Geçtiğimiz günlerde harika bir festivali, Eskişehir Kahve Festivalini arkamızda bıraktık.

Festival bu sene 3. kez yapılıyor olsa da, diğerlerinden daha görkemli, daha keyifli ve daha yüksek katılımlı bir organizasyon olarak bizleri gururlandırdı.

Bizler diyorum çünkü bu sene itibariyle biz de Eskişehir Haber Ajansı olarak bu etkinliğin bir parçası, paydaşı olduk.

Sadece festival değil, ilerleyen günlerde gerçekleşecek Geleneksel Eskişehir Başarı Ödülleri ve 2023’de düzenlenecek Eskişehir Fashion Days’de de aynı paydaşlığı, ortaklığı yürüteceğiz.

Ve eminim yine çok konuşulan, arkasından konuşturan ama gerek jürisi gerek ise final gecesi ile fark yaratacak harika işlere imza atacağız.

O yüzden bu notlarım belki biraz içerden, biraz sübjektif ama paylaşılması gereken notlar olarak bu yazıda yer bulsun istedim.

Birincisi Eskişehir’de uzun zamandır çeşitli sebeplerle yapılamayan ve şehirde ciddi tartışmalara yol açan “festival = yasak” algısı bu etkinlikle kırıldı.

Resmi makamlar, yani başta Eskişehir Valiliği ve Tepebaşı Kaymakamlığı festivalin tertip edilmesinde kolaylaştırıcı bir hızla gerekli izinleri verdiler.

İkincisi Tepebaşı Belediyesi henüz yeni bir tadilat ve revizyon yapılmasına rağmen festival alanı olarak Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı ile ilgili talebimizi olumlu karşıladı ve her türlü kolaylığı sağladı.

Üçüncüsü festival süresince en ufak bir taşkınlık, sıkıntı, rahatsız edici tek bir olay yaşanmadı ve sadece gençler değil, aileler, yaşı ilerlemiş olanlar, hem kahve çeşitlerinin tadına bakmak hem de eğlenmek ve keyifli vakit geçirmek isteyen çok homojen ve nitelikli bir katılım sağlandı.

İnsanlar da özlemiş olacak ki böylesi güzel bir mekânda yapılan festivale akın akın geldi ve çoluk çocuk tüm aile festival hasretini bir nebze dindirdi.

Gelenler arasında şehrin önemli kamu yöneticileri, mülki amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri de fazlacaydı. Eşofmanını giyen, kırma sandalyesini kapan, bir amir değil bir vatandaş olarak bu festival alanında yer alan insanları gördükçe hem bu işin mimarı hem de imtiyaz ortağımız sevgili Ahmet Can Akdemir ve festival emekçisi olarak kendimle gurur duydum.

Festivalin bir başka doğal katkısı da Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı adına oldu.

Malumunuz Tepebaşı Belediyesi bu alanı devralmadan önce yani Üniversite zamanında bu alan sadece yanından tramvayların geçtiği ama içine kimsenin girmediği pasif, sönük bir alandan ibaretti.

Devirden sonra alanda adeta hava değişti…

İçinde yapılan değişiklikler, ışıklandırma, toplantı alanları ve interaktif alanlar ile orada yıllardır öksüz kalan hava değerlerimiz de anlam buldu.

Tepebaşı’nın vizyonu bu alana başka bir hayat verdi…

Ve bu festival bu alanda yaşanan değişimin daha çok insanla buluşmasına da vesile oldu.

Yani sonuç olarak vatandaşın, stant açan kahve markalarının, stk’ların, organizasyon komitesinin, Vecihi Hürkuş parkının da mutlu olduğu başka bir tabirle karlı çıktığı bir etkinlik oldu.

Ve son teşbihte bu festival adı kahve olsa bile bir şehir, bir Eskişehir Festivali havasına büründü. Umarım 4. festival döneminde de bu güzel hava devam eder.

Müsaadenizle bugünü siyasete, kulislere, sanal gündeme değil bu kez kendimize ayırdım.

Arada bu tür pozitif ayrımcılıklarımız kabul görür diye düşünüyorum.

Bu vesile ile bugüne kadar her işin üstesinden başarı ile kalkmış, cesaret edilmesi güç işlere gencecik yaşta imza atmış ve bizleri de bu işe paydaş yapan, inandıran, bu hazza ortak eden sevgili dostum, kardeşim Ahmet Can Akdemir ve tabi bu ivmenin yani EHA’nın imtiyaz ortağı Melih Turan’a da tebrikler…