Ayşe Ünlüce’nin birinci yılı
 
Ayşe Ünlüce, başkanlık koltuğundaki ilk yılını geride bıraktı. Bu önemli dönüm noktası, Eskişehir Net ile yollarımı ayırdığım döneme denk geldiği için o günlerde yazıya dökme imkanım olmadı. Oysa geride bıraktığı bir yıl, değerlendirmeyi fazlasıyla hak ediyordu. Gecikmeli de olsa bu yazıyı yazmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.
 
***
Geride bıraktığımız yıl oldukça zor geçti.  

Ekonomik kriz ve toplumsal sorunlar bir yana, bu sorunlara önerilen çözümler ve bunların sunulma biçimi de başlı başına başka bir tartışma konusu.

Sorunlar baş edilemeyecek kadar büyük, çözümler ise sorunları aratmayacak kadar karmaşık.  

Böylesi dönemlerde ne ortaklaşa hareket edip sorunları çözebiliyorsunuz, ne de sunulan çözümlere ortak olabiliyorsunuz.  
Hamasete gömülüp sloganlara yaslanmaktan öteye geçmek imkansız hale geliyor.

Ve yine böyle zamanlarda, en çok da “normal” kalmayı başarabilen insanları arıyorsunuz.
 
***
Çözümü Kaf Dağı’nın ardında ararken, birden Çarşamba Pazarı’nda size uzatılan bir elde, Hamamyolu’nda her şeye ve herkese rağmen gülümsemeyi başarabilen bir kadında buluyorsunuz.  Kentin yeşiline sahip çıkarken, garibanıyla, genciyle yan yana yürümeyi başarabilen bir kadından geçtiğini görüyorsunuz çözümün.

Buralara gül bahçelerinden geçerek gelmedi.  

Parti içi gerginliklerin, rakibinin acımasız darbelerinin arasından sıyrılarak geldi.  

Onlar vurdukça, Ünlüce büyüdü.

Yalan yanlış anketleri, yakışıksız manşetleri, akıl dışı paylaşımları geride bırakarak o koltuğa oturdu.  

Duygusuz sanmayın sakın.

Aksine, her işe duygularını karıştırıyor ama hiçbir zaman duygularının esiri olmuyordu.

Belediyelerin “silkelendiği”, tasarruf tedbirlerinin elini kolunu bağladığı günlerde göreve geldi.  İlk etapta ne yapabiliyorsa tek tek hayata geçirdi.

Burada tek tek sıralayıp sizi sıkmak istemem.  

Zira niyetim, “Bakın, Ayşe Başkan bunları yaptı” demek değil.

Toplum olmayı unuttuğumuz günlerde, ortak payda nasıl olunur, onu gösterdi.  

Ayrı ayrı kümelerin kesişim noktası oldu.  

Politik açıdan yan yana gelmezse daha karlı olacağı pek çok isimle tereddütsüz bir araya geldi. Atılmaz adımları attı, dinleme konusunda ısrarıyla bu kente çok şey anlattı.  

Ve üstelik dinlenmedi…

Bir yıl boyunca, ekibinden daha fazla çalıştığı sürekli konuşuldu.

Gördüklerimiz, duyduklarımıza şahitlik etti.  

Bir yılın sonunda gittiği her yerde halkın yoğun ilgisiyle karşılaştı ve hala karşılaşıyor.
 
 
***
Yine, sıkça eleştirildiği bir konuya değinmeden geçemeyeceğim.

Siyasi bir ekip kuramadığı uzun zamandır dile getiriliyor.  Ancak bunun, doğrudan Ayşe Ünlüce’nin kişisel tercihi olması nedeniyle, çok fazla irdelemenin kent adına anlam taşımadığını düşünüyorum.

Bir yılı geriye dönüp şöyle bir değerlendirin;

Ünlüce, şehrin göbeğinde çimento ve beton sevdası olanların aksine devasa bir güven duygusu inşa etti…
 
***
Gelelim bana… Yaklaşık iki yıldır çalıştığım Eskişehir Net ile yolları ayırdım. Eskişehir Haber Ajansı ile yeni bir yolculuğa başlıyorum. Yazıya duyduğu sonsuz saygıya defalarca şahit olduğum Yusuf Melih Turan’ın, ideal bir basın anlayışıyla başlattığı bu yolculuğa tüm emeğimi koymak için geldim.  

Yine aynı şekilde, yıllardır yan yana yürümekten onur duyduğum, ender dostlarımdan biri olan Soner Yüksel ile birlikte çalışacak olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Her şey gönlünüzce ve gönlümüzce olsun…