Eskişehir güzel bir şehir, hoş bir şehir, harika bir şehir…

Kimileri için Eskişehir ile ilgili mevcut durum burada bitiyor.

Bunların dışında bir şey söylemek, herhangi bir eleştiri getirmek, mevcut sorunları söylemeye çalışmak ise sadece ideolojik karşıtların ve muhalefetin masalları gibi algılatılmaya çalışılıyor.

Hatta Büyükşehir’de mesai yapan bazılarının tüm mesainin bu olduğunu düşünüyorum.

Daha basit bir dille anlatmam gerekir ise Eskişehir’de normalde bir sorun yok, sorun olduğunu iddia edenler illa ki muhalif ya da Ak Partilidir diye bir etiketleme derdinde olan bir zihniyet var. Çünkü sorun kabul edilmez ise çözüm ve çaba da gerekmiyor.

Ancak bazı gerçekler artık ayan beyan ortada.

Kim ne yaparsa yapsın saklanacak, inkar edilecek yeri kalmamış durumda.

Az biraz yağmur yağmaya görsün memlekete, ortaya çıkan tabloyu hepimiz görüyoruz.

Başta ESTİM ve TEKSAN tarafları olmak üzere artık şehrin hemen her yerinden benzerlerini başka şehirlerde gördüğümüz görüntüler oluşmaya başladı.

Küçük göletler, evleri ve dükkanları basan yağmur suları rutinimiz oldu artık.

Tramvay seferlerini aksatan, araçların yolda ilerlemesini zorlaştıran tüm bu sorunlar kış değil yaz mevsiminde yaşanıyor ve Eskişehir’in yıllardır S.O.S. veren altyapı sorunu artık isyan noktasına gelmiş durumda.

Biliyoruz ki 25 yıldır üst yapı için güzel işler yapıldı. Eyvallah.

Tramvay, Porsuk Islah Projesi, Parklar, Kültür Sanat etkinliklerine de bir sözümüz yok. Bu konularda da ülkeye örnek olacak bir takdir kazandık.

Ancak 25 yıldır şehrin altyapısı için ne yaptık?

Belediyeciliğin asli görevlerini ihmal ettikten ve yerine getirmedikten sonra sosyal ve kültürel kısmında yapılan çalışmaların rutin hayatımıza nasıl bir katkısı olacak?

Biz günübirlik turistler gibi kırk yılda bir gelip gitmiyoruz ki bu şehre,

Bir fiil her gün bu şehri yaşıyoruz.

Ulaşım sıkıntıları, trafik kaosları, imarsızlıktan kaynaklı fahiş ev fiyatları yetmezmiş gibi üstüne üstlük her yağmur da göle dönen, artık el atılması gereken sorunlarla mücadele ediyoruz.

Kurumlar arası koordinasyonsuzluk ve önüne gelenin parasını verip kazdığı, kablo döşediği artık köstebek yuvasına dönmüş sokaklarda basit ve çukursuz asfalt istiyoruz.

Asfalt katılım parasını ve garaj vergisini vatandaşın ödediği ama kapısının önünü hangi saik ve yasal gerekçelerle olduğunu bilmediğimiz ve sorgulayacağımız kişilere ve mekanlara tahsis edilen cadde üstü otopark ayrımcılığı gözümüze sokulmasın istiyoruz.

İstemek, eleştirmek, daha iyisini beklemek de en doğal hakkımız.

Yapılan güzel işlerin hatırı için Aile şirketine, hanedana dönen yapıyı görmezden gelemeyiz.  

Ve kimse kusura bakmasın,

Asıl ihanet bu şehrin sorunlarını dile getirmemek, eleştirmemek ve mış gibi yaparak hayatına devam etmektir.

Malumunuz yerel seçim sürecindeyiz, şehre vaatler sunacak olan tüm namzetler bu gerçekleri göz önüne almalı ve projelerini, vaatlerini bu yönde oluşturmalıdır.

Çünkü Eskişehir daha güzelini istiyor ve hak ediyor…

Dip Not : Bu aralar önce tadilat, tamirat ve ardından ev taşıma gibi mesaisi uzun telaşlar içindeyim. Süreç gereği yazı konusunda biraz vakit sorunum oluşuyor ve gündelik aksamalar yaşıyorum. Affınıza sığınarak Kurban Bayramından sonraki süreçte daha sık ve düzenli yazılarla karşınızda olacağımı belirtmek isterim. Sevgilerle…