İYİ Parti Tepebaşı ilçe kongresi sonuçlandı.

Nusret Kabasakal 210 oy alırken seçimin favorisi olarak gözüken Tamer Özdemir 204 oy ile seçimi kaybetti.

Açıkçası sonuçlar herkes adına sürpriz oldu ve seçimin akışını değiştirdi.

Edizgil cephesinden de seçimin bu şekilde sonuçlanacağını tahmin eden isim sayısı eminim çok az olmuştur.

Hatta seçimden önce gelin anlaşalım Tamer Özdemir 250 Nusret Kabasakal 150 oy aldı diye seçimi tescilleyelim teklifi yapılsa pek çok kişi itiraz etmişti.

Velhasıl Kabasakal ezberi bozdu ve sonuç olarak İYİ Parti Tepebaşı İlçe Başkanı olarak göreve başladı. Kendisini tebrik ederiz.

Bu sonuç aynı zamanda Odunpazarı ilçe kongresinden sonra çekişmeli geçeceği hatta kritik olacağı söylenen il kongresinin dengelerini de değiştiren bir sonuç oldu.

Malumunuz Odunpazarı Kongresinde seçimi kazanan Zafer Tuna’nın il delegasyonu için yazdığı isimler Edizgil yönetimini pek mutlu etmemişti.

Hatta Tuna’nın listesini yaptığı delegasyonda il yönetiminden pek çok isim yer almadığı için il kongresi öncesi Tuna ve Edizgil arasında çetin bir pazarlık olacağı konusu herkesçe konuşulmaya başlamıştı.

Ancak Tepebaşı seçim sonuçlarından sonra Edizgil ve yönetiminin eli bir parça güçlendi. Diğer tarafta şüpheye düşen delegasyon sayısı Kabasakal’ın seçilmesi ise biraz rahatladı.

Ancak ve ancak hiçbir seçim rehavete gelmez. Hiçbir sonuç kesin ve garanti değildir.

Tepebaşı’nda gördüğümüz gibi seçimin favorisi bile tahmin edilmeyen bir sonuçla karşı karşıya kalabilir.

Çünkü parti içinde ortaya çıkan sonuçlar ve eğilime göre partide şimdiden birkaç grup oluştuğunu gözlemleyebiliyoruz.

Bir tarafta partinin Arslan Kabukçuoğlu ve cephesi var.

Bir tarafta partinin kuruluşundan bu yana yer alan gelenekselciler var.

Bir tarafta ise daha önce diğer sağ partilerde yer almış ve sonradan İYİ Parti’de siyaset yapmaya başlamış olanlar var.

O yüzden gerek Edizgil ve ekibinin gerek ise Türk ve ekibinin bundan sonra delegasyon ile kuracağı ilişki büyük önem arz ediyor.

Her bir ilişkinin seçimden sonrasında da çok önemli olacağı unutulmayarak ilerlenmesi gerekiyor.

Zira 15 Ocak tarihinde gerçekleşecek kongreden sonra genel seçime sadece 5 aylık kısa bir süre kalıyor ve parti teşkilatının süratle bu süreci taşıması lazım.

Aday adaylıkları ile başlayacak süreçte bir tarafta propaganda diğer tarafta mevcut yaraların sarılması gerekecek.

Bu yüzden kongreden önce partisini seven her partili yeni yaralar açılmadan, daha uzlaşıcı, daha kucaklayıcı ve daha hoşgörülü mesajlar vermeli.

Kişisel kavgalar bırakılmayacak kadar derin ise bile ertelenmeli ve en azından seçim sürecine kadar ittifak ortağı olan ilişkide göz ardı edilmemeli.

Adaylar unutmasın ki 2 ay önce anketlerde yüzde 22 olan bu parti bugünlerde yüzde 12,13 seviyesine kadar geriledi.

Sağlam bir özeleştiri ile bu rakam yeniden yükselebilir.

Sağlam bir kavga ile de bugünler bile aranabilir.

Unutmamalı…