Hayatınızı saate göre değil pusulaya göre yaşayın. — Stephen Covey

Yazımın başlığının sizlerde fazlasıyla merak uyandırdığını düşünüyorum. Belki de bu kavramı henüz birçok kişi duymamış olabilir. Bundan yola çıkarak, bu yazımda son yılların en dikkat çekici konularından birisi olan dijital göçebe kavramından bahsedeceğim. 


Günümüzde teknoloji ve iş hayatında yaşanan gelişmeler, insanların yaşam tarzını etkileyerek birçoğumuzun birçok konuda daha aktif olmasına neden oluyor. Geçmişe bir bakıp düşündüğümüzde, 2010’lu yıllara kadar insanların kendi sosyal çevrelerine ve şehirlerine daha bağlı bir hayat yaşadığını görüyoruz. Günümüzde ise iş dünyasındaki standartların ve beklentilerin değişmesi, teknoloji ve iletişim sektörlerinin gelişmesi, zamansal ve mekânsal sınırları çok azaltarak farklı bir bakış açısı ve yeni standartlar ortaya koydu. Özellikle bilgiye, paylaşımlı çalışmalara, fikir sunmaya yönelik işlerin zaman ve mekân kavramlarından bağımsız olarak yapılabilir olması dijital bir yaşam tarzını tercih edenlerin sayısında çok ciddi bir artış yaşanmasına yol açtı. Dijital bir yaşam tarzı da beraberinde dijital göçebe kavramını bizlere sundu. Peki, Dijital Göçebe nedir? İsterseniz bu sorunun cevabına gelin hep beraber göz atalım. 
Dijital göçebe, mekân fark etmeksizin ve bir kısıtlama olmadan tüm işlerini seyahat ederken dijital ortamlardan yapabilen kişilere denir. Dijital göçebe olarak çalışanların internet bağlantısına ve bir dizüstü bilgisayara, tablete veya akıllı telefona sahip olması yeterli olmaktadır. Dijital göçebe statüsü, bir mekâna bağımlı olmadan seyahat ederek çalışmayı temel aldığından insanların bu tarzı benimseyerek bu kavrama uygun bir plan yapması gerekir. Bu felsefe doğrultusunda yaşamayı benimseyen kişiler, bir yandan seyahat ederken bir yandan da o anda bulundukları mekândaki bir alanı ya da paylaşımlı ofisi kullanabilir. Buna ek olarak, dijital göçebeler iş ortamı için bir kütüphaneyi, ortak çalışma alanlarını, kafeleri ve bazen kendi seyahat ettikleri karavanlarını bir ofise çevirebilirler. 
Sizlerin de tahmin edebileceği gibi, her iş tipi ve modeli dijital göçebelik formatına uygun olmayabilir. Dijital göçebelik kavramına en uygun işleri, dijital pazarlama uzmanlığı, Youtuber, Blogger, grafik tasarımcı, çevirmen, proje yöneticisi ve metin yazarlığı olarak sıralayabiliriz. Dijital göçebelerin en çok tercih ettiği ülkelerin başında ise Almanya, Çekya, Norveç, İzlanda, Portekiz ve İspanya gelmektedir. Bununla beraber, dijital göçebe vizesinin her ülkeye göre farklı şartlarının olduğunu da belirtmek isterim. Ülkemizde ise dijital göçebe kavramı hakkında gerçekleşen çalışmaların ve gelişmelerin çok yeni olduğunu söyleyebiliriz. 


Dijital göçebelerin en beğendikleri destinasyonlar, doğal ve tarihi güzelliklerin çok olduğu, bununla beraber yaşam maliyetlerinin ise mümkün olduğunca düşük olduğu destinasyonlardır. Buna ek olarak, dijital göçebeler, gittikleri destinasyonda bulunan kullanabilecekleri ortak Wi-Fi alanlarının olmasına, internet hızına, konaklama imkânlarına, ulaşım kolaylığına ve yiyecek içecek hizmetlerinin yeterliliği gibi konulara da oldukça önem verirler. Bu tanımlardan yola çıkarak, ülkemizde dijital göçebelerin tercih ettiği destinasyonların başında doğal olarak İstanbul, Antalya, Alanya, Ankara, İzmir ve Bodrum gelir. 


Dijital göçebelerin gittikleri destinasyonlara turizm, tanıtım, ekonomik ve birçok açıdan olumlu faydaları oluyor. Bunun başlıca nedenleri ise gittikleri destinasyonla alakalı bilgi ve tavsiye içeren fotoğraf ve videoları kendi takipçileriyle paylaşmaları hatta bu takipçiler ile bu destinasyon hakkında canlı yayınlar yapmalarını gösterebiliriz. Dijital göçebelerin oldukça fazla takipçi sayıları olduğunu düşünürsek, bulunulan destinasyon açısından önemli bir tanıtım hatta ekonomik yarar sağlayabileceklerini de söylemem yanlış olmayacaktır. Bahsettiğim bu durumlar ile bağlantılı olarak, turizm sektöründe yer alan markaların ve ilgili kurumların dijital göçebelere yönelik çalışmalarını arttırmasıyla ilerleyen zamanlarda dijital göçebelerin ülkemizi daha fazla tercih edeceğini belirtmek isterim. Ayrıca, şehirlerimizin de dijital göçebelere yönelik daha fazla imkân yaratıp yatırım yapmasıyla hem şehirlerimizin hem de ülkemizin tanıtım ve ekonomi açısından önemli yararlar sağlayacağını düşünüyorum. Ayrıca, Eskişehir ilimiz içinde bu konuyla alakalı çalışmaların yapıldığını ve oldukça hız kazandığını biliyorum. Kişisel fikrimce, Eskişehir’in birçok açıdan dijital göçebeler için uygun bir şehir olduğunu düşünüyorum. Buna ek olarak, dijital göçebelerin Eskişehir’i tercih etmesi şehir tanıtımına, imajına ve ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır.