Ortada amansız bir Büyükşehir yarışı var.

Dikkatinizi çektiyse ne Hatipoğlu ne de Ünlüce ve cephesi 31 Mart sonucu hakkında çok büyük ve kati bir sonuç söyleyemiyor.

Herkes gibi adaylar ve destekleyenleri de seçim sonucunun başa baş bir şekilde ilerlediğinin farkında.

Hizmet, eleştiri, kişisel polemikler elbette seçim süreçlerinin belirleyici unsurları ancak üslup ve kendinden ziyade rakip aday ve ona yönelik eleştirilerinde seçmen nezdinde tercih sebebi olduğunu inkâr edemem.

Bu konuda ne yazık ki hiçbir adayın destekçileri ortaya iyi bir performans koyamıyor. Üslup konusunda başta AK Parti adayı Hatipoğlu’nu eleştirenler dikkat çekiyordu ancak son noktada Ünlüce’yi destekleyenlerin paylaşım ve Hatipoğlu ile AK Parti destekçilerine karşı kullanılan üslubun eleştirdikleri üsluptan herhangi bir farkı yok.

Bakınız herkesin oyu ve düşüncesi kendine has, kendi dünya gerçekleri, sosyal çevresi ve beklentileri üzerine şekillenir. Ve hiç kimse 18 yaşını geçmiş, demokratik hakkını kullanacak birisinin oy tercihini sorgulama, aşağılama, kullandığı oy yüzünden onu yargılama hakkına sahip değildir.

Özellikle fikri hürriyete önem veren sosyal demokrat düşünceyi benimsemiş, bunu savunan insanlar yani CHP seçmeni ve destekçileri bu konuda daha titiz, daha dikkatli olmalıdır.

Büyükşehir meclisinde ittifak değiştiren ama aynı meclis grubunda yer alan bir başkana en ufak eleştiri yapmayan, AK Parti’de ayrılıp CHP’ye geçen meclis üyelerini demokrasinin bir yansıması olarak kabul eden düşünce bana kalırsa Hatipoğlu’na parti değiştirdiği için yüklenme eleştiri yapamaz.

Bir önceki seçim aynı ittifak içinde olan partilerin adaylarına ülkenin beka seçimi diyerek listelerin en güzel yerlerini veren CHP yönetiminin şimdi aynı partilere “bölücü” gözüyle bakmasını da yine aynı şekilde kabul edilemez buluyorum.

Özellikle kendini demokrat, aydın, akademi yanlısı olarak ilan eden hesapların desteklediği adayı amasız, fakatsız, lakinsiz en ufak eleştiri getirmeden kabul edip diğer aday hakkında tek satır olumlamaya tahammülsüz tavırları ise bence Ünlüce cephesinin kontrol edemediği ve iyi niyetli gözüken ama en çok zorlandığı konuların başında geliyor.

AK Parti cenahında da benzeri tespitler ve eleştiriler ortaya koyabiliriz.

Bir konuda gereğinden fazla tazyik yapmak Hatipoğlu’na yaramadığı gibi güç kazanacağı yerde puan kaybetmesine sebep olabilir.

Sürekli tekrarlanan eleştiriler, kişiselleştirilen sosyal medya kavgaları, Büyükerşen ile Ayşe Ünlüce’nin darasını beraberce düşmeye çalışan muhalefet anlayışı Hatipoğlu proje ve vaatlerine ayrılacak mesaiye gölgeleyebiliyor.

Sonuç olarak seçim sürecinin en kritik ve hata kaldırmayan dönemine giriliyor ve insanların bazen iyi niyetli çabalarını bile sakınması gereken bir süreç başladı.

Saygılı olun, üslubunuza dikkat edin, eleştiriye düşmanca yaklaşmayın.

İnsanların fikir ve söylemlerinde sadece sizin hoşunuza gidecek şeyler beklemeyin.

Ve en önemlisi bir yere taş atılacak ise bu işi günahsız olana bırakın.

Seçim bittiğinde en yakın dostlarınızla oturup yüz yüze bakmaya devam edeceğinizi ve avazınız çıktığı kadar desteklediğiniz aday kazansa dahi değer sıralamasında beklediğiniz mertebeyi alamayacağınız gerçeğini lütfen unutmayın.