-Bir toplumsal dönüşümün hikâyesi-

Bu ülkenin yollarında yıllarca bir klişe dolandı durdu:
"Kadından şoför mü olur?"

Oysa artık o soru yerini başka bir soruya bırakıyor:
"Kadınlar olmadan şehir nereye gider?"

Bakın şimdi Eskişehir'e...
Türkiye’nin ortasında, çağdaşlıkla gelenek arasında ince bir denge kurmuş bu şehirde, toplu taşımanın çehresi sessiz ama köklü bir değişim geçiriyor.
Otobüsün direksiyonunda da tramvayın kumandasında da artık daha sık kadın elleri var.

Veriler net:
Bugün Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde görev yapan 547 şoförün 21’i kadın. Oran olarak küçük görünse de bu şu demek; her 100 otobüs direksiyonun 4’ü kadınlara emanet…

Bunun anlamı ise çok büyük: Çünkü bu sadece bir sayı değil, bir eşik.
Ve o eşiği çoktan geçmiş olan başka bir alan var: Estram.
Tramvay filosunda görev yapan 203 vatmandan 45’i kadın. (%22,17)
Yani yaklaşık her beş vatmandan biri, bu şehrin kadınlarından biri.

Bütün bunlar tesadüf değil.
Çünkü bu değişimi yönlendiren bir irade var:
Eskişehir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce.
Bir kadın başkan olarak yalnızca belediyeyi değil, şehrin değerlerini ve vizyonunu da yöneten biri.
Onun liderliğinde, kadınların toplumsal yaşamda daha görünür, daha güçlü ve daha etkili bir konuma gelmesi artık sadece bir ideal değil, günlük hayatın ta kendisi.

Ve şunu açıkça söylemek gerek:
Ayşe Ünlüce'nin vizyonu, direksiyonu da dönüştürdü.
Bugün otobüs şoförü olmak için gerekli şartları sağlayan kadın personele başvurularda pozitif ayrımcılık uygulanıyor.
Evet, doğru duydunuz.
Kadınlar bu alanda teşvik ediliyor. Çünkü eşitlik, sadece teoride kalan bir kavram değil artık Eskişehir’de.
Şoför koltuğu da paylaşılıyor. Kumanda paneli de.

Peki neden önemli bu?
Çünkü her sabah işe giden bir kadının, direksiyon başında bir hemcinsini görmesi başka bir güven duygusu yaratıyor.
Çünkü toplu taşıma sadece araç değil, aynı zamanda bir temas noktası.
Ve o temasın merkezinde kadınların olması, şehir yaşamını daha dengeli, daha güvenli, daha insani kılıyor.

Düşünün bir:
Kadınların olduğu bir ulaşım sisteminde nezaket artıyor, kurallar daha çok gözetiliyor, yolcu memnuniyeti güçleniyor.
Bu sadece toplu taşıma meselesi değil.
Bu, bir toplumun nasıl bir yer haline gelmek istediğiyle ilgili.

Eskişehir bugün sadece sanatla, öğrenci nüfusuyla, yeşil alanlarıyla değil, aynı zamanda kadının sosyal hayattaki rolünü artıran bir şehir olarak da örnek teşkil ediyor.
Ve evet, o örnekliği pekiştiren her direksiyon, her vatman kabini, her kadının emeğiyle güçleniyor.

O yüzden buradan seslenelim:
Kadınlara…
Genç kızlara…
Meslek değiştirmeyi düşünen, ama “Yapabilir miyim?” diye tereddüt eden herkese…

Evet, yapabilirsiniz.
Otobüsün direksiyonuna geçebilirsiniz.
Tramvayı siz kullanabilirsiniz.
Şehrin ritmini siz belirleyebilirsiniz.

Çünkü bu şehir, kadınlarla birlikte daha ileriye gidecek.
Ayşe Ünlüce’nin yönettiği bir şehirde, hiçbir kadın geri planda kalmaz.
Ve hiçbir direksiyon, bir kadın eliyle dönmeyecek kadar büyük değildir.