Genel seçime muhtemelen 4 aylık bir süre var.

Diğer illeri bilmem ama Eskişehir’de siyaset yapan ya da yapacaklara bunu hatırlatmakta fayda var.

Tüm partiler içinde aday adaylığını açıklayan iki isme tanık olduk.

Birisi CHP’den aday adayı olan Kadir Kodak diğeri ise MHP Aday adayı Soner Güncan oldu.

Normalde seçime 4 ay kalmışken bırakın aday adaylarını, adaylıklar bile aşağı yukarı belli olur, sokakta, saha da ve hatta kırsal ilçelerde bile ciddi bir hareket yaşanırdı.

Şimdi ortalık lal içinde…

Tabi bu böyle gitmeyecek. Resmi seçim takvimi açıklandıktan sonra tahmin ediyorum ki bir hareket söz konusu olacak ve muhtemel adayları ancak o zaman tartışabileceğiz.

Amma velakin ben isimler üzerinde tartışmadan, genel profil ile ilgili birtakım tespitlerimi paylaşmak isterim.

Kim Milletvekili adayı olmalı değil, nasıl bir Milletvekili adayı olmalı?

Bana göre nüfus kağıdında ne yazdığı önemli değil. Ancak bu şehirde yaşayan, ailesi, işi, çevresi burada olan isimler aday olmalı. Yani vekilliği sona erdikten sonra da rastlayabileceğimiz. Dedelek gibi, Fevzi Yalçın gibi isimlerden bahsediyorum.

Adaylar iletişim konusunda mahir olmalılar. Şehri ve dinamiklerini tanımalı ve kent kültürüne, hafızasına sahip isimler olmalı.

Mesela Kılıçoğlu sineması, İstasyon köprüsü deyince onlar nerede diye düşünmemeli?

Hacı Havva camiinin içindeki kestirme yoldan en az bir kez geçmeli,

Hüsnüniyet lokantasını, Karakedi bozacasını, Rodop Köfteyi bilmeli,

Şehrin herhangi bir hamamında umumi kısma girmiş, sifon limonata içmiş olmalı.

İsterim ki aday olacak isimler Eskişehirspor’dan daha doğrusu tarihinden bi haber olmasın.

Efsane kadrodan en azından 3 isim sayabilecek kadar camiaya ilgili olsun.

Şehrin Bor cevherini, Kızılinler mevkiindeki sondaj kuyularını başkalarına sorarak öğrenmesin.

İsterim ki vekil adaylarımız Vişnelik’e neden vişnelik dendiğini, şehrin Bat Çık hikayesini

Ballıhisar’da gözden ve gönülden uzak kalan büyük değer Pessinus’u biliyor olsun.

Gelelim diğer beklentilere…

Vekil adayları bir kere genel merkezin dayattığı isimler olmasın. Tavandan tabana değil, tabandan tavana deneyelim bu kez…

Vekil adayları partisine adaylıktan sonra üye olmasın. Çok daha öncesinden bir teşviki mesaisi, bir alışverişi mutlaka olsun.

Vekil adaylarının geçmişinde mutlaka bir yönetim tecrübesi olsun.

Vekil adayı dediğimiz isim sadece kendi partisi değil, diğer partililerinde sempatisini kazanabilecek meziyetlerde, en azından tebessümle el sıkmasını bilenlerden olsun.

Ve hepsinden önemlisi vekil adayının tek meziyeti dümdüz bir adaylıkla sınırlı kalmasın.

Benim oyuma talip olan vekil adayının şehre heyecan verecek, üstüne koyacak projeleri olsun.

Hazır söylemleri bir kenarda bırakıp şehrin 10 senelik 25 senelik vizyonu için nasıl bir hayali var, ne tür bir çabası olacak uzun uzun anlatsın. Etkilesin, ezber bozacak ve yeni diyebileceğimiz vaatleri olsun.

Henüz ortada tartışacak fazla bir isim yok. Ancak isimler üstünden tartışırken kullanacağım turnusol kendi adıma bu şekilde olacağı için paylaşayım istedim.

Umarım kriterlerin en azından yüzde 70’ini geçen isimler karşımıza çıkar.