Sevinmeyi unutmuş, çileyle kardeş olmuşuz.

Olmayan, aksaklık çıkan, çaresiz kaldığımız tablolara o kadar alışmışız ki dün akşam Eskişehirspor’un transfer tahtasını açtıktan sonra nasıl sevineceğimizi bilemedik.

Kolay değil 7 dönemdir kapalı olan, gittikçe büyüyen ve imkansızlaşan bir girdap vardı önümüzde.

3 lige düşmüşüz, ligin son sırasına demirlemişiz ve kabul edemesek dahi gittiğimiz yerin farkındayız.

Yönetim kurulu değişmiş, çoğunluğu genç ve tribünden gelen isimler Mehmet Şimşek’ten bayrağı devralmış ve kulübü yaşatmak için zorlu bir mesaiye başlamışlar.

Özetle açamayız, yapamayız, olursa mucize olur diye düşündüğümüz şeyi başardık.

Bu şehrin kardeşleri dediğimiz ekip çalıştı, çabaladı, sabahlara kadar tesislerde mesai yaptı, bağlantılar buldu, denedi, açmaza girdi, zaman zaman ümitlerini yitirseler de pes etmedi ve o mucizeye imza attılar.

Bu arada kardeşler şehre kardeşliğini yaptı ama Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız’ın, Ak Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan’ın desteği de şehrin abiliği adına son derece örnek gelişmelerdi.

Ama, fakat, lakin ….

İş transferi açmakla bitmediği ve önce ligde kalmak, ertesi yıl ise şampiyonluğa oynayan bir ekip oluşturmak için transferde yapmak gerek değil mi?

Bunun içinde bir zahmet Eskişehir için uyanma vakti diyelim…

Artık hedefi olan, olumlu şeylerin yaşandığı ve bugüne kadar 1 haftada 12,5 milyon TL kaynak bularak işin zorunu tamamlayan bu ekibe destek olmak vakti.

Hani denir ya “bugün değil ise ne zaman?” işte tam o vakitteyiz.

Nebi Hatipoğlu Abiliğini yaptı, sıra diğerlerinde

 

Tam bu noktada fitili ateşleyen ve söylemleri ile şehri ateşleyecek önemli bir hamle geldi.

Eskişehirspor eski başkanlarından Nebi Hatipoğlu Eskişehirspor’un 2 yeni transferinin maddi yükümlüğünü üstlenerek basının karşısına çıktı ve yönetim üstüne düşeni yaptı. Sıra bizde, sıra Eskişehir’de dedi.

Hatipoğlu Büyükşehir Belediyesine, Sanayi ve Ticaret Odalarına, İş İnsanlarına çağrıda bulunarak bir nevi 2 transfer benden, gelin siz de bir transfer benden diyerek bu uyanışa katkıda bulunun, bugün destek olmazsak ne zaman olacağız, transfer sezonu bitince gelecek desteğin anlamı yok, herkes taşın altına elini koysun mesajı verdi.

Evet, artık ajandalar sıfırlandı, önümüze bakacağımız bir sürece başladık.

Ligde kalmak ve seneye şampiyonluğa oynayarak eski günlere dönmek adına elimizde kocaman bir fırsat ama kısa bir süre var.

Bu aynı zamanda şehrin abilerine, siyasilerine, kurum başkanlarına, iş adamlarına, burada kazanan isimlerine de sunulan bir fırsat diye düşünüyorum.

Helalleşmek, vefa borcunu ödemek, elindeki imkanla şehre katkı sunmak isteyenler için “işte halep, işte arşın

Birilerinin bir şey talep etmesini beklemeyin, bir transferde benden, bizden diyerek hamlenizi yapın.

2 senelik bir kadro oluşacağı ve bazı peşinatların birkaç gün içinde ödenmesi gerektiğini unutmadan yani hızlıca, ivedilikle bu özel öykünün içinde yer alın.

Kimi bir transferi tek başına üstlenir…

Kimi bir araya gelir ve ortak olarak bu destek sürecine katkı yapar.

İnanın yapabileceğimiz ama 3,5 gün içinde yapmamız gereken çok şey var.

Gidip kongre aidatımızı yatırabiliriz.

Esnafızdır ya da imkânımız vardır 5-10 bin TL bağışlarız.

Partiler aday adayı olacak isimlere önce Eskişehirspor’a bağış yapın sonra aday adayı olun diye tavsiye verebilir.

Bu arada es geçmeyelim, şu an Başkan Vekili olarak atanan Fatih Baturaygil’de bu destek sürecine ciddi bir katkı sunarak ben buradayım dedi.

Bildiğim kadarıyla EOSB Başkanı Nadir Küpeli’de kayıtsız kalmadı ve destek oldu.

Yani aslında bir uyanış başladı, sadece daha hızlı ve daha kalabalık olmasına ihtiyacımız var.

Emeği geçen herkese tekrar teşekkür ediyor ve bir gazeteciden ziyade iyi bir Eskişehir’li, bir Eskişehirspor taraftarı olarak şehrin abilerini görmek istiyorum.

Bu arada Eskişehirspor dün akşam saatlerce Türkiye gündeminin ilk sırasında yer aldı. Sadece resmi hesaptan yapılan 2 paylaşım bile birkaç saat içinde 2 milyona yakın görüntülendi.

Yani Eskişehir’in Eskişehirspor’u meşhurdur sözü bir kez daha kanıtlanmış oldu. Bilginiz olsun.