Başlığı görüp bu itiraz neye diye merak edenleri bekletmeyim. Hemen söyleyim.

Geçtiğimiz günlerde Eskişehir kent içi ulaşımına gelen yüzde 14 ila 30 arasında ki zam meselesine itiraz ediyorum.

Şimdi ise nedenini açıklayım.

Malumunuz hayat şartları ve enflasyon hepimizi yıldırdı, bezdirdi ve öyle bir hale geldik ki bugün 20 lira olan bir şey yarın 30 olarak karşımıza çıktığında artık tepki, itiraz, eleştiri bile yapamaz durumdayız.

Ancak biz itiraz etmeyip, böyle her şeyi kabullendikçe bu zamlar da peş peşe, kesintisiz ve hatta gerekçeleri yersiz olmasına rağmen akıp gidiyor.

Eskişehir esnaf ve sanatkârlar birliği de geçtiğimiz günlerde servisçiler ve kent içi ulaşım ile ilgili bir kez daha zam talebinde bulundu. Bir kez daha diyorum çünkü geride kalan akaryakıtın sürekli zamlandığı süreçlerde de talepler olmuş ve her seferinde bu talepler kabul edilerek hem ulaşım hem servis ücretleri zam görmüştü.

Yahu her şey zamlanırken itirazın yok şimdi ulaşım ücretine niye itiraz ediyorsun diyenler olacağı için hemen detay vereyim.

Eskişehir’de bundan önceki son zam talebi yapıldığı esnada benzin ve mazot ücreti 25 lira ve üstündeydi. Hatta zam kararı verilinceye kadar sanırım 30 liraya kadar ulaştı.

Haliyle esnafın hakkıdır ve böyle bir zam yapılması kaçınılmaz diye itiraz etmedik.

Ancak UKOME gündemine son gelen ve oy çokluğu ile kabul edilen son zam talebi esnasında akaryakıt fiyatları ne durumda?

Bir önceki zam talebinde alınan fiyatların bırakın üstünü, daha da altında.

Benzin: 19,23 Motorin 24,86

Hal böyle olunca 6 lira olan dolmuş, minibüs ve eskart bilet fiyatının 7,5 lira olmasına itiraz etmemek mümkün değil.

Bir önceki zam yapıldığında asgari ücret 5.500 liraydı ve hala aynı. Yani yeni bir zam gelmedi. Bu manada bir girdi gerekçesi yok.

Diğer yanda kent içi ulaşım sadece ticari bir hizmet değil aynı zamanda bir kamu hizmetidir ve kar payı cüzi oranda hatta kamuya bağlı ulaşım hizmetlerinde yeri gelip zarar göze alınarak verilmelidir diye düşünüyorum.

Okulların yeni açıldığı, karakışın bizi derin dertlere saldığı şu günlerde bir evde neredeyse 3,4 kişinin mecburen her gün kent içi ulaşımı kullanmak zorunda olduğunu düşünürsek bir evden en az 1400 - 1800 TL arası ulaşım bütçesi çıkıyor demek. Dolarla maaş almadığımız için çok yüksek bir girdi.

Hal böyle olunca bunun bir de şehir merkezinde otururum ulaşıma vereceğime kirayı daha yüksek tutarım diye düşünen bir şehir merkezine yığılma ve diğer kira ücretlerini yükselten kelebek etkisi de var.

Ayrıca evlerde ve basit ticarethanelerde kullanılan elektriği nasıl devlet süspanse etmeli diye ısrarla karşı çıkıyor ve her noktada eleştiri sıralıyorsak bu konuda da dürüst olmamız lazım.

Bende birkaç gün gecikme ile de olsa bu ulaşım zammı konusuna bir vatandaş olarak itiraz koyuyor ve yakıt fiyatı aşağı giderken yapılan zam konusunda UKOME’nin itiraz eden üyeleri dışındaki herkesi kararını yeniden düşünmeye davet ediyorum.