Ak Parti ilçe teşkilatlarına neden atama yapamadı?
İlçe Başkanlığı için hangi isimler favori, hangilerini kim destekliyor?
Eskişehir’den CHP Parti Meclisine giren olacak mı?
Kazım Kurt Büyükerşen’e ne söylemiş?
Büyükerşen Kazım Kurt ve Kırım Tatarları hakkında ne demiş?
Berke Akyel istifa etmiş ama ön seçimde onu kim desteklemiş?
Nebi Hatipoğlu ile Gürhan Albayrak arasında küslük mü var? Barıştılar mı?
V.b.
Farkında mısınız?
Bir süredir partileri, parti programlarını, ülke ya da şehir özelinde neler yapıldığını, planlandığını bıraktık ve kişileri tartışıyoruz.
Çocukken , hayatımızda internet yokken bir oyun oynardık.
Kim, kiminle, nerede, ne yapıyor, kim gördü, ne dedi diye?
İşimiz hepten o oyuna döndü.
300 Kişi arasında paslaşıp, top döndüren suni bir ekosistemdeyiz.
Tabi ki insanlar dedikoduyu, polemiği, kim kime ne demiş minvalindeki söylemlere daha ilgili, daha meraklı ve reytingi yüksek.
Ancak bu polemiklerin ya da kaos ikliminin şehre ne katkısı var?
Şehirde her şey güllük gülistanlık olsa, hiçbir beklenti kalmasa veya sorun olmasa tamam.
Ancak şehrin gerçek gündemi bu polemiklerin arasında yitip gidiyor.
Esnafın son dönemlerde içine düştüğü ve artık kepenkleri kapatma noktasına geldiği gerçeğini es geçiyoruz mesela…
Maliyetler, vergi yükü yetmezmiş gibi katı atık ile başlayan ve işgaliye ile devam eden, Sayıştay tarafından yerel yönetimleri 4500 esnaf hakkında yıkıma gidilmesi için sıkıştıran meseleyi tartışamıyoruz ne yazık ki…
Daha geçen sene asfalt atılmış yola yok internet yok telekom yok enerji hattı gibi gerekçelerle sürekli bir çukur açılmasını ve bunlar arası koordinasyon sağlanmadığı için yollarda yürümenin, bisiklet sürmenin bile nasıl zorlaştığını konuşamıyoruz.
Depreme dayanıksız kamu binalarının bu riski göze alıp hizmete devam ettiğinden dem vuracakken, Yeşiltepe’de yaşanan bilgi kirliliği nedeniyle yıllardır neden kentsel dönüşüm konusunda ilerleyemediğimizi dillendirmiyoruz sözgelimi…
Zafer Havalimanı dünya havacılık tarihindeki en zarar eden yatırım olmasına ve her sene zarar rekoru kırmasına rağmen Eskişehir’e gönül almak için dahi birkaç resmi sefer konulmamasına tepki gösteremiyoruz.
Uzun hatlarda Eskişehir’in etrafından dolanan YHT rotasına ses çıkarmayıp, Ankara hattına haftada 2 gün ek sefer ile neden teselli bulduğumuzu konuşamıyoruz.
Bir taraftan trafikten şikayet eder ve rahatlatmak için ufak çözümler ararken diğer tarafta imar mevzuatı gereği daralan yolları, 3 sene sonra felç olacak bulvar sorunlarını göremiyoruz.
Kış gelmesine rağmen olmayan yağışları, önümüzdeki yaz Eskişehir’in su krizini nasıl aşabileceğini de pek önemser gibi değiliz.
Geçtiğimiz gün EBB meclisinde gündeme gelen kapalı durak çalışmaları ve elektrikli otobüsler gibi küçük ama önemli gelişmeleri bile kimse duymadı iyi mi?
Aynı şeyleri tekrar tekrar dile getirmekten sıkıldığımız için listeyi daha uzun yapmaya gerek yok.
Ne yazık ki şehrin çok eksiği var. Çok sorunu var. Ve bu sorunlar hem yerel hem de iktidar kanadının sorumluluğunda olan sorunlar.
Fakat hem iktidar hem de yerel yönetimler genel olarak birbirini sorumlu tutmaktan, şehri ilgilendirmeyen parti içi meseleler ile karşılıklı polemiğe girmekten ötesini geçemiyor.
Sanırım daha ne zaman yapılacağı belli olmayan seçim süreci için şimdiden soğuk savaşlar başlamış.
Şimdiden adaylık düşünceleri ve altyapıları için çalışılmaya başlanmış.
Şimdiden asli meseleler kenara itilip parti içi taht savaşlarına start verilmiş.
Ne diyelim.
Eskişehir alışmış bir kere bu düzene itiraza mecali yok.
O tanıdık şarkıdaki gibi “Alışmak sevmekten daha zor geliyor”