Yok 14 Mayıs, yok 28 Mayıs derken birkaç aydır gündemin tamamını seçime ayırdık. Şehre dair, biriken sorunlara dair konuşmamız gereken çok şeyi erteleye erteleye biriktiriyoruz.

Nasip ise seçimden sonra hepsini bol bol konuşup, dikkatinizi çekeceğimiz pek çok başlık olacak.

Ancak bugün ertelemeye gönlümüzün el vermediği, giderek büyüyen, giderek şehrin çıkması haline gelen “Trafik” meselesine değinmeden geçemeyeceğim…

Malumunuz Eskişehir’de ciddi bir yol gündemi var. Özellikle Çevre Yolu başlığında yıllardır tartıştığımız, sık sık tıkanan ve elzem olarak nitelendirdiğimiz yeni bir çevre yolu beklentisi hakim. Sık sık iktidar partisi yetkililerine bu konuda baskı yapıyor ve eleştirilerimizi sıralıyoruz.

Aynı şekilde Alpu, Seyitgazi yollarının da hızlıca bitirilmesi ve yıllardır boşa çıkan beklentilerin bir an önce sonuca varması ümidindeyiz.

Peki, çevre yolu ve diğer yollar konusunda sıkıntılıyız da, Eskişehir içinde her şey güllük gülistanlık ve sorunsuz mu ilerliyor?

Geçmiş aylarda dile getirmiştim. Eskişehir’de yaşanan şeyin adı “Trafik sorunu değildir. Bu daha büyük, daha başka bir sorundur” diye tanımlamaya çalışmıştım.

Bugün de sözlerimin arkasında duruyorum.

Çünkü bu kaosu değiştirmek, azaltmak, ulaşımı daha elverişle hale getirmek için tek bir çaba, tek bir gayrete rastlamıyoruz.

Çünkü şehrin içinde herkesin sinir sistemini alt üst eden bu durum bir sorun, bir problem olarak görülmüyor. Hatta şehrin kalabalıklığı, yaya ve araç yollarının bu kadar tıkanması ile gurur duyan ve yerli turizm ile Eskişehir kuyruklar şehri oldu diye övünenler bile var.

Biz trafik ile ilgili isyan edince birileri devreye giriyor ve diyor ki,

Şehir içinde yürüyün, bisiklete binin, gideceğiniz yerler için toplu taşıma kullanın, Avrupa dahil birçok yerde insanlar bu şekilde yaşıyor.

İyi de arkadaş, hangi kaldırımdan yürüyeceğim?

Hangi bisiklet yolunu kullanacağım?

Hangi toplu taşımaya güreşmeden, kavga etmeden binebileceğim?

Bir de hangi Avrupa şehrinde siz şehrin caddelerinin baştan sona plastik, çirkin dubalarla döşendiğini gördünüz?

- Tur otobüslerini inatla Şair Fuzuli girişinde duraklatmak ve yayaların karşıya geçişini dahi zorlaştıran bu alışkanlıktan vazgeçmek çok mu zor? Hele ki bu otobüsler için Odunpazarı bölgesinin üstünde bir yer tahsis edilmişken…

- Projesi bile milyon liraya çizilen bisiklet yolundan yıllardır tek bir bahis bile açılmıyorken insanlara bisiklet kullanın ya da yürüyün demekle mi bu işi çözeceksiniz?

- Eskişehir yayaların rahat ettiği bir şehir derken trafiğe kapalı olması gereken Doktorlar caddesinde dahi hemen her hafta bir yayanın ezilme tehlikesi yaşadığının farkında mısınız?

- Ana caddelerde esnaf, ara sokaklarda araçların kaldırımları işgal ettiğini ve insanların özellikle engelli vatandaşların kaldırım üstünde 100 metre gidemediğini biliyor musunuz?

- Ana caddelerde her gün, her saat mal indirip, bindiren marketlere ruhsat veren ve bunu hesaba katmayan siz değil misiniz? Ya da ukomenin bu konuda belirlediği saatlere uyulup, uyulmadığını denetleyecek olan sorumluluk size ait değil mi?

- Tramvay taşıma kapasitesinin Eskişehir nüfusuna yeterli gelmediğini görmek ve tramvayın geçiş üstünlüğü nedeniyle mevcut trafik ışıkları sistemini adeta tıkadığı, felç ettiğini görmek ve bunu değiştirmek için gayret göstermek gerçekten çok mu zor?

(Mevcut tramvay ve işletmeciliği hakkında daha sonra uzun uzun konuşacağız)

Peki, sürekli şikâyet imar planlarını revize etmek, yeni alanlar açmak ve bu vesile ile şehre yeni arterler, bulvar ve alternatif yollar kazandırmak için görevde bulunulan süre az mı?

Ama bu eleştirileri sorunun muhataplarına aktarmak yerine düşmanca bir kisveye sokup, sorunu siyasi eleştiri olarak lanse ettikleri için bunlar hep havada kalıyor.

Büyükerşen’in şehre kattığı değer, birbirinden değerli hizmetler ve vizyon ne yazık ki bonkörce harcanıyor. Yapılan her yerinde eleştiri kısa süre içinde eş, dost, akraba üçgeninde sonsuzluğa doğru savruluyor.

İşin özü Eskişehir’de Çevre Yolu ile ilgili iktidar ne kadar sorumluysa ve eleştiriliyor ise

Büyükşehir Belediyesi ’de şehir içi trafik sorunundan sorumludur ve eleştirilecektir.

Ben bu konuda bugün küçük bir girizgah yapayım. Yaşanan soruna dair detayları ilerleyen günlerde tek tek ve uzun uzun konuşuruz.