Birkaç gündür çoğu kişinin dilinde aynı şey var. Özellikle Ak Parti cephesi “Yılmaz Büyükerşen EBB’ye danışman olmuş” diye konuşuyor.

Yapılan atamayı doğru bulmayan, eleştiri yağmuruna tutan hatta bu sebeple Ayşe Ünlüce’ye hakkaniyetten çok uzak ithamlarda bulunan bazı yorumlara şahit oldum.

Direkt kitabın ortasından konuşayım ve sizi bekletmeyim.

Ben bu kararı son derece doğru ve yerinde buluyorum. Bazı eleştirilerin yapılmasını anlayabilmekle birlikte eleştiri ötesine geçen ithamları ise doğru bulmadığımı yekten belirtmemde fayda var.

Peki, ben bu kararı neden doğru buldum?

Yılmaz Büyükerşen sıradan bir isim değil. Belediyecilik konusunda ülkenin en deneyimli ve marka değeri en yüksek isimlerden birisi. Şehir plancılığı, estetik, bütçe konularında tartışılmaz bir vizyonu olduğunu kimse inkâr edemez.

Üstelik CHP Genel Merkezi tarafından tüm belediyeleri koordine etmekle görevlendirilen ve genel merkez nazarında da rütbesi olan bir isim.

Açıkçası bende EBB Başkanı olsam Büyükerşen gibi bir ismi yanımda tutmak isterim. Dünya Bankasından makamı ile değil ismi ile kredi alabilen birinden bahsediyoruz. Onun markasından, tecrübesinden, zaman zaman normal koşullarda erişilmesi zor insanlara bir telefonla ulaşabilme lüksünden istifade etmek isterim.

Kaldı ki Genel Merkez’de Eskişehir’de yaptıkları ile rütbe almış bir isme istendiği taktirde Türkiye’de bulunan herhangi başka bir Belediye’den kadro vermek yakışık almaz. Bir kadro verilecek ise elbette bu kadro Eskişehir’den olmalı değil mi?

Emin olun aksi beni de pek çok Eskişehirliyi de üzerdi.

25 sene bu şehre büyük hizmetleri olmuş bir isme görevi bıraktıktan sonra hizmetleri adına bir vefa göstermek işin manevi yönü adına da şık bir hareket değil mi?

Şahsen zaman zaman muhalifi olsam ve eleştirsem dahi Büyükerşen’in EBB’de danışman olması çok doğru bir hamledir.  

Bazı eleştirileri anlayabilir ya da anlamaya çalışırım ancak bu karardan yola çıkıp Ayşe Ünlüce ’ye gölge başkan, vesayet ile yönetecek gibi yorumlara ise ne diyeceğimi bilemiyorum. Son derece ölçüsüz, ağır ve yakışıksız ifadeler bunlar.

Bence henüz hayırlı olsun ziyaretleri devam ederken, 2 aylık süreçte dahi Ünlüce’nin yaptığı hamleler ve kendisine gelen talepleri hızlıca hayata geçirmesi bile bu ithamları boşa çıkartıyor.