Atatürk Stadı’nın ismi meselesine hiç girmek istemiyordum ama; CHP İl Başkanı Recep Taşel’in de bu konuya girmesinin ardından birkaç kelam etme kararı verdim.

Maalesef ki CHP’li Taşel’de konuya “Popülist” tarafından bakmış.

“Atatürk ismi halkındır” minvalinde demeçler vermiş.

İşin kolayına kaçıyor yani.

“Atatürk’le ilgili birkaç süslü laf edeyim de manşetlere çıkayım” der gibi!

İyi de o konuya dair zaten kimsenin itirazı yok.

Eskişehir halkı, zaten o stada Atatürk’ün ismini daha en başından verdi.

Şehrin basını, stadın ismini yazarken hep “Yeni Atatürk Stadyumu” diye verdi.

Halk ha keza, stadın ismini hep Ulu Önder ile zikretti.

O yüzden bu konuyu tekrarlamanın;

Eskişehirlinin Atatürk sevdası üzerinden bir popülizm üretmenin bir anlamı yok.

Hatta böyle yaparak daha itici bir hal alındığını da söylemeden geçemem.

Yani geçin bu işleri.

Eğer bir muhalefet yapacaksınız, bari şehrin sorunları üzerinden yapın.

+++

Madem siz söyleyemediniz bakın ben ifade edeyim.

Hemen anlatayım;

Yeni Stadyumun ismi “Atatürk” oldu mu?

Oldu.

Oldu da bunun açıklanması silsilesi nasıl gelişti, önce ona bir bakın.

Ne diyor bu noktada AK Parti Milletvekili Nabi Avcı?

“Stadın ismine dair Spor Bakanı ile görüştüm.

Sayın Bakan, bana bu kararı Cumhurbaşkanı’nın açıklayacağını söyledi”

Şunu demek istiyor Nabi Hoca;

“Eskişehir Stadyumunun ismi “Atatürk” olarak tescil edildi;

Ama siyaseten ve şehir halkından puan toplayabilmek için Cumhurbaşkanı’na açıklatılmak isteniyor”

+++

Bunun başka bir anlamı yok.

Bu da başka bir anlamı kendiliğinden doğuruyor;

O da şu;

“Spor Bakanı’nın Eskişehir’deki siyasetten haberi yok!”

Eskişehirlinin spora dair beklentilerinden bihaber.”

Öyle ki, stadın isminin şehirlinin beklentisi doğrultusunda değiştirmenin Eskişehir’de siyasi puan kazandıracağını düşünüyor.

Düşünüyor da Eskişehirlinin asıl beklentisinin Eskişehirspor’a dair olduğunu bilmiyor.

Eskişehirlinin, diğer spor kulüplerine tanınan imtiyazların, kolaylıkların Eskişehirspor’a sağlanmaması nedeniyle yaşadığı öfkeye hâkim değil.

Hiç yoksa;

Şehir halkının bir Trabzonspor dosyasının çözülememesinden duyduğu rahatsızlığı hiç duymamış.

+++

Şimdi Eskişehir’de spor ve beraberinde getirdiği siyasi psikoloji bu durumdayken;

“Sayın Cumhurbaşkanı’na stadın ismini açıklatmak” kendisini zora sokturmaktan başka ne anlam taşıyor?

Cumhurbaşkanı Eskişehir’de, “Ey Eskişehirliler, stadyumun ismini “Atatürk” olarak ilan ettik” demesinden sonra, şehir siyasetinde karşılaşacağı karşı eleştirileri hesap edemiyorlar mı?

Edemezler, çünkü mesele basit.

Başta da dediğim gibi;

“Eskişehir’de olan bitenden haberleri yok”

Olmadığı için önce Nabi Hoca’yı zor soktular.

Bir vekilin açılaması gereken işi Cumhurbaşkanı’na bıraktıkları için…

Şimdi de Cumhurbaşkanı’nı zora sokacaklar.

Çünkü;

“Eskişehir halkının zaten Atatürk adını çoktan koyduğu bir yerin adını açıklattırıp, Cumhurbaşkanı’ndan asıl beklenen söylemleri söyletmedikleri için…

+++

Kısacası;

Eskişehir halkı, iktidardan Eskişehirspor’a dair güçlü bir omuz, hiç yoksa bir kolaylaştırıcılık bekliyor.

Bu yapılmıyor, yapılmadığı gibi zaten halkın çoktan karar verdiği bir isimle Eskişehirli hoş tutulmaya çalışılıyor.

Olmaz, olamaz.

Şimdiden söyleyelim ki büyük bir hata!

+++

Tüm bunlardan dolayı lafı yeniden CHP’li Recep Taşel’e getireceğim.

Atatürk üzerinden yaptığınız popülizmi bırakında, Eskişehirlinin iktidardan beklentilerini daha güçlü söyleyin, anlatın, haykırın.

Gerisi lafügüzaf…