, her hafta halı saha maçlarında yaşının üstünde koşan, öğün atlatmayan, tansiyonu çok düzgün birisi olarak sanırım nazar aldım. Daha önce ayakta ve zorlanmadan atlattığım virüsü bu kez biraz ağır ve itiraf etmeliyim ki korkarak atlattım.

Gelmiş geçmiş olsun diyelim ve tüm hastalara acil şifalar dileyelim.

Değerli dostlar Eskişehir gündemi arkası yarın diye tabir ettiğimiz 2 saatlik diziler gibi ilerliyor. 3 bölüm izlemeyip yeni bölüme denk gelseniz bile herhangi bir şey kaçırmıyorsunuz. Özellikle siyasi gündem sürprizlere pek olanak vermiyor. Ya da ben yanılmıyorum.

Herkes kesin istifa eder diye düşünürken CHP İl Başkanı Recep Taşel’in görevden alınma olmadıkça istifa etmeyeceğini iddia etmiştim. Haklı çıktım.

İyi Partide Zafer Tuna ve ekibinin kaybetmek pahasına bile olsa Emine Edizgil’e karşı aday çıkaracağını iddia etmiştim. Genel merkez devrede o iş olmaz diyenlerle epey tartışmıştım.

Yine haklı çıktım.

Ancak AK Parti konusunda yanıldığım bir detay var.

Eskişehir’de bir türlü gerçekleşmeyen istifalar mutlaka sizin de dikkatinizi çekmiştir.

Daha önce parti genel merkezi yeni yıla kalmadan bu istifaları istiyor, seçim önü herhangi bir kaos yaşanmasın diye bu kez işi sıkı tutuyor demiştim.

Bu konu tahmin ettiğim gibi olmadı. Haksız çıktım. AK Parti tüm illere biraz durun, bekleyin diye tavsiye gönderdi. Başta Zihni Çalışkan olmak üzere Eskişehir’de üstündeki teşkilat sorumluluğunu atıp aday adayı olmak isteyen isimler de biraz endişelendi.

Nasıl bir tasarruf olacak, acaba genel merkez herkes seçime bu şekilde girsin der mi diye düşünmeyen yok.

Yani AK Parti’de herkes genel merkezden gelecek talimatı bekliyor ve sürpriz bir tavsiye çıkar mı diye haklı bir düşünce hâkim.

Tüm bunların dışında beni şaşırtan, üzen, karamsarlığa sürükleyen bir önemli detay var.

Eskişehirspor ile ilgili yaşanan tartışmalar, fikir ayrılıkları ile ilgili ne söyleyeceğimi bilemiyorum.

Takım BAL’a doğru gidiyor. Yönetime madem transferi açamıyorsunuz o zaman bırakın denmiş. Yönetim istifa kararı almış ve bir yandan da transferi açmak için çaba harcıyor.

Ancak bu kez transfer açılsa ne olacak, kimi alacağız, alsak kaç haftaya hazır olacaklar diye farklı bir tartışma konusu devreye girdi.

Mehmet Şimşek gibi fedakar bir insan bile hunharca eleştiriliyor, taraftar içinde sosyal medyaya yansıyan büyük fikir ayrılıkları ve gerginlik var.

Birileri Anadolu Üniversitesi’ni almış FK yapacakmış, bir kısım FK’ya harcanacak para ile dosya kapatalım tavsiyesi veriyor, bir kısım bütçesi olmasa da birileri aday çıksın derken mevcut yönetim ise transferi açmak için epey yol kat ettik diye gizli beyanatlar veriyor.

Herkes Eskişehirspor’u sadece kendinin sevdiğini göstermeye çalışıp diğerlerini düşman ilan ediyor. Yani yüzbinlerce taraftarı olan bir camianın kendi tavsiyesi ile yol olmasını istiyor.

Anlayacağız hiç olmaması gereken bir kaos ve gerginlikle muhtemelen çoğunluğun sağlanamayacağı bir kongreye gidiyoruz.

Dışarıdan bakılınca umut veren bir tablo yok. Umarım içeriden bakabilenlerin ve sıkı eleştiriler öne sürenlerin bir bildikleri vardır.

Gördüğünüz gibi şehir gündeminde pek bir değişim yok. 6 aydır ne konuşuyorsak hemen hemen aynılarını konuşmaya devam ediyoruz.

Temennim odur ki bu ezber bozulsun ve şehirde takip etmeye zorlandığımız bir gündem olsun. Rekabet, projeler, kafa açacak fikirlerin havada uçuştuğu bir heyecana tanık olalım.

2023 hepimizi şaşırtsın, değiştirsin ve geliştirsin.

Her şey gönlünüzce olsun.