CHP il örgütünde bir süredir fırtınalar var.

Genel seçime gidilen süreçte il örgütünün partiyi birleştirmesi ve seçim çalışmalarını sağlıklı bir şekilde götürmesinin en ufak imkânı yok.

Bunu iddia eden ya da böyle olacağını uman varsa derhal partiden istifa etsin, zira bu hayalcilik ile bırakın iktidarı ana muhalefet bile olunmaz.

Velhasıl kısa bir süre sonra parti örgütlerinin istifa etmesi ve seçim sürecine yeni örgütlerle gidilmesi üzerinde hemen herkes hem fikir…

Ön seçim ile ilgili gündem de CHP tüzüğüne eklenen madde ile ortadan kalktığına göre bu konuşulanın gerçekleşmesine artık daha mutlak bir gözle bakıyorum.

Ancak ortada şöyle bir sorun var.

Recep Taşel istifa ederse yerine kim gelecek?

Daha doğrusu gelecek olan isim partiyi kucaklayıp, birleştirebilecek mi?

Büyükerşen, Kurt ve Ataç’ı bir araya getirerek “hadi öpüşün, barışın” diyebilecek bir gücün bırakın Eskişehir’de yeryüzünde yaşadığını düşünmüyorum.

Bu sebeple genel merkezin atayacağı isimle ilgili yapacağı müzakereler yani tüm başkanların “evet” diyeceği bir uzlaşı adayı kesinlikle olmayacak.

İşte o zaman farklı bir yol izlemeli. Bu konuda aklıma gelen bir öneri var.

Bence bir müzakere olacak ve ortak bir aday bulunacak ise herkesin evet dediği bir isim olmayacağına göre şu yapılabilir.

Herkesin “hayır” dediği bir isim il başkanı olsun.

Öyle bir isim il başkanı yapılsın ki Büyükerşen, Ataç ve Kurt hepsi birden “hayır, olmaz” diye ayak diresin.

En azından herkese eşit uzaklıkta ve kimsenin vesayetinde olmayan bir örgüt olarak CHP ve partililerin kafası daha rahat olur. Daha sık ve kalabalık bir şekilde partiye gider gelirler.

Özgüven gelişir ve genel seçimde bu tercih işe yarayabilir.

Ne dersiniz, olmaz mı?