Eskişehir Haber Ajansı gazetesinin 52. sayısında Eskişehir’den bazı kurumların bir bir gittiğini gördük. PTT Başmüdürlüğünün ise kapatılacağı gündemde…
Peki neden? Eskişehir neden böyle bir tabloyla karşı karşıya?
Eskişehir, yıllardır CHP’li bir belediye tarafından yönetiliyor. “Ee, bunun ne ilgisi var?” diyebilirsiniz. Hemen anlatayım.
Geçtiğimiz günlerde Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, partisinden ayrılıp AK Parti’ye geçti. Sonra ne oldu biliyor musunuz? İller Bankası Genel Müdürü geldi, ziyaret etti ve hop: 860 milyonluk finansman açıldı.
Şimdi, bu ne demek?
Bu şu demek: “AK Parti’ye geçersen yaşarsın. İstediğin olur. Eğer bu geçiş muhalefeti kızdırıyorsa yine yaşarsın. Çünkü senin üzerinden mesaj verilir.”
Ama diğer AK Partili belediyeler? Onlar da bekliyor. Çünkü onlar zaten iktidarda, kimseyi kızdırmıyor. Onlara o yüzden bekleyin deniliyor.
Konuyu fazla ulusala taşımak istemiyorum. Ama şunu görmemiz lazım:
Kurumların Eskişehir’den taşınmasının sebebi Eskişehir değil. İktidarın, siyaseti halktan üstün tutması.
Ama Eskişehir bu anlayış için direniyor. Bunun en büyük mimarı Yılmaz Büyükerşen’di. Şimdi ise Ayşe Ünlüce aynı çizgide çok ciddi mesai harcıyor.
Ama mesele şu: Eğer iktidar partili bir belediye başkanı değilseniz, destekler sınırlı. Gelişiminiz belli bir yere kadar. Bir noktadan sonra belki de önünüz kapatılıyor.
Düşünebiliyor musunuz? Türkiye’nin gelişimi belediye başkanının partisine bağlı!
Böyle bir yönetim anlayışıyla kalkınmadan, gelişimden söz edilebilir mi?
Burada bir parantez açalım: Particilik meselesi.
Eğer gerçekten ülkenizi, şehrinizi düşünüyorsanız, vatandaşın derdine çözüm arıyorsanız, parti gözetmezsiniz. Renk, rozet, slogan bir kenara bırakılır. Çünkü mesele insanların hayatıdır, yaşamını kaliteleştirmektir.
Ayşe Ünlüce örneği burada çok önemli. Onu az çok tanıyan herkes bilir; siyaseti bir kenara bırakıp iş yapmaya odaklanan bir belediye başkanı. Elbette yeri geldiğinde siyasetini yapıyor ama “yeri geldiğinde.” Bu da Eskişehir için çalışan, halkına odaklanan bir anlayış ortaya koyuyor.
Ünlüce’nin tavrı şu:
“Benim önceliğim; Eskişehir halkı ve bu şehirde yaşayanların yaşam kalitesidir.”
İşte bu bakış açısı siyasetin üstünde. Ve inanın, tam da bu yüzden tebrik edilmeyi hak ediyor.