Bir bakıyorsunuz CHP’li Büyükşehir Belediyesi ile projeler yapıyor…

Bir bakıyorsunuz Ülkücü gençler ve MHP ile sohbet toplantılarında…

Bir bakıyorsunuz Ak Parti kurmayları ile samimi ilişkiler içinde…

Ekibine bakınca da durum değişmiyor!

Ak Parti’de aktif olanı var…

MHP ile dirsek temasında, sıkı bir bağı olanı var…

Mevcut CHP İl Başkanı Recep Taşel bile onun yönetiminden çıktı…

Hatta Gürhan Albayrak Ak Parti İl Başkanı olursa şehrin iki ittifakının başkanını da kendi yönetiminden çıkartmış olarak ilginç bir başarıya imza atacak.

Celalettin Kesikbaş’tan bahsediyorum.

ESO Başkanı olduğu ilk günden bu yana şehirde pek çok kişinin siyasete ittirdiği, özellikle belediye başkanlığı için fazlaca yakıştırma yapılan bir isim.

Yok dese bile, itiraz etse dahi bu yakıştırmalar durmuyor.

Durması da mümkün değil zaten.

Şehrin dört bir yanında ki açık hava reklam alanları onun fotoğrafları ile dolu…

Şehrin tüm etkinliklerinde ona ayrılan yeri boş bırakmıyor.

Yetmiyor ESO olarak kendide sosyal etkinlikler, projeler, şenlikler organize ediyor ve kalabalıklarla bir araya geliyor.

Kimseyi geri çevirmiyor, hangi parti, stk ya da oluşumdan gelirse gelsin davetlere icabet ediyor. 

Olurda zaman kalırsa onu da ekibi ve dostları ile Eskişehir ilçelerinde geçiriyor.

Bir bakıyorsunuz Han, başka bir fotoğrafta Çifteler yetmemiş Polatlı’ya kadar gidiyor ve tüm bu anları sosyal medyasında paylaşarak gönüllü bir turizm elçiliği misyonunu üstleniyor.

Sosyal medyayı aktif kullanıyor. Uzaktan değil bire bir diyaloglara giriyor, yorum yapıyor, eleştirilere dahi cevap vermekten imtina etmiyor.

Özetleyecek olursak,

Bireysel ekonomik gücü üst düzey yani ekonomiyi iyi yöneten,

Kırma sandalyesi ile porsuk kenarına oturup filtre kahvesini yudumlayan,

Blockhain’den, NFT’den anlayan,

Takım elbise altına spor ayakkabıyı yakıştıracak kadar rahat ve uyumlu,

Leyla ile Mecnun ya da Müge Anlı izleyebilecek kadar panteist,

Bisikletle şehir caddelerinde gezen ve fotoğraflar çeken,

Diksiyonu düzgün ve resmiyet ile samimiyet arasındaki dili içselleştirmiş bir profilden bahsediyoruz.

Hümanist mi? Liberal mi? Sağcı mı, solcu mu? Milliyetçi mi? Gibi tüm kalıpları kafasının arkasına bırakmış ve biraz da anı yaşayan bir profilden…

O yüzden insanların doğal olarak Celalettin Kesikbaş ile ilgili yorum tasarruflarında siyaset eksik olmadı ve olmayacak…

4,5 yılda kendini bu kadar tanıtabilen biri hakkında bu yakıştırmaların olmaması imkamsız.

İllaki bir gün, illaki siyaset ile ilgili bir hamle bekleniyor ve engellenmesi zor gözüküyor…

Şimdilik tek sorun var!

Hangi partiden?