İnsanın, kendi sorunlarıyla boğuşurken konu komşuya bakmaya vakit bulamadığı günlerden geçiyoruz. Toplumun “toplum” olma özelliğini yitirdiği, sağ elin vermeye niyetinin kalmadığı, sol elin ise daha fazlasını arzuladığı bir dönemdeyiz.

Yukarıdakilerin beka derdi, tabandakilerin geçim sıkıntısı, beridekilerin hain meselesi, ötedekilerin tatil keyfi, emeklinin kira yükü, işçinin ise maaş problemi…

Hangi sepete koyacağımızı bilemediğimiz sorunlarla, aynı gemide seyahat etmediğini düşündüğüm milyonlarla baş başa kalıyoruz.

Kurumların insansızlaştığı, insanların ise kurumlardan ne bekleyeceğini bilemediği günlerden geçiyoruz.

Nereden bakarsanız bakın, ziyadesiyle akıl karışıklığı ve ziyadesiyle çözümsüzlük…

Böylesi günlerde kafayı kaldırıp ortalığa çeki düzen vermek, yaraya merhem uzatmak, yapılacaklar listesine sadakatle bağlı kalmak ve kakofoniye dahil olmadan güzergahını sakim adımlarla yürümek… Mucize değilse de takdir edilesi bir hüner değil mi?

Bir yerde, gürültünün zarif bir cümleyle kesilmesinden söz ediyoruz.

Yanlış anlaşılmasın, karşımızda her problemi çözecek, her sorunu alaşağı edecek bir “Wonder Woman” yok. Ama karşımızda pırıl pırıl bir insan var.

Toplumu bir şikayet mercii olarak görmek ve hasmını topluma şikayet etmek elbette olağan, ancak toplumun şikayetlerine kulak vermek ve çözümü için gayret göstermek bambaşka bir şeydir.

Göreve geldiği günden bu yana ne sele su taşıyor ne de selin akışına kapılıyor.

Su taşkınında sığınılacak ada gibi…

Tüm bu özellikleriyle Ayşe Ünlüce güven veriyor.

Böylesi tarihi süreçlerde insanların en çok ihtiyaç duyduğu şey güvendir.

Bir de ekmeğe, aşa…

Halk Ekmek’teki düzenlemeler, Kent Lokantası’ndaki çabalar, öğrencilere sunduğu destek derken; Ayşe Ünlüce bugün de “Halk Et’i” ekliyor.

Adalet beklentisi olanlar için küçük bir adım… Ancak kiradan, faturalardan, okul masraflarından arda kalanlarla beslenmeye çalışanları bilmez miyim?

Peki; Eskişehir bu işin neresinde?

Bilmem nedendir; Eskişehir’in her zaman kendisini ülkedeki olumsuzluklardan koruyacak tercih ve seçeneklere ulaştığını, dahası bu tercih ve seçenekleri kendi elleriyle var ettiğini düşünüyorum. Şimdiye kadar yanılmadın, bundan sonra da yanılacağımı sanmıyorum.

Ülke zor bir süreçten geçiyor.

Eskişehir, dayanışma ağlarını örmek konusunda mahir olacaktır.

Belki bir adaya sırtını dayayarak, belki yeni adacıklar oluşturarak… İzleyip görelim.