Evet, bir haftadır sesim, soluğum çıkmıyor.

Yaz mevsimini de tatilsiz geçirdiğim, neredeyse birçok hafta sonu dahil izin yapmadığım ve bir yandan da küçük esnaf olduğum için kendime biraz dur demek, bir parça dinlenmek istedim.

Rutin olan her şeyden uzak durmaya çalıştım.

Twitter, Instagram hatta WhatsApp gibi olmazsa olmaz sosyal medya platformlarını bile neredeyse kullanmadım.

Çok az telefon görüşmesi yaptım. Pek çok aramaya ve mesaja kendimi tutarak cevap vermedim.

Kısa da olsa biraz şehir dışına uzandım ve farklı bir hava soludum.

Şehir gündemi, siyaset, haber, spor gibi hayatımızın merkezi olan nice şeyi takip etmedim.

Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu!

Kendimi daha doğrusu ruhumu dinlenmiş, enerji depolamış ve bir nevi üzerindeki ataleti atmış hissediyorum.

O yüzden bilhassa meslektaşlarım ve dostlarıma zaman zaman birkaç gün bile olsa her şeyden uzaklaşmalarını tavsiye ediyorum.

Bu değişmeyen ve toksik atık gibi bizi yoran şeylere emin olun çok iyi geliyor…

Neyse sözü daha da uzatmadan gündemimize geçelim!

 

-Büyükşehir Tıbbi Atık İhalesi-

 

Dün gece, yazarımız Celal Tan’ın kaleme aldığı Büyükşehir Tıbbi Atık İhale sürecini okudum. Ardından hemen hemen onun yazdığı her şeyi daha kurumsal bir şekilde tekrar eden Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamasını da okudum.

Detayları fazla uzun olduğu için tek tek hepsini yazma imkânım yok. Ancak şöyle izah edeyim.

Büyükşehir Belediyesi 15 yıldır sorunsuz ilerleyen Tıbbi Atık ve Sterilizasyon işiyle ilgili değişik bir ihale süreci yaşamış.

İhale şartları değiştirilmiş daha doğrusu şartname koşulları düşürülmüş ve ihaleye 7 firma katılmış. Böylece daha karlı bir alışveriş yaparız diye düşünülmüş. İlk baş öyle de olmuş. Daha önce bu ihaleden yüzde 12 pay alan belediye payını çok firma katılınca açık artırma ile yüzde 48 seviyesine çıkartmış.

Ancak gelin görün ki ihaleye katılan ve hatta ihaleyi alan firma dahil tüm işletmelerin bu iş için gerekli yeterliliği olmadığı ortaya çıkmış, sonra da ihale iptal edilmiş.

Haliyle yeni bir ihaleye daha çıkılmış. Bu sefer ilk başta yapılması gereken titiz inceleme atlanmamış ve ihaleye 3 firma katılmış. İhaleyi bu kez 15 yıldır bu işi üstlenen işletme almış…

Almasına almış ama bu kez 15 yıldır yüzde 12 olan, iptal olan ihalede yüzde 48’e çıkan oran bu kez yüzde 72 gibi absürt bir seviyeye ulaşmış.

Büyükşehir’de aaa ne güzel ne karlı, ne başarılı iş oldu diye bu ihaleyi kabul edip yoluna devam etmiş.

Sonra da beklendiği gibi yüzde 72’lik ciro oranı ödenememiş ve geçtiğimiz gün ihaleyi alan firma ile sözleşme fesih edilmiş…

Meşhur şarkının sözleri gibi “nerden baksan tutarsızlık

Sonuç olarak başta kar yaptık zannedilen iş bırakın karı zarara dönüştü. Şimdi Eskişehir’de olan ve ciddi teknolojik tesis kullanılamıyor ve tıbbi atıklar toplanarak Ankara’ya götürülüyor, orada sterilizasyon edilerek tahmin ediyorum ki ciddi bir maliyet ödeniyor.  

Ama benim için daha da enteresan olanı 15 yıldır yüzde 12 olan belediye payının yani belediyenin alacağı ciro payının bu kez yüzde 72 olması…

Birincisi sadece cirosundan yüzde 72 ödeyecek bir şirket böyle hassas ve kritik bir işi nasıl devam ettirebilir? Bu size de garip gelmiyor mu?

Siz bırakın kar oranını, cirosunun yüzde 72’ini bir başkasını vererek ayakta kalabilecek bir ticari işletmeye rastladınız mı?

Sizi bilmem ama ben böyle bir teklifle karşılaşsam “benimle kafa buluyorlar” diye ciddiye bile almam.

Öte yandan diyelim ki hadi oldu, bir işletme cirosunun yüzde 72’lik kısmını her ay ihale bedeli olarak belediyeye ödeyebiliyor.

O zaman yıllardır yüzde 12 ile bu işi yapan Belediye bugüne kadar yanlış ihaleler mi yaptı?

Birilerine kıyak mı geçildi? Bunca yıldır yüzde 60’lık bir pay feda mı edildi diye sormam lazım.

Son olarak Belediye elbette kendine kaynak sağlamak zorunda ve özellikle muhalif belediyeler için bu son derece gerekli bir iştir. Ancak kamunun ana amacı daha çok kar yapmak, daha zengin olmak, piyasayı kırdırarak önceliğe maddiyatı koymak değil, hizmet devamlılığıdır.

Belediye şirketleri her ne kadar ticari faaliyet yürütse dahi ana amaçları ticaret değil hizmet devamlılığı değil midir?

Sonuç olarak ilginç bir ihale süreci olmuş. Sürece kimler müdahil oldu, neden böyle oldu okuduklarım dışındakileri bilmiyorum. Ancak sevgili Celal abi söz verdi. Bu hafta ziyarete gelecek ve daha nice detayı anlatcakmış. Merakla bekliyoruz.