Yıl 2009, Kayseri’nin bağrında 44 sene milletin alkışlarına, yiğitliğe ve hatıraya sahne olmuş Atatürk Stadyumu arazisi bir özel şirkete satıldı. Yerine yapılan yeni yapıya Kadir Has ismi verildi.
Yıl 2015, 68 yıllık Bursa Atatürk Stadyumu yerine Millet Bahçesi yapıldı. Yedi yıl boyunca “Bursa Büyükşehir Stadyumu” diye geçiştirildi. Ancak 2023’te, gecikmiş bir izanla “Yüzüncü Yıl Atatürk Stadyumu” adı iade edildi.
Antalya’da 50 yıllık Atatürk Stadyumu yıkıldı, yerine yapılan esere “Antalya Stadyumu” denildi. Afyon’da 37 yıllık Atatürk Stadyumu’nun adı “Zafer” oluverdi.
Yıl 2016… Diyarbakır’daki Atatürk Stadyumu tarihe gömüldü, Amedspor’un kullandığı Diyarbakır Stadyumu hizmete açıldı.
Yıl 2018, Konya Atatürk Stadyumu millet bahçesi yapıldı. Yerine inşa edilen stadyuma Konya Büyükşehir Belediye Stadyumu denildi.
Ve bugün… Eskişehir halkının, yani bu kentin öz evlatlarının bütün feryadına rağmen, yeni stadyum tensipleriyle “Prof. Dr. Fethi Heper Stadyumu” olarak mühürlendi.
Kimileri bizleri vesvese ile malûl sanıyor. Atatürk’ün adının silinmek istenmediğini, böyle bir emelin olmadığını dillendiriyorlar.
Oysa bu tesadüf kisvesi altında yürütülen isim tasfiyesi Kayseri’de, Antalya’da, Bursa’da, Konya’da, Diyarbakır’da ve nihayet Eskişehir’de pervasızca sürüyor.
Sözü dolandırmanın mânâsı yok:
Atatürk ismini bu milletin sinesinden söküp atmaya ne şehrin muktedirlerinin, ne de perde gerisinde kurnazlık taslayanların kudreti yetmez.
Tabeladır… Bugün asılır, yarın sökülür.
Fakat Atatürk Stadyumu ismi bizim gönlümüzde mermerden kazılıdır. Orada ne rüzgâr işler ne de siyaset sökebilir. Atatürk bu milletin alın yazısıdır.