Kurban Bayramı geliyor...
Ama nerede gönüllerdeki bayram havası?
Var mı pazarda bir bayram tadı?
CHP’li Jale Nur Süllü gitmiş Hayvan Pazarı’na. Gitmiş de ne görmüş? Aynı bizim yıllardır yazdığımızı, bağıra bağıra söylediğimizi: Memlekette üretici de kazanamıyor, tüketici de et alamıyor!
Hani o eski bayramlar?
Köyden gelen danalar, koyunlar, pazarda kıyasıya pazarlıklar… Kurbanlık seçerken burnunun üstüne vuran amcalar, “dişine bak, dişine” diye fısıldaşan teyzeler…
Şimdi?
Şimdi bırakın burnunu ellemeyi, vatandaş hayvana bir bakıp arkasını dönüyor. Niye? Çünkü yaklaşmak bile lüks olmuş!
Jale Hanım’ın anlattıkları hikâye değil. 300 liradan 750 liraya çıkan yemden söz ediyoruz. 8 liradan 12 liraya çıkan arpadan. Ve hâlâ 250 bin liralık hayvanı, 185 bine satmak zorunda kalan üreticiden…
Düşünebiliyor musunuz? Adam malını zararına satıyor. Nasıl ayakta kalacak? Ayakta kalabilir mi?
Bakın bu ülke bir zamanlar “kendi kendine yeten yedi ülkeden biri”ydi.
Şimdi?
Şimdi Bulgaristan’dan saman ithal ediyoruz, Uruguay’dan et...
Angusmuş! Hayır, hayır, öyle şirin bir çizgi film karakteri falan değil bu. Etin, lezzetin, sağlığın ‘yabancı’ versiyonu. Millete onu layık gördüler.
Besici ne diyor biliyor musunuz?
“Bu gidişle biz olmayacağız!”
Yani... Memlekette kurbanlık hayvan kalmayacak. Hayvan yoksa ne keseceksin? Hadi kesmeyi geçtim... Ne yiyeceksin?
Kurban meselesi bir inanç meselesi evet ama aynı zamanda ekonominin röntgenidir.
Kimin gücü yetiyor, kim neden vazgeçiyor, kimin sofrasına ne düşüyor?
Büyük marketlerde kurbanlıklar kredi kartına taksitli!
Kurban keseceksin... Borçlanarak!
Ne yaman çelişki değil mi?
İktidar hâlâ ithalatla çözüm arıyor. Hâlbuki çözüm Anadolu’da. Mera ıslahında, yerli üreticide, köylüde… Ama o köylü çoktan kente kaçtı. Tarla boş, ahır sessiz.
Siz buna kalkınma mı diyorsunuz?
Sonra ne olacak biliyor musunuz?
Et 1500 lira olacak, belki 2000 lira!
Ama siz yine et yiyemeyeceksiniz.
Çünkü ortada ne üretici kalacak, ne hayvan…
Ve o zaman bu yazıları bile mumla arayacaksınız.
Kısacası bayramlıklar artık değil dolapta
Çünkü hepsi hatıralarda.