Hani şu kentin merkezinde yer alan, korku filmi platosunu andıran Millet Bahçesi var ya; Recep Tayyip Erdoğan o bahçeyi görse, “keşke benim adımı buraya vermeseydiniz” der mi? Bana kalırsa der.
***
AK Parti’nin derdi isimlerle…
İsim değişiklikleri ve isim koyma konusunda mahir.
Fakat; hep yanlış anlayan ve ismi nüfus kağıdına yanlış işleyen nüfus memuru gibi davranıyor.
İsim veriyor vermesine ancak isim verdikleri üzerine biçim ve öz konusunda hiçbir kaygı taşımıyor.
***
Mesela TÜLOMSAŞ bir anda TÜRASAŞ oldu.
AK Parti bunda hiçbir sorun görmedi.
En nihayetinde fabrika olduğu yerde kalmıyor muydu?
Anadolu Üniversitesi’nden bir parça koparıldı, ESTÜ tabelası yapıştırıldı.
Üçüncü bir üniversiteye kavuşmuş olduk.
‘Atatürk Stadı’ olacak diye yıllarca ayağa kalktık, ‘Fethi Heper Stadı’ ile yerimize oturduk.
***
Yukarıda saydığım tüm konular hassas bir şekilde ele alınması gereken konular.
Kent kültür ve belleğinin hasar alması bir yana, yeni isimlerin kurumlardan alıp götürdükleri bir yana.
AK Parti isim verme konusuna; kenti, kentin tarihi ve idealleri, ismin taşıdığı önemi bir kenara bırakarak meydan okuma gibi yaklaşıyor ya da bir talimatı yerine getirme gibi.
Yukarda saydığım örnekler AK Parti’nin kent ve kent kimliği ile kurduğu zayıf bağa bakıldığı zaman anlaşılabiliyor.
***
Ancak bir lider partisi olan AK Parti’nin, kendi liderlerinin ismini taşıyan Millet Bahçesi ile münasebeti bir art niyet değilse bile tam bir beceriksizlik örneği olarak ele alınmalı.
Millet Bahçesi’ne Erdoğan’ın isminin verilmesi, Erdoğan’a verilen değere işaret ediyorsa Millet Bahçesi’nin içler acısı hali neye işaret ediyor.
Dedim ya; AK Parti isim vermek, isim değiştirmek dışında bir vizyon ortaya koyamıyor. Erdoğan’ın ismini verdikten sonra akıl tutuluyor ne yapılacağı bilinmiyor. Cumhurbaşkanı olmasının yanı sıra liderlerinin ismini taşıyan bir mekana reva görülen muameleye bakınca AK Parti’nin biçim ve öz ile kurdukları zayıf bağ daha anlaşılabilir bir hal alır zannediyorum.
***
Eskişehir’de pek çok park parmak ile gösteriliyorken, Millet Bahçesi’nin elin tersiyle itilir gibi muamele görmesi zannediyorum ki, bahçenin isminden ziyade AK Parti’nin, Eskişehir’in kent ve dokusu konusunda herhangi bir vizyona sahip olmamasından kaynaklanıyor.
***
Sadece Erdoğan’ın ismini taşıyan Millet Bahçesi değil, yine Türk Dünyası Vakfı’nın sorumluluğunda olan Dede Korkut Parkı, TCDD’nin sorumluluğunda olan Hat Boyu ile Odunpazarı Belediyesi’nin elinden alınarak Bakanlığa devredilen Şehr-i Derya Parkı da aynı kaderi yaşıyor.