Günümüz siyaseti romantizmden uzak, ezber edilmiş söylem ve tavırlar üzerinden ilerliyor.

İnsanların özel ve acılı günlerinde yanlarında bulunmak, onları işyerlerinde ziyaret etmek, seçim dönemlerinde kapılarını çalmak ve bol bol fotoğraf çektirmek üzerine kurulmuş davranışlar ile insanların cemiyetlerine, etnik kökenlerine, inanç durumlarına göre onların hoşuna gidecek söylemler geliştirmek artık her siyasetçinin heybesinde bulunan ezberler.

Açıkçası bu ezber ilk başlarda tatlı, keyifli, sıcak gelse dahi sürdürebilir olmadığı için zaman geçtikçe samimiyeti yitirildi.

Volkan Doğan gibi Cem evi önünde Zülfikar kolye, Vişnelik Mahallesinde Atatürk biblosu dağıtmak, Emek Mahallesinde Alparslan Türkeş Millet Bahçesi müjdesi vermek görüldü ki pek makbul değil. Seçmen bunu yemiyor, en azından ciddi bir kısmına bu tür davranış ve söylemler sıcak gelmiyor.

Buna rağmen bu alışkanlıktan vazgeçmeyen, gezdiği her yerde şirinlik muskası gibi gözükmeye çalışan, girdiği çıktığı ortamların nabzına göre şerbet vermek için elinden geleni yapanlar yok mu? Elbette var. Daha da olacak, fazlası da çıkacak karşımıza, sonuçta aday adayları daha yeni sahaya iniyor.

Fakat hiçbiri Ahmet Ataç’ın samimiyetini yakalayamayacaklar.

Bugün Eskişehir özelinde örnek alınması daha doğrusu acemi siyasetçilerin kendilerine bu konuda bir rol model alması gerekiyorsa ilk sıraya kesinlikle Ahmet Ataç’ı koyarım.

Çünkü Ataç sadece sözüyle, tebessümü ile değil şehirdeki tüm insanlara gerçekten dokunabilen işlerle sürdürülebilir bir samimiyet yakaladı.

Kaç kadın Ataç’ın yıllardır sistemi oturmuş ve takır takır işleyen belde evleri ile sosyal hayatı keşfetti haberiniz var mı?

Kaç kadın aldığı eğitimi ev ekonomisine dönüştürdü ve sürekli bir gelir kaynağı sahibi oldu farkında mısınız?

Aile büyüğü Alzheimer olan ve ne yapacağını bilemeyen, hayatları gerçekten alt üst olan kaç hane Türkiye’ye örnek olan Tepebaşı Yaşam Köyü ile adeta  nefes aldı hiç soruşturdunuz mu?

Biliyor musunuz bundan 10 yıl önce açılan Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezini bugünlerde Sağlık Bakanlığı pilot olarak tüm ülkede uygulamaya çalışıyor.

Size sıradan gelebilir ama mahallesinden porsuk kenarına dahi gezmeye gelmemiş kaç insan o küçümsenen kültür turları ile farklı şehirler gördü, arkadaşlar edindi, sosyalleşti.

Peki, kaç öğrencinin belki kaç gecedir cebinde parası yokken bile karnı doyuyor. Çoğunun ikametgahı burada olmadığı halde yani seçmen değilken bile belediye tarafından ücretsiz sunulan hizmetten yararlanıyor hiç düşündünüz mü?

Ben çok yağmur duasına katıldım, başkan yoksa da selamı vardı. Belediye’nin masası, sandalyesi vardı.

Ücretsiz otobüsle Pazar yerine götürülen, getirilen veya hasta olup yine belediye servisi ile tedaviye götürülen, getirilen çok insanın duasına şahit oldum.

O yüzden diyorum ezber samimiyetsizdir, mesele insana gerçekten dokunmaktır ve bu konuda aynası iştir kişinin lafa bakılmaz…

Ahmet Ataç bu şehrin gerçekten abisi olabilmiş, sözden önce eylemi insanlara dokunmuş önemli bir rol modelidir.

O yüzden MHP’lisi, AK Partilisi, İYİ Partilisi ayırt etmeksizin oy vermiştir Ataç’a ve o yüzden Hoca sonrasının doğal varisidir. Çünkü seçilebilme potansiyeli en yüksek olandır.  

Bunu sadece yerel yönetimle ilgili dile getirdiğimi düşünmeyin sevgili dostlarım, genel seçimi de yabana atmıyorum.

Şayet CHP en az 3 milletvekili istiyor ise bunu sadece kendi seçmeni değil diğer partilerden ve kararsızlardan alacağı oylar ile başarabilir. Bunun içinde mevcut adaylarla birlikte Ataç’ın dışarıdan vereceği saha desteği çok değerlidir.

Hele ki iddia edildiği gibi milletvekili adaylığı için Yılmaz Hoca liste başında olursa, Ataç sahaya inerse inanın alınabilecek sonuçla Recep Taşel bile kahramanlaşabilir.