Vah güzel ülkem, Türkiye’m…
Bir garip ülkeyiz!
Ormanlar cayır cayır yanıyor, binlerce hektar kül, yaban hayatı zaten nefes nefese…
Ve Bakanlık ne yapıyor biliyor musunuz?
“Yangın söndürme” ihalesi değil…
“Av turizmi” ihalesi açıyor!
Evet, yanlış duymadınız!
16 kızıl geyik, 1 Anadolu yaban koyunu… Parayı bastın mı, hayvanı vurma hakkı senin!
Et mi yiyeceksin, trofe mi asacaksın duvara, yoksa Instagram’da “avcı pozu” mu vereceksin, kimse sormuyor.
Muhammen bedeller dudak uçuklatıyor:
Bir geyik 180 bin TL’den başlıyor 440 bin TL’ye kadar çıkıyor, Anadolu yaban koyunu 1 milyon 800 bin TL!
Bu fiyat listesi kasap vitrini değil, resmen ölüm tarifesi.
Yangınlar sürüyor…
Bu hayvanlar yangınlardan kaçacak yuva bulamazken, su içecek dere kalmamışken, siz kalkıp ihale açıyorsunuz!
Bunun adı “turizm” değil, bunun adı vahşetin kurumsallaşması.
“Efendim, av turizmiyle gelir elde ediliyor, bu gelirle yaban hayatı korunuyor” diyecekler.
Pardon da, korunacak yaban hayatı bırakmadıktan sonra o parayı ne yapacaksınız?
Küllerin üzerinde turistik bungalov mu yapacaksınız?
Bu ülkede, doğayı katledenlere hep bir bahaneniz var.
“Ekonomiye katkı”…
“Halkın talebi”…
“Geleneksel avcılık”…
Ama kimse şunu sormuyor:
Yangından sağ kurtulmuş, sayısı zaten sınırlı hayvanları katletmenin adı nasıl olur da ‘koruma’ olur?
Ben buradan soruyorum, yetkililer yanıt versin:
- Orman yangınlarının ardından bu ihaleyi açmak, hangi aklın ürünü?
- Bu av kotasını belirleyen “bilimsel” raporlar nerede?
- 1 milyon 800 bin TL’ye vurulacak Anadolu yaban koyunu, nesli tehlike altında değil mi?
- Av turizmi geliri gerçekten yaban hayatına mı gidiyor, yoksa başka deliklere mi tıkanıyor?
- Bu hayvanları “para karşılığı öldürme” hakkı, hangi ahlaki zeminde savunuluyor?
Eğer bu sorularıma herhangi bir kurumdan yanıt gelirse seve seve yer vereceğimden emin olabilirler.