6’lı Masanın kurulduğu dönemdeki günler iktidar karşıtı herkesi heyecanlandırdı.

AK Parti’ye karşı kurulmuş bir “Milli mutabakat” gibi görüldü organizasyon.

Masadan kamuoyuna verilen mesajlar da bu heyecanı her geçen gün artırdı.

“Herkesin kabul edeceği, ikna olacağı ve sandığa giderken asla şüphe etmeyeceği” bir adayın bulunacağı söylemleri de, 2023’ün kazanılacağına dair beklentileri zirveye çıkardı.

İlk defa herkesin siyasi beklentilerini, hedeflerini kenara koyduğu bir model oluştuğu inancı belirdi çünkü…

Tıpkı Cumhur İttifakında olduğu gibi, siyasi ikballerin bu kez ve ilk defa kenara konulduğuna halk sahiden de ikna olma yoluna girdi.

+++

O günlerde katıldığımız bir televizyon programında, konunun geleceğine dair gelen bir soruyu yanıtlamıştım.

Bire bir olmasa da aşağı yukarı verdiğim yanıt şuydu;

“Bugünden her şey herkesin beklediği gibi olabilir.

Fakat birkaç gün sonra işler farklı yere gidebilir.

6 benzemezin olduğu ve 6 benzemesin de masa dışında kalan kalan onlarca kolu da işin içerisine girdiği işler farklılık kazanabilir!

Bırakın vekil pazarlıklarını;

Hele hele Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusu masanın orta yerine konulduğunda siz o zaman görün toplumda ikna olunan birlikteliği!” demiştim.

+++

Görünen o ki, tespitlerime dair çokta yanılmıyorum.

Bakın Kılıçdaroğlu, adaylık için bir yoklama çekti.

CHP’de bir anda büyük bir dalgalanma yaşandı.

Parti üste kademesi, “Mecburen yanındayız” demek zorunda kalırken;

CHP’ye gönül vermiş milyonlarca seçmen ise “Ne olacak şimdi?” soruları ile baş başa kaldı.

Çünkü birçok kişi için belki de tarihin en zor yarışı olan 2023 seçimleri için “Kılıçdaroğlu doğru bir aday değildi.”

Ki, onların fikirleri halen değişmiş değil!

+++

Aynı rahatsızlık sadece CHP’nin kendi içinde değil;

Masanın diğer bileşenlerini de epeyce rahatsız etmişe benziyor.

Nedeni basit;

Onlar için de “Doğru aday Kılıçdaroğlu değil çünkü!”

Bu yüzden daha ilk günden “Meral Akşener’in adaylığına ilişkin” binlerce tweet atılmaya başlandı.

Biraz önce sözünü ettiğimiz masada olmayan ama masanın diğer kollarını oluşturan kesimler de “şimdilik gizli gizli” bir tepki içerisine girmeye başladı.

Öyle ki, daha bu işin “İmamoğlu ve Mansur Yavaş” tarafı var.

Yarın öbür gün, sözünü ettiğim “Sessiz tepki” sesli bir hal alıp bir çığa bile dönüşebilir!

+++

Lafı uzatmayayım…

“6’lı masanın geleceği artık görünmüyor.”

Daha önce de ifade ettiğim gibi “Daha en başında bile yoktu” zaten.

Bundan sonra 6’lı masa bize göre “3’erli masalara” dönüşür.

O 3’erli masalar kendi içlerinde de 10’lu güçlere bölünür.

Herkes 6’lı masa ile 2023’e tek vücut ile gidileceğini beklerken bir bakmışsınız hiç hesapta olmayan yeni ittifaklar çıkıvermiş.

Sonrasın da “AK Parti, neden hala kazanmaya devam ediyor?” sorusu daha çok sorulur.

Neyse…

Bu yazıyı şimdilik arşive koyup, seçime yakın zamanda bir kez daha konuşmak üzere saklayalım…