Eskişehir, sanayi sahnesinde adeta bir kahraman gibi parlıyor! Bu cümleyi kurarken elbette ki Eskişehir’in sahip olduğu ve sahip olmadığı tüm artı ve eksileri göz önünde bulunduruyorum. Son 50-60 yılda hiçbir şehir yoktur ki tüm hükümetler tarafından bu denli ihmal edilip son 20-25 yıldır da üvey evlat muamelesi görüp bir yıldız gibi parlamaya devam etsin.
Cumhuriyetin ilk yıllarında adeta sanayileşmenin ve cumhuriyetin model kenti olarak yola çıkan Türkiye’nin ilk yerli otomobilini, ilk lokomotifini, ilk helikopter motorunu, ilk feribot motorunu üreten kent olmasının ötesinde söylüyorum Eskişehir’in sanayi sahnesinde adeta bir kahraman gibi parladığını…

Çevre yolu, havaalanı, liman bağlantıları olmayan, serbest bölge talebi hiç ama hiç dikkate alınmayan bir kentin yine de sanayi sahnesinde bir kahraman gibi parlamasının nedeni; her zorluğa ve soruna rağmen üretim için hiç durmadan çabalaması, kendi ihracat rekorlarını sürekli yenilemesi ve sanayi girişim sayılarında sürekli yukarıya doğru ivme göstermesinden kaynaklıdır.

Bugünkü yazımın konusu sanayi girişim sayıları. TÜİK’ten elde ettiğim verileri paylaşarak ne demek istediğimi ortaya koymaya çalışacağım.

2009’dan 2023’e uzanan bu muhteşem yolculukta, Türkiye’nin sanayi büyümesine meydan okuyan Eskişehir, azmi, yenilikçi ruhu ve girişimciliğiyle fark yaratıyor.

2009’da Türkiye’de sanayi girişimleri 3,3 milyona yaklaşırken, Eskişehir 32 bin civarında bir rakamla yola çıktı. İlk yıllarda Türkiye ile benzer bir tempoda ilerleyen şehir, 2015’te atağa kalktı. O yıl yüzde 2,61’lik büyümesi, Türkiye’nin yüzde 1,85’lik ortalamasını geride bıraktı. Özellikle 2017-2018’den sonra ise yüzde 4,33’lük artışla Türkiye’nin yüzde 4,06’sını yine geçti. 2022’de yüzde 6,22’lik sıçrama, Türkiye’nin yüzde 5,84’lük oranını solladı. 2023’te de yüzde 3,54’lük büyüme, Eskişehir’in kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.

Bu başarıda da hiç şüphesiz ki Sanayi Odası ve Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nde göreve gelen genç sanayici kadrolarının ve yönetimlerinin büyük payı olduğunu görmemiz, söylememiz, ifade etmemiz gerekiyor.

Geleneksel üretim ile yenilikçi üretimi bir arada öğütebilen, geçmişe büyük saygı duyarak geleceği kucaklayan bu sanayici kadrolarının göreve geldiği dönemden itibaren Eskişehir’deki sanayi girişimlerinin artmasının arkasında konjoktürel dalgalanma ve yapısal faktörler etkili olduğu kadar genç sanayicilerin de etkisi olduğunu kabul etmek gerekiyor.

ESKİŞEHİR’DEKİ BU BÜYÜMENİN ARKASINDA NE VAR?

Bu rakamlar, sadece istatistik değil; bir şehrin tutkuyla yazdığı bir başarı öyküsü! Üstelik de sanayi girişimi gibi çok ciddi bir alanda neredeyse hiçbir devlet desteği, teşviki almadan…

Peki, bu büyümenin arkasında ne var?

1. Kentin ortaya koyduğu vizyon.
2. Kentin yaşanabilirlik endekslerinde daima ilk 3 kent arasında yer alması
3. Kentin bünyesinde barındırdığı o derin heterojen yapı…

Yani Eskişehir’de ister muhafazakâr olun, ister ateist. Ne etnik kökeniniz ne de yaşam tarzınız kimsenin umurunda bile değil. Bana hadi oradan diyenler Türkiye ve Anadolu kentlerinde gün bile yaşamamış olanlardır, onları ciddiye bile almayın. İşte Eskişehir’in bu vizyonu sanayiye, sanayinin güçlü ve üretken yapısı da kentin vizyonuna yansıyor. Kültürel etkinlikler ve yükselen yaşam kalitesi, Eskişehir’i adeta bir mıknatıs gibi çekici kılıyor. Şehir, sadece iş değil, yaşamak için de harika bir yer haline geliyor.

BİR DE HAVAALANI VE SERBEST BÖLGE OLSAYDI

Şimdi bir an hayal edelim: Eğer Eskişehir’de bir havaalanı olsaydı, kargolar uçakla dünya pazarlarına ulaşır, ihracat rekor kırardı! Ya bir serbest bölge? Vergi avantajları ve bürokratik kolaylıklarla yatırımcılar kapıda kuyruk olurdu. Bu iki unsur, Eskişehir’in sanayi potansiyelini göklere çıkarabilirdi! Çevre Yolunun şehri kuzey-güney ve doğu-batı olarak kenti sarmaladığını hayal etsenize… Organize Sanayiden kalkan tırların hızla limanlara ulaşabildiğini...

Yine de mevcut haliyle bile Eskişehir dur durak bilmiyor. Sanayi, sadece ekonomiyi değil, sosyal ve kültürel hayatı da dönüştürüyor. Ama burada durmuyor; sürdürülebilirlik, Eskişehir’in pusulası. Yeşil sanayi uygulamaları ve yenilenebilir enerji yatırımları, çevreyi korurken ekonomik kazanımlar sağlıyor. Karbon ayak izini azaltmak, sadece bugünü değil, yarınları da kurtarıyor.

Eskişehir’in sanayi destanı, Türkiye’ye ilham oluyor. Gençlerin enerjisi, eğitim kurumlarının vizyonu ve girişimci ruhu, şehri geleceğe taşıyor. Yerel yönetimler, sanayi ve akademi birleştiğinde, Eskişehir sadece bir sanayi merkezi değil, bir yaşam vahası haline geliyor.

Sadece bu başarı hikâyesi bile Eskişehirli sanayicilerin istek, talep ve beklentilerinin hayata geçmesi durumunda Eskişehir’in nasıl bir başarı hikâyesi yazacağının göstergesi. Hani derler ya, yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır, diye. İşte Eskişehir de sanayi girişim sayıları ve elde ettiği güçlü üretim potansiyeli ile hükümet yetkililerine adeta çığlık atıyor, “bize destek verin size büyük bir başarı hikâyesi daha yazalım” diye.

Bu hikâyeyi hep birlikte yazalım; Eskişehir’in yıldızı daha da parlasın, Türkiye’ye ve dünyaya örnek olsun!