Takımı tanıyoruz. Neler yapabileceğini de biliyoruz.

Zira yıllardır izliyoruz ve notlar alıyoruz.

Oyuncu grubu da birbirine yabancı değil.

Çok zor maçlardan puanlar alabilmiş bir ekip.

Acemilik, şansızlık, şu, bu olmasa belki geçen yıl ligde bile kalacaklardı.

+++

Gelelim bu seneye…

Bir alt lig amatör küme.

Yani artık bir alta inme gibi bir lükse sahip değiliz.

Fakat daha 4. Haftada son 4, 5 yılın psikolojine girdik bile!

Yani “Düşmemeye oynayacağız” algısı daha en baştan tüm şehre yayıldı.

Bunun sebebinin başında, son yıllardaki travmalar ve elbette takımın lige kötü başlaması geliyor...

+++

Bu noktada yönetimi oluşturanlara bir eleştirim, daha doğrusu tavsiyem olacak.

Maalesef ki, son yıllarda şehirdeki algının yönetilmesi adına doğru çalışmalar yapılmıyor.

Trabzonspor dosyası için yaratılan atmosfer, takımın çok daha iyi işler yapabileceği noktasında ortaya konulmuyor.

Geçtiğimiz günlerde bir tweet attım.

Dedim ki;

“Tahta kapandığından bu yana;

1. Ligde küme düşmemeye odaklandık.

2. Ligde küme düşmemeye odaklandık.

Şimdi de yine aynı psikoloji.

3. Ligde de küme düşmemeye odaklandık.

"Psikoloji böyle bir şey"

Sebep-sonuç ilişkisi.

Oysa "biz" güçlüyüz ama odak aynı.

O yüzden yine düşeriz!”

+++

Bugün de durum bundan başka bir şey değildir!

Oysa bu konuda yapılacaklar var.

Örneğin, “Bu takım bu ligi domine edebilecek kapasitede.

4 Maçta sadece 1 puan alınması üstüne üstlük takımın tanınmayacak halde oluşu mutlaka sorgulanmalı”

Evet, bunu yönetim kurulu yapacak.

Hoca’dan hesabını soracak ve kamuoyuna açıklayacak.

Tüm kenti takımın daha iyi işler yapıp ligi rahatça bitireceğine ikna edecek.

Ama yok, varsa yoksa herkesin beyninde yine, “Kesin düşeriz psikolojisi!”

+++

Şimdi “herkese söylüyorsun da sen ne diyorsun?” diye soracaksınız.

Haklısınız, o zaman hemen söyleyelim.

“Eskişehirspor’un gençleri bu ligin üstesinden gelir.

Fakat had, hudut, sınır bilerek!

Mesela Cüneyt Hoca kendisini Klopp, oyuncularını da Süper Lig oyuncusu sanıyor.

5’li defans, savunma hattının orta sahaya kurulması…

Hücumda farklı diziliş, rakibi beklerken farklı diziliş falan.

Her taraf fantezi, her taraf abesle iştigal.

Sayın Hocam, maç öncesi soyunma odasında;

“Çıkın istediğiniz gibi oynayın” deseniz bu takım zaten çıkar çatır çatır oynar.

O yüzden gereksiz, hocalık egolarına gerek yok.

3. Ligdesin ve eldeki malzemen belli.

+++

Kısaca;

Daha işin sonuna haftalar varken ben buradan söyleyeyim;

“Eskişehirspor’un elindeki kadro bu lig için yeter.

Yeter ki doğru yönetilsin, doğru anlamlandırılsın ve konumlandırılsın.

Bugünkü kafa “Düşeriz” kafası.

Bu kafadan da bir an önce çıkılsın ve önümüzdeki maçlara çıkılsın.