Deniz Çağlar Fırat yazdı...

Seyitgazi’nin ormanlarında alevler yükseldiğinde, sadece ağaçlar yanmadı. Yüreğimiz yandı, vicdanımız kavruldu. On kahraman, on can, on hayat… Eskişehir’in yeşil vatanını korurken, alevlerin kucağında sonsuzluğa yürüdü. Beşi orman işçisi, beşi AKUT gönüllüsü…

Hepsi, bu toprakların sessiz kahramanları. Ama bugün, onların hikâyelerini anlatırken, gözyaşlarımızla birlikte öfkemiz de sel oluyor.

Çünkü bu felaket, sadece doğanın gazabı değil; ihmallerin, vurdumduymazlığın, “nasılsa hallolur” zihniyetinin bir cinayeti!

Tolunay Kocaman… Adını unutmayın. Daha bir hafta önce, sevdiği kadınla hayatını birleştirmişti. Balayının tatlı hayalleriyle doluyken, alevlerin ortasında kaldı. Bir hafta önce “evet” dediği sevda, şimdi gözü yaşlı bir dul bıraktı geride.

Eyüp Dereli bir Facebook grubunda sormuştu: “Bu ay zamlı maaş alabilecek miyiz?” O sorunun naifliği, o umudun sadeliği yüreğimizi dağlıyor. Eyüp ve arkadaşları yangın sezonunda 6 ay boyunca 24 saat vardiyayla çalışıp sadece 3 saatlik fazla mesai alabiliyor, aylık 37 bin TL’ye çalışıyordu.

Yani 64 TL’lik yevmiyeyle, canını ortaya koyarak ormanları koruyan bir kahramanın sorusu bu!

64 TL…

Neredeyse 2 simit-2çay fiyatına eş bir yevmiye ile ateşe koşan bu insanlar, bu ülkenin gerçek yiğitleri değil mi?

Peki, bu soruya cevap verecek olanlar?

Onlar nerede?

On kahraman…

Alperen Özcan, Bayram Eren Arslan, İlker Onarıcı, Muharrem Can, Tekin Enes Sarıyıldız, Sercan Utmi, Hilmi Şahin, Eyip Dereli, Enes Kızılyel, Tolunay Kocaman…

Her biri birer hayat, birer hikâye. Belki birinin çocuğu bu sabah “Baba ne zaman gelecek?” diye sordu. Belki bir diğeri, anasının elini öpmek için bayramı bekliyordu. Onlar, ormanları korurken sadece ağaçları değil, bizim geleceğimizi, nefesimizi, umudumuzu koruyorlardı.

Şüayp Düzdaş’ın cep telefonuyla kaydettiği görüntüler, yangının nasıl bir canavara dönüştüğünü gösteriyor. Örtü yangını, bir anda tepe yangını olmuş. Peki, bu ani değişime karşı ne yapıldı? Yeterli ekipman var mıydı? Yeterli eğitim, yeterli hazırlık? Sorular havada asılı, cevaplar ise yok!

Muhalefet haklı bir öfkeyle haykırıyor…

Soru önergeleri verilmiş, uyarılar yapılmış. Orman işçilerinin sefalet ücretiyle çalıştığı, iş güvenliğinin yetersiz olduğu, taşeron sisteminin bu kahramanları korumasız bıraktığı defalarca söylenmiş. Beş işçinin yapacağı işi iki işçiye yaptıran bir sistem, 24 saat dinlenmeden çalıştırılan emekçiler… Ve sonuç: 10 şehit, 14 yaralı. Bu, kader değil; bu, ihmalkârlık!

Nerede bu ülkenin yangın söndürme uçakları?

Her yaz aynı hikâye: Alevler yükseliyor, ciğerlerimiz yanıyor.

Ve her yaz aynı nutuklar…

Yetmez! Başsağlığı mesajları, o on canı geri getirmez. Taziye sözleri, Tolunay'In bir haftalık eşinin gözyaşlarını silmez.

Orman işçileri, bu ülkenin adsız kahramanları. Gönüllüler, AKUT’un fedakar neferleri. Onlar, bir ağacın gölgesi için ömürlerini verdiler. Peki, yetkililer ne yaptı? Ormanlara giriş yasağı getirmekle yetindiler. Mangal yasağı, piknik yasağı… İyi, güzel. Ama yangın söndürme uçakları nerede?

Modern ekipmanlar, kadrolu işçiler, doğru düzgün bir organizasyon? Neden hâlâ taşeron sistemi? Neden hâlâ sefalet ücretleri? Neden hâlâ “fıtrat” deyip geçiyoruz?

Cafer Orhan, Yeşil Türkiye Ormancılar Derneği’nin başkanı, “Bir ağacın gölgesi için ömrünü veren bu kahramanları unutmayacağız” diyor. Unutmayalım, evet. Ama unutmamak yetmez. Bu ihmaller zincirini kırmadıkça, her yaz aynı acıyı yaşayacağız.

Seyitgazi orman yangınında yitip giden emekçiler, bu ülkede orman yangınlarının bile sınıfsal bir yara açtığını bir kez daha göstermiştir. Bir yanda 64 TL’lik yevmiyeyle canlarını ateşe siper edenler, diğer yanda yangın uçakları için yükselen feryatlara kulak tıkayanlar…

Okuyucuya önemli not: İsmail Saymaz’ın X paylaşımından alınan bilgiye göre orman işçileri 6 ay sözleşmeli 24 saat vardiyalı ayda 37.000 TL’ye çalışıyormuş. Kesintisiz 24 saat çalıştıkları varsayımından hareketle saatlik vardiyalarının 63,74 TL olduğu hesaplanmıştır.

24 saat çalışıp 48 saat dinleniyorsa işçinin saatlik yevmiyesi 152 TL olur.

Yazıda 24 saat kesintisiz çalışma varsayımı üzerine hesaplama yapılmıştır.