CHP ve İYİ Parti ayrılığının sancıları Eskişehir’de daha hissedilir durumda. Millet İttifakının ilgası Ak Parti’yi epey iştahlandırmışa benziyor. Bozulan ittifakın yanına Yılmaz Büyükerşen’in bırakma ihtimali eklenince güneşli günleri düşleyenler arttı hâliyle.  

  

28 Mayıs öncesi çöken öz güvenin seçim zaferiyle toparlandığı düşünülürse bu ihtimal makul sayılabilir.  

  

Genel algı, Melih Aydın’ın -performansına bağlı olmak kaydıyla- CHP seçmeninden alacağı eser miktarda oyun Ak Parti’ye yarayacağı yönünde.  

  

Kazanabilir mi? 25 senenin birikmiş hırsına kapılanlarla Eskişehir’in zihin haritasını tanıyanların gözünden iki farklı yanıtı var sorunun. Eskişehir’i Eskişehir yapan gerçeğin, Sazova’daki Masal Şatosu ya da net kontrastlı gondol fotoğrafları zanneden var hâlâ.  

  

Millî mücadele dönemi ve devamında kendini kanıtlamış pragmatist Atatürkçülük, görebilene en net çizgidir. Demirel’e oy verdi diye sağcı, Ataç’ı el üstünde tutuyor diye solcu zannedilmesin.  

  

İsimler ve hikâyeler halkın hatırında hâlâ canlılığını koruyor. Eskişehirliye “sandık günü seçmeni” muamelesi yapılamaz, yapıldıkça ters tepti. Eğitimdeki fiyakalı konumu üniversiteleriyle anılsa da kökeninde köy enstitüleri, demiryolun nice birikimi, Devrim arabalarının hüzünlü azmi var.   

  

Anadolu’yla fiziken iltisaklı, öteden beri Anadolu’nun batıya açılan kapısı.  

  

Eskişehir, elinden alınanları unutabilir mi? Sanmam. Seyitgazi, Alpu-Mihalıççık ve çevre yolu, TÜLOMSAŞ, hava yolu, tarifeli uçak seferleri, Gemlik limanı bağlantısı, sanayi yatırımları… 

  

Eskişehir’e pek çok yatırımı kaybettirmiş parti, kazansa ne olur? Tüm mesele, yerel seçimlerde haritayı sarıya boyamak mı? 

  

21 senedir es geçilenler 6 ayda tamamlanırsa o vakit yeniden konuşuruz