Sevgili dostlar
Eskişehir ile ilgili paylaşımlar yaparken, şehrin güzelliklerinden bahsedip kendi kendimizi şevke getirirken atladığımız, ihmal ettiğimiz ve belki de katlanmak zorunda kaldığımız bazı önemli hususlar var.
Bildiğiniz gibi günlerdir şehirdeki trafik konusunda konuşuluyor. Sosyal medyada gündem çalışmaları ve çeşitli şikâyetler görüyoruz.
Görmemiz, okumamız şaşırtıcı değil, ne yazık ki bu sorunları hemen her gün yaşıyor ve diğer sorunlarla birlikte halı altına süpürmeye çalışıyoruz.
Gazeteci dostlarım ve kardeşim belli ki trafik konusunda Büyükşehir Belediyesini sorumlu ilan etmeye ve incitmeye çekiniyor. Eleştirini takla attırarak, yanına AK Parti sorumlularını da ekleyerek dile getirmek uğruna büyük çaba harcıyor.
Ancak ben vatandaş adına hiç zorlamadan dile getireyim.
Büyükşehir Belediyesi iyidir, hoştur, güzel işler ortaya koymuştur ama eleştirilemez değildir.
Şehirde, özellikle şehir merkezinde bir trafik sorunu var ise pek tabi bunun sorumlusu da, çözüm için arayışa geçip, çare üretmek zorunda olan ilk kurumdur.
Yıllardır yasal olup olmadığı konusunda çeşitli iddialar ortaya atılan cadde parkları Büyükşehir sorumluluğundadır. Dolayısıyla caddelerin daralması ve yasal olmayan parklardan da o sorumludur.
Cadde üstlerinde mantar gibi türeyen marketlerin ruhsat onayı ve gün boyu marketlerin önünde yolu işgal eden tedarik kamyonlarından da Büyükşehir sorumludur.
Toplu ulaşım alternatiflerinin ücret yüksekliği, hatların kısıtlı oluşu ve hacminden sorumlu olan da iktidar değil Büyükşehirdir.
Şehirde var olan sinyalizasyonların fazlalığı yetmezmiş gibi Hamamyolu Köprüsü gibi gerekmeyen bir yere dahi yeni ışık sistemi eklemlenmesi e de elbette Büyükşehir Belediyesini ilgilendiren bir sorumluluktur.
Biliyorum Yılmaz Hoca araçlardan değil yayalardan taraf alan bir isim. Bunu da saklayıp, gizlemiyor. Amma velâkin sorumluluk kabulünde de aynı aleniyeti göstermesi taraftarıyım.
Ve isterim ki bu eleştiriler kutsal emanet gibi dokunulmaz, ellenemez olmasın.
Çevre yolu konusunda tek sorumlu ama sorumsuz davranan AK Parti diyebiliyorsak eğer şehir merkezi içinde de sorumlunun adını doğru koymalıyız.
Unutmayalım, birkaç seneye kalmaz içinde yaşamaktan keyif almak şöyle dursun sürekli eziyet çekeceğimiz bir şehrin arefesindeyiz.
Sorunu ve sorumluyu tespit edelim ki, reçete ve uygulaması zor olmasın.
